bugün

"köylü milletin efendisidir" nasıl gaza getirmek için söylenmiştir anlayamadım.

köy bir ülkenin üretimidir, köylüsü de o üretim merkezinden sorumlu insanlar.

ancak menderes döneminde kapatılan köy enstitüleri inanılmaz boyutlarda eğitim alıyorlardı. daha genel bir bilgi almak için

(bkz: köy enstitüleri)

1954 yılında menderes tarafından bıçak atılan enstitüler de köy halkından "gaza getirilerek" 18.000 öğretmen çıkarmayı başarmıştır.

üretim ile ilgilenen insanın motor beceresi yüksek olur, günlük pratiği yüksektir, aç kalmaz, soğuk dinlemez.
şimdi ılık götlüler ve kahve pozlarıyla instagram insanlarından değildir.

neyse bu seviyeye bu kadar bilgilendirme yeter.
(bkz: köylü milletin efendisidir)
Haklı gerekçeleri vardır.
Müge Anlı'dan da gördüğümüz kadarıyla köylerde zina, ensest, pedofili kol geziyor. Ayriyeten köylülerin bir çoğu tarımla uğraşmasına rağmen dünyanın en pahalı mazotunu sattıran adama oy veren yine köylüler.

Buna cehalet demeyelim de ne diyelim?
duyar kasmayın yaşadıgın cevre ne ise bal gibi de “o”sun.
görsel
Asla köylülere güvenmeyin hepsinin dini mezhebi para.
müge anılı izlerken haklı çıkaran eylemdir.
"köylü" olmak ya da "köylülük" tek başına kişinin herhangi bir cehalet türüne otomatik olarak sahip olmasını gerektirmez.

ufak çıkıntılar, kombinasyonlar, falan filanlar bir yana, temel olarak iki cehalet türü vardır: konuyla ilgi bilgi sahibi olmama ve dar bakış açısı. birincisi, yani konu hakkında bilgi sahibi olmama cehaleti herkesin herhangi bir durum karşısında düşebileceği bir durum. her konu hakkında bilgi sahibi olmak teknik olarak mümkün değil. işte bu noktada ikinci cehalet türü, yani ne kadar dar bir bakış açısına sahip olunduğu daha da anlam kazanıyor. çünkü bakış açısı dar olmayan kişi neyi ne kadar bilip bilmediğinin farkındadır, dolayısıyla çapına göre davranır. oysa bakış açısı dar bir kimse teknik olarak bilgili olduğu bir konudan bile yeteri kadar yararlanamaz, bilgili olduğu konuyu hayatının diğer alanlarına tatbik edemez. "okumuş cahil" denen insanlar buna örnektir: üniversite mezunu, iyi bir işi var, gelgelelim akla sığmayacak çağdışı hal ve hareketlere sahip bu kimselerin cehaleti dar bakış açısından gelir, bilgi noksanlığından değil. bir insan cehaletin her iki türüne de sahip olabilir, ancak bu bir kural değil, yani birisi olunca ille öbürü de olacak diye bir kaide yok. her iki cehalet türüne sahip olan kişi en beter cehaleti yaşıyor diye bir kural da yok; çoğunlukla "okumuş cahiller" sahip oldukları rütbeler nedeniyle daha büyük bir tehlike arz edebilirler.
cahiilik, çok incedir o yüzden kesimi değil kişiyi kapsar.
Nedense bu eylemi gerçekleştirenin cahil olduğunu düşündüğüm durum, yazık.
Eksi oy butonunu bozmayın ama ülkedeki nadide köylerimizde olan bitenden azıcık haberiniz varsa bu bakış açısına sahip olursunuz. Tecavüzler, kocasının kardeşiyle kaçanlar, üstü kapanan cinayetler, ahlaksızlıklar, dolandırıcılıklar, çocuk ve hayvan istismarları... duyulmayan neler neler var.
Bu konuda adını şu an imkansız hatırlayamadığım birinin muhteşem ötesi bir köşe yazısı vardı. Bulursam ekleyeceğim.
cahil değiller de yeniliğe kapalılar ki bu da çok normal. onlar bir metropolde 20 katlı bir rezidansın karşısındaki doğalgazlı bir dairede doğup, şehir hayatıyla, yeni insanlar görmeyle, aktif olmakla büyüselerdi kapalı olmazlardı. lütfen hoş olmayan bazı terimleri insanlara yaftalamadan önce iki kere düşünün. bununla birlikte cehalet kavramı herkesin algısında farklı tezahür edebilir. ben cehaleti, tevazusuzluk olarak tanımlıyorum mesela bu yüzden köylülerimizin çoğu cahil olmuyor gözümde. ha seçim geceleri bütün umutlarımın, hayallerimin ebelerinin bellenmesine sebep olan kesimin çoğunu kendileri oluştursa da bu onları cahil yapmaz.
Şeker pancarı üreticileri, fındık üreticisi olan bölgelere bakınca...

Anladınız siz onu.
Cehaletin adresi belli degil ki okumus okumamis, koylu metropol ayirsin.

Her insan kendi icinde biraz ermeli, ana kriter guzel ahlak bana gore. Cok bilgili de olsan, hakli da olsan, ne olursan ol bir gonlu incitiyorsan yobaz bir cahilsindir.
güncel Önemli Başlıklar