bugün

sabah gün daha yeni ağarmışken... sıfır sessizlik vardır. bunu ilk fark ettiğinde beynin bile şaşırır way aq sesslik diye bir şey varmış diye. beyniniz dinlenir.

şehirlerde arka planda öyle bir ses kirliliği var ki... elektrikler kesildiğinde falan dikkat edin farkına.
aslında o ses kirliliği bile başlı başına bir stress kaynağıdır vücut için.
Yaşlanmış, madden kimseye yük olmayacak kendini geçindirecek biriyseniz, artık üretkenlik çağınızı başarıyla tamamladığınızı düşünüyorsanız, köyde yaşamak çok güzel bir şey olur.

Ama üniversite mezunu olan, 20 li yaşlardaki biriyseniz, bu çok hoşunuza gitmiyor.
bi arkadaşım küçük bir ilçede yaşıyor. ben ehliyeti kimliği değiştirmek için fotoğrafı 75 liraya çektirdim o 50 liraya. ben aile hekimi için 3 gün önceden randevu aldım o doktoruyla muhabbet ederek aldı. ben nüfus müdürlüğünden sabah 6 da 1 hafta sonrasına randevu bulabildim o gittim zaten oturuyorlardı beni görünce sevindiler dedi.

sıçam büyük şehirine.
Sürekli adrenalin var. Böcek fobim olduğu için benim için öyleydi. 1.5 ay kaldım da gecem gündüzüm ekşındı. Film izlerken dev örümcek merdivenlerden çıkıyordu falan. O kadar alışkınlar ki çıplak ayakla basıyorlar üstüne öldürüyorlar hemen.
Tuvalette kertenkeleler oluyordu. Tabi sırf bu de değil. Ahşap bir ev olduğu için çatı tarafında daha korkunç şeyler vardı.
Dere kenarında gezmekte ayrı bir aksiyon oluyor. Tarlaya girmek başlı başına bir aksiyon zaten. Bilmiyorum, biz çok eğlenmiştik. ineklere, atlara sarılıyorum tüm gün. Herkes bu ne yapıyor? diye bakıyordu. Çok özeniyorum köy yaşantısına ama beceremem ben.
Köyde yaşam insanı psikolojik olarak değiştirir.
Emeklilik hayalim. Kaz dağlarından sahile 1km uzakta en yakın eve 500mt bi #taşev.
Merkeze gitmek istersin araba yoktur,yarım saat beklersin çevre yolunda anca gelir.Gezmek istersin mesela bi hava almak istersin evden uzaklaşmak falan gezecek yer yoktur tozlu toprak yoldan başka .Market vardır bir tane onda da ekmek ve sigaradan başka bir şey satılmıyordur en azından bizim burada öyle.Zaten sahibi de keyfine göre açıyordur marketi işler kesat diye.Kısaca bir hafta yaşamak istersen avantajlı tabi ya da belirli bir yaşı aşmışsan emekliysen mesela avantajlı tabi.Lakin genç ve ailenle yaşıyorsan bunaltıcı.
Köyde yaşayanlar cefasını, tatile ve gezmeye gidenler de sefasını sürmüş bakıyorum bol bol. Arkadaşlar iyi misiniz? Alice harikalar köyü diye bir şey yok farkında mısınız? Tabii ki köyüne ve ülkesine göre değişir fakat başlık altında gerçekten köyde yaşayıp sadece avantajlarını yazan görmedim çünkü avantajından çok dezavantajı var bu hayat şartlarının. Uzun yıllar hem köyde hem de şehirde yaşamış birisi olarak söylüyorum bir şehirli taş çatlasın 1 yıl dayanabilir köy yaşamına. Uzaktan çok güzel gözüküyor biliyorum fakat hiç de öyle olmuyor. Sizin için en iyisi tatile veya gezmeye devam etmek böyle yerleri, iyiliğiniz için söylüyorum.
Kimyasal icermedigine emin olduğun süt yoğurt peynir tereyağı yumurta bal ile doğal beslenmenin tadına varmaktır. Buz gibi pınardan kopup gelen suyunu yudumlamaktir. Samimiyetinin son perdesini aralayan insanlarla sohbet etmektir. Hayvanların insanların hizmetine amade olarak harıl harıl çalıştığına şahit olmaktır. Tabiatın ne mükemmel nimet olduğunu, yemyeşil yaylaların içinde cağildayan derenin yanıbaşında yaşamı hatırlamaktir.
Taze sağılmış süt,
El yapımı tereyağı,
Bol oksijen ve temiz hava,
Çökelik, kırma, telli vb. Peynir türevleri,
Bol bol tefekkür etmeye sebep doğa harikası,
Düzenli bir uyku düzeni,
Minimum stres.

Daha n'olsun ?
Temiz havasından başka hiç bir avantajı yok. Her şeyden mahrumsunuz.
Temiz hava, kendi sebze ve meyveni yetiştirebiliyorsun. Bizim köyde su bedava içilebilir doğal kaynak suyu çıkarılıyor. Koyun,inek,tavuk gibi hayvanlar beslenerek etinden üstünden yararlanılabilir.
Çocukluğum köyde geçti ve ben hiç avantajını göremedim. Köylerde bahsettiğiniz o saf temiz güzel insanlar kalmadı maalesef. Hepsi birbirinin kuyusunu kazıyo, aşırı derecede kıskançlık ve haset var. Bolca dedikodu var ve öyle bahsettiğiniz gibi hiç romantik değil, zorlukları da cabası. Temiz havası ve doğal tereyağı dışında hiçbir avantajı yok köyün. Yaşamak isteyen buyursun gitsin tutan yok kimseyi.
Bol alerji sahibi olmak.
Kalabalık yok; sessiz, sakin yılın her günü insanın içini huzur dolduruyor. Yeşili bol, büyük tuğla yığınları yok. Sağlıklı gıdalar yetiştirilebilir, bu sayede besin ihtiyacınıda karşılamış olursun. Acelesi yok hiçbir şeyin, hiçbir yerin. Rekabet yok samimiyet var dostluk var. Gide biliyorsanız gidin yaşayın efendim.
Ne kada güzel köy romantikliği yapılmış. (bkz: swh)

Kötü bir köydeyseniz dedikodu çok olur, herkes birbirine laf taşır, nüfus az olduğu için birbirinin eski sevgilisine atlar ya da kız kardeşine atlar, hiç olmadı diğerinin karısına atlar, bunlar vardrı gerçekten ve güzel şeylerdir değil mi? (bkz: swh)
inek de varsa sınırsız tereyağı.
karpuzların tarlada kuzu gibi yatışını görrsün. bundan büyük avantaj mı var.
aksiyon asla bitmez. çok sağlam bir dedikodu ağı vardır ve cep telefonsuz bile bu mümkün.

köyün en dışında oturan ve evinden çıkmayan babannem gün içerisinde köyü birbirine kattığımı duymuştu mesela. “bu nasıl mümkün olabilir?” dediğimde “kuşlar söyledi” demişti. o zaman gülmüştüm ama hakket he şimdi bi’ mantıklı geldi sanki.

bir de traktör olayı güzel *
gündemden uzaksan avantajı vardır. yoksa ha köyde yaşamışsın ha şehirde.
huzur ve güven ortamına alışkın olmaktır. köylerde çoğu insan evinin kapısını bile kilitlemez 24 saat açıktır. bu da güvenin yanısıra misafirperverliğin simgesidir. köyde yaşamak kişiye nazik ve hoşgörülü bir kişilik katar.
taze köy yumurtasıyla yapılan enfes kahvaltı.
bahçede gül ağaçlarının karşısında çay içmektir daha ne olsun.
gürültüden rahatsız olup pencereyi kapatmak durumundan kurtuluştur.
rahat 5-6 saatte uykunuzu tam olarak alarak kalkmak.
yiyecek olarak gdo'suz kendi ürettiğin sebze meyveleri tüketmek.
sakin stresten uzak sessiz bir ortam olduğundan kafa dinleyebilmek.