bugün

bak beyinsiz, burda akp'nin ilk zamanlarında 2004 yılında musallat ettiği, uygulanması mümkün olmayan, her tarafı it sürülerinin basmasına sebep olan "5199 sayılı hayvanları koruma kanunu" var.
https://www.haytap.org/tr...ayhayvanlarruma-kanunu-te-

o kanunda sayarsa "kısırlaştırılsın" ifadesi tam 7 kere geçiyor. eeeeeeee? 2004'de kısırlaştırılmış hayvanlar 2021'de sürüler halinde nasıl ortada dolaşıyor ya? o zamandan bu zamana ölen yüzlerce çoluğun çocuğun günahı ne? öyle belediye itleri toplayıp işlemini yapıp kulağına küpe takıp direkt aldığı yere geri bırakacakmış. öyle bir dünya yok. küpe sakinleştirici işlevi de görüyor herhalde.

ben gelişmiş ülkelerde olan, insanlarına değer veren ülkelerin uygulamasını anlattım. her halde sahte duyarcılarını tatmin edecek daha iyi bir yöntem olsaydı herhalde o yolu izlerlerdi. senin çoluğun çoluğun yok o belli de (benim var), anana babana sor bakalım "ceset torbasında beni itler parçalamış halde getirse ne hissedersiniz" diye. hoş senin gibi beyinsiz evlat özel durumunda "köpeklerin eline koluna sağlık" da diyebilirler.
görsel
Hayvanları koruma kanununa musallat edilmiş diyen bir yaratıkla karşı karşıyayım daha ne diyebilirim ki. Dünyadaki tüm aklı başında insanlar hayvanlar için onların ve insanların iyiliğine mantıklı birşeyler yaparken biz böyle mağara adamlarıyla yaşıyoruz.

Üstelik yasa bu hayvanaların başıboş kalmaması, kısırlaştırması için yapılacak şeyleri de öngörmüş iken.

Sevgili manyak kardeşim. Akıl sağlığın yerinde mi bilmiyorum ama o kanun büyük olasılıkla senin gibi cahiller tarafından uygulanmadığı için sokak köpeklerinin nüfusu arttı. Kısırlaştırılan hayvan nasıl çoğalır. Manyak mısın. Kısır hayvan nasıl ürer. Bak ama çoğalmalarının sebebi senin gibi cahil cühelanın kısırlaştırmanın bir işe yaramadığını düşünmesi olabilir.

Neyse özetle bu hayvanlar için alabildiğince boş arazilere kocaman barınaklar kurulmalı, hepsi toplanıp kısırlaştırılarak ömürlerinin sonuna kadar yaşamlarına sokakta değil barınakta devam etmeli, iyi şartlar altında yaşamaları sağlanmalı. Onların doğasını bozan biz insanoğlunun borcudur bu. Zaten daha önce de dediğim gibi köpek ömrüyle bir nesil sonra ortada ne barınak, ne de sokak köpeği kalacaktır. Çözüm tam olarak budur.

Ayrıca çocuklarının Allah yardımcısı olsun inşallah.
evet o kanun bu ülkenin başına musallat edilmiş bir kanun. çünkü saldırgan it sürüsünü bir kere belediyeye şikayet ettim, saldırgan it sürüsünü iki kere belediyeye şikayet ettim. sonra saldırgan it sürüsü çocuğumu anamı babamı parçaladı hiç kimsenin, belediyenin falan hiç bir sorumluluğu yok.

baştan sona okudum, sahipsiz itin verdiği zarardan kim sorumlu, döndürüp duruyor. "adam parçalanan çocuğu için belediyeye ihmal davası açtı, şu kadar tazminat kazandı" diye bir şey duyduk mu duymadık. öyle bir ceza yese belediye zaten ortada it mit bırakmayacak. it sürüsünü koruyor, kurbanı korumuyor.

kanunu ittapara sorup çıkarınca öyle oluyor. hoş, ittapara sorsan postacıların itleri uzaklaştırmak, kendilerini korumak için ses cihazı kullanmaları bile kabahat.
görsel

barınak da barınak. kocaman barınaklar açılacakmış. sanki barınaklarda çok iyi bakım var. gittin mi sen barınağa? oraları da belediyeden para emen kâr amaçlı işyerleri. al bak "yeni kanundan":
görsel
Zaten söylediğim şeyleri yazıp duruyorsun. Uygulamalarda yanlışlar var evet. Ve bu insanın suçu. Herles üzerine düşeni titizlikle yapmak zorunda. Insanların yaptığı yanlışı konuşuyorsun, hayvanı öldürmekten bahsediyorsun.

Hayvanlar titizlikle toplansa, kısırlaştırılsa, belediyeler barınak için yeterince ödenek ayırsa, sallamasa bu problem hiç yaşanmayacak. Ayrıca barınakların durumu orayı kimin yönettiği ile alakalı. Yaptığı işi hakkıyla yapmayan, duyarsız, kalbinde sevgi taşımayan insanlar yönetirse şartlar kötü olur tam tersi olursa iyi. Ama en önemlisi şu. Zaten köpeklerin 10-12 yıl ömrü var. 10 12 yıl sonra hem sokak köpeği problemi bitecek, hem de kısırlaştırma yapıldığı için barınak bile bomboş kalacak.

Aklı olmayan bir canlıya kin gütmek saçma olduğu kadar komik de oluyor. Ortada insana ait bir sorumsuzluk var ama suçlu hiçbirşeyden haberi olmayan köpek olmuş.

Not: hayatımda köpek ile işim olmadı, son 1 yıldır evimde kuşum ve kedim var.
çok hümaniter bir insan olduğun için (gerçi parçalanan çoluk çocuk bana dert olduğuna göre sana hümaniter demeyelim, animalter diyelim) kuşunun ve kedinin yanına banyona üç beş hamam böceği (nasıl sokak köpeklerinin doğal yaşama alanları sokak, hamam böceklerininki de hamam) de bulup getireyim de besle. bir de çok hisli bir olarak dünyan kararacak ama sakatlanan atları at huzurevleri göndermiyorlar, tüfeği çekip vuruyorlar (uçsuz bucaksız at barınakları yapmak akıllarına gelmiyor da ondan). salonuna o atlardan bir kaç tane kurtarabilirsin, kuşunun kedinin yanına.
görsel
kuçuların sikinde mi pekiyi hangi kelimenin kullanıldığı?
merak edip baktım köpek kelimesi Kıpçakçada itin iri ve tüylü olanına deniyormuş. 15. yüzyılda kullanılmaya başlanmış. kabarmak irileşmek anlamına gelen köpmek kökünden geldiği düşünülüyor. binlerce yıldır it denen hayvana 6 yüzyıldır köpek deniyor. bu tamamen tercih meselesidir iki kelime de kullanılabilir. ite köpek deyince daha entelektüel olmuyor hiç kimse. ben de köpek diyorum. ama bu it kelimesini de cümle içinde kullanmayacağım anlamına gelmiyor.

köpekler kurtlardan evrim geçirmiştir. sürüler halinde avlanıp liderleri ile yönetilir. güçlüye karşı temkinli ama zayıfa karşı acımasız olabilirler. tek köpek çekingenlik gösterebilir ancak çok sayıda köpek ve aralarında bir alfa varsa saldırmaktan çekinmezler. kimse köpekleri masumlaştırmaya çalışmasın.

köpeklerin sokaklarda başı boş bir şekilde dolaşması ve bir araya gelip sürü oluşturmaları ve insanlara saldırmaları kabul edilemez. hayvanların yaşam hakları ellerinden alınsın deniyorum ama çoğalmaları engellenip toplumdan uzaklaştırılsın.