bugün

kutsal değer denilen şey nedir öncelikle. kimin, neyin nesi kutsaldır, kime göre kutsaldır? tabi ki bana göre veya sana göre kutsaldır. öğrendiğin, öğretildiğin veya var olduğunu kabullendiğin bir değer. din, ana, bacı, bayrak, devlet, millet... kutsallık nedir? senin için değerli olan mı yoksa bana göre mi?
bir başkasının kutsalını hiçe sayarken kendi değerlerine en ufak hakaret edildiğinde veya sadece beğenilmediği, desteklenmediği vurgulandığında oluşan tepki niye? neyi, kimden nasıl kurtarıyoruz? kutsal dediğin şey dünyanın diğer ucundaki bir insan için ne önemi olabilir veya olması gerekir mi? tabi ki gerekmez. sen, ben diğerinin kutsal dediği şeyleri ne kadar önemsiyoruz. veya niye önemsiyelim.
sözün özü, kutsal değer dediğimiz şey kişinin öğretilmişliğinden gelen kör inanç veya bilgidir. bu bilgi herhangi bir saldırıya veya kötülenmeye maruz kaldığında hemen saldırı poziyonuna giriyoruz. ne bu şiddet ne bu celal! sanane adam ne derse desin, saysın sövsün. basit bir atasözü vardır elmas çamura düştü diye değeri azalmaz gibi bir şey. odur senin kutsalın. belki adam elmasa değil altına önem veriyor. hatta hiç birine de önem vermiyor olabilir. onun kötü sözü senin verdiğin gereksiz mücadelenin sebebi olabilir mi? elbette olmamalı. bir deli kuyu her zaman taş atacaktır , peşinden atlayan aptallardan olmayın.
çoğunluğun değer verdiği imgeler elbette bu çoğunluk tarafından kutsal sayılır ve o çoğunluğun bulunduğu yerlerde bu imgelere saygı gösterilmelidir. bunun tersini düşünmek bir insanın yapabileceği en büyük aptallıktır.

dünyanın herhangi bir yerindeki camiye veya sinagoka veya kiliseye gezmek için dahi girecek olsan bazı kurallara uyman -giyim, temizlik vs.- gereklidir. din, devlet, bayrak, ana, bacı vs. elbetteki kutsal değerlerdir, hemde tüm dünyada haa bunların kutsallığını tartışacak bazı soysuzlar elbetteki çıkacaktır.

okullar, ibadet yerleri, hatta insanın kendi evi, bu ortamı paylaşan insanlar için kutsaldır ve sen bu yerlerden birinde yaşıyor veya konaklıyor veya bilmem ne yapıyorsan buna saygı duymak zorundasındır.

yok arkadaş ben hiçbir değere saygı duymam, zaten kimse de benim ne anama ne bacıma saygı duymadı düşüncesinde isen yiyorsa gidersin bir caminin ortasına pislemeye kalkarsın olur biter.
atatürk'ün dokunulmaz sanılması ile paralel yanılsamadır.
tipik bir hanzo inanışıdır.

insanlar zaten, mevcut yaşam tarzlarının temel taşı olan kavramlara kutsiyet atfetmiştir. dolayısıyla, mevcut dünyayı, mevcut insanı, mevcut hayatı (tercihen geliştirmek yönünde) geliştirmek isteyenler, illa ki kutsal değerlere dokunmak durumundadır.

"demohgrağsi var, hirşeyi gunuşah tabbeee, emmmeeeee, gutsal diğerlere dohanmah olmaaaz!" diyen zavallılar, aslında fikirsel temeli olan ve gerçekten ete kemiğe dokunan şeylerin yerine sadece laf salataları üzerinden "demohgrağsi" üretmeyi (aradaki farkı dahi algılayamadan) önermektedirler kendilerince.

yazık lan onlara da! gerçeği hiç bi zaman göremiycekler...
kemalizmin yanılgılarından sadece biri.
dinin tabu olmasına ilişkin tespittir.