bugün

enflasyon iki çeşit . Talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu. Talep enflasyonu tüketiciyi, maliyet enflasyonu üreticiyi ilgilendiriyor.

Dolarla fiyatlanan girdi kullanan üreticilerin maliyetleri arttı. Yeniden fiyatlamaya gidecekler ve piyasada satılan malların fiyatları yükselecek.

Gelirlerimiz sabit kaldığı için alım gücümüz fiyatlar genel seviyesi arttığı için azalacak.

Sadece belli sektörler değil tarlada yetişen tarım ürünleri karayolu ile taşındığı için akaryakıt fiyatları dolar kuruna göre regüle edilince siz ekmek papates soğan fiyatlarını görün.
hazinenin merkez bankasına borçlanması demek para basılması demektir. bunun olmaması için bütçe açığı verilmemelidir, yani bütçe gelirleri, ile bütçe giderleri denk olmalıdır.
bunu söyleyen biri çıktı, alkışlıyorum. rusya'da asgari ücret 141 dolar, çin'de en düşük 186 dolar, türkiye'de geçenlerde 305 dolardı şu sıralar 233 dolar. asgari ücreti düşürmemiz lazım bizim dolar karşısında, bu şekilde yatırım çekebiliriz ancak. bu şekilde istihdam yükselir, bu şekilde gizli işsizlik azalır ve gizli işsizliğin zararı en aza iner, bu şekilde memurların kabarık maaşının ülkeye getirdiği yük azalır, bu şekilde daha çok üretiriz, bu şekilde gerçek ekonomiye daha kolay geçeriz.

anladın mı?
döviz kuru eninde sonunda bir dengeye gelir ama gelene kadar en hayati tehlike enflasyondur. hatta dikkat edilmezse hiperenflasyondur.

diyelim dövizle borçlanamıyoruz. o zaman ne kadar döviz geliri elde edebiliyorsak (ihracat ve turizm) o kadar döviz harcayabiliriz. bazı ithal edemediğimiz mallarda yokluk yaşanır.

ama eş zamanlı şu olur: işler kesat olduğu için şirketler kar edemez ve dolayısıyla devlet vergi alamaz ve dolayısıyla harcamalara parası yetmez. bu durumda geliri kadar harcama yapar--bazılarımıza maaş veremez. veya merkez bankasından borç alır yani para basar ve eksik gelirini bastığı parayla telafi eder.

bu durumda bir yandan yapılan ihracat nedeniyle yurt içinde satılan mallaın azalması, diğer taraftan gelen turistlerin de yurt içi malları tüketmesi nedeniyle yurt içinde tüketilecek mal miktarı azalır. yani aynı para daha az malı kovalamaya başlar. bunu sonucu fiyatlar genel seviyesinin artmasıdır. yani enflasyondur. devlet hababam para basarak gelir yaratmaya başlarsa enfllasyon hızlanarak hiperenflasyona dönebilir.

bu nedenle para basarak "fiktif gelir" yaratma yoluna asla sapılmamalıdır.