bugün

fransız düşünür marcel duchamp'ın sözü. duchamp, kitap beyinde nero-tavşanik etkiler yaratmakta, diyor. dedem de buna benzer bir şey söylemişti: soğanla tesbihle işi olmayan adama kız verilmez.
(bkz: cahil cesareti)
kimse ile uğraşmak istememesindendir.

sinirlenir, çok sinirlenir ama kaba kuvvetin ona hiçbir şey getirmeyeceğini bilir. kendisine uygulanacak olan kaba kuvvette ise asla korkmaz. hele bir yapsın der, burnundan fitil fitil getiririm der.

çünkü kanuna, nizama inanır. bazen en doğrusu da budur. demokratik bir ülkede yaşıyorsak, herkese eşit şartlar sağlanıyorsa; kavga etmemek en doğru yoldur. işini hukukta çözecektir. sistemin işleyişini bildiği için en ufak bir korku yaşamaz. yeter ki üzerime gelinsin diye düşünür.

tabi ülkemiz için bu durum geçerli değildir. kanunlar herkese eşit uygulanmıyor, herkes istediğini yapabiliyorsa (örn; pala ile adam kovalamak. hem de polisin yanında!!) bu kural ebediyen geçerli olmaz. kültür bir boka yaramaz böylelikle.
kültürünü savunma sanatlarina yonlendirip kendini korkak sananlara hem sözüyle hemde hareketleriyle iyi bir ders verirse gözümde değeri 5e 10a katlanır.
not: bahsettiğim durum ülkemiz için geçerlidir.
kültürlü insan sıçtığı bokları ve renklerini bilir, avam sa sadece tek renk sıçar ve sadece sıçtığını bilir. bu yüzden elit insan için bu daha değerlidir, çünkü renkleri kaybetmekten korkar ve hayatın kısalığını bilir. sıradan insan için bir sıkıntı yoktur.
tırsaktan ziyade diğerlerine nazaran daha mantıklı düşündükleri için yapacakları işlerin sonunu düşünürler.
yanlış bir bulgudur.

aklını kullanıyordur.
atalarımız be tespiti "cahil cesur olur" sözüyle çok önceden yapmıştır.
"bilgi korkaklık getirir" diye bir söz vardır. bilgi sorumluluktur, kendini bilen adam neden korkacağını da bilir.