bugün

filmlerde, özellikle de dizilerde görülen bayağı, bariz fireler veren, 3. sınıf dizilerde oynatılan ve sokaktan aceleyle toplanmış elemanların çizdiği oyunculuk profili.

bakkaldan sigara almayı esas duruşta gerçekleştiren, bir anlık dalgınlıkla kameraya bakan, konuşurken tekleyen, oyunculukla zerre alakası olmayan tipleri ekranlara doluşturan kanalların; halkın önüne servis ettiği, basit ve ucuza mal edilmiş dizilerin baş karakteridir.

belki de bir reyting stratejisidir, zira bu tip oyuncuları gördüğüm zaman ekran başına kilitlenir, oyuncuların basitliğine odaklanır, arada da tüm diziyi de yalayıp yutmuş olurum.

geri planda kalmış kanalları açıp izlerseniz neden bahsettiğimi daha iyi anlayacaksınız..

(bkz: flash tv)
(bkz: stv)
(bkz: tırı vırı)
Geçenlerde "Kocamın Nişanlısı" adlı bir tiyatro oyunu izledim. Alaylı kimselerin bir araya gelerek oluşturduğu bir Türk komedisi olan hikaye vasat deyip geçeceğim çok üzerinde durmayacağım bir halde iken içlerinden birinin kötü oyunculuğu fikrimi belirtmeme sebep oldu. Fazla araştırmadan adına kolayca ulaşabildiğim Serdar Sevtekin adında ki kişi role ve oyuna adete eğreti duruyor ve bunu kim çıkarmış bu sahneye dedirtiyor. (Oyun esnasında bir çok kişi -abi bune- falan diye fısıldaşıyordu). Para için yapıyorsunuz anlıyorum hadi bir kaç isim yapmış kadın oyuncu çıkarmışsınız tamam da biraz da tiyatroya sahneye saygınız olsun be kardeşim. Gidin okulunuzu okuyun ya da mesleğiniz her neyse onla uğraşın. Kısaca oyun vasat haliyle, Serdar Sevtekin facia haliyle hafızalarda tiyatroyu bir kez daha karalamıştır.
şey ya hande erçel değil mi bu?
senaryodan daha önemlidir. iyi oyuncu boktan senaryoyu bir nebze kapatır ama tersi gerçekleşmiyor.
izlemeye dayanamadığımdır. Çok iyi oyuncular görüyoruz tiyatrolarda, turnelerde sürünüyorlar üç kuruş için. Ama doğuştan şanslı olan güzel kızlar yakışıklı oğlanlar götürüyor işi. Haksızlık olum bu, sinir bozucu.