kurtlar vadisi pusu

bir türlü sonunu getiremediğim eğitici, öğretici program.
saymadım ama öyle tahmin ediyorum ki dün beşinci reklamdan sonra uyumuşum. sonra nasıl olduysa bilinmeyen bir güç beni tam da bittiği esnada uyandırdı. kesin amerikanın işi bu, izleyip bilgilenmemi istemiyor biliyorum ben.

ne anlatmaya çalıştığını anlamak istemediğim, onun yayınlandığı saatte o kanala reyting kazandırmamak için zap yaparken bile mutlaka es geçtiğim kanalın içler acısı, kötü örnek dizisi.
biz mafyaya, bireysel silaha hayır diyoruz millet gidip dizisini çekip izletiyor, çoluk çocuk özeniyor, olmaz ki canım dedirten dizi hatta.
bu arada polat alemdar mı âlemdar mı çözemedim.

ayrıca herkesin kendi adaletini sağlamasının gerektiğini depreştiren, zaten gaza gelmeye meyilli türk halkına ve gencine sonsuz gaz verici, şehir/köy/bucak eşkıyaları yaratmaya sebebiyet veren dizi.

--spoiler--
hakan'ın gülebildiğini gördük, gerçi şerefsizce bir gülüş ama adam belli ki oyunculuk biliyor ucundan. neden kendisini bu kadar kasıyor anlamış değiliz.

hüseyin'e gerçekten yazık oldu; "devletin şefkatli, dürüst, sağlam memuru" imajından dolayı kendisi çok büyük sempati toplamış bir karakter, belli ki herkes üzülür eğer ölürse. zaten sırtından vuruldu tüm iyi karakterlerin kaderidir bu!

yine güzel mesajlar verdi, ayrıca olayların akışı ve bölümün son üç haftadaki gibi piç bir sonla bitmemesi de hoş.

dursun ali sarıoğlu'nu görmek de çok hoştu. sadece amcamın ağzına yakışmıyordu "kafana sıkarım" kalıbı. onun yerine onun da aşina olduğu, "vururum oni" dese o kadar sırıtmazdı.
--spoiler--

soner yalçın'ın senaryosuna iyice müdahale etmeye başladığı apaçık belli. çünkü dizi geçmiş bölümlerin aksine daha bir hareketlenmeye, ülke sorunlarına iyiden iyiye girmeye başlamıştır. kurtlar vadisi pusu kurtlar vadisi saatinde hizmetinizde. sakın kaçırmayın. *

gördüğüm en avam tv dizisi. dikkatli seyredince gülmekten kırılıyorsunuz.

servet:benim arkamda kim var, biliyor musun?
memati:biliyorum, ben varım.*

muro:enformasyon** saklamanın cezası nedir, biliyor musun?
örgüt elemanı*:biliyorum,ağam.

ha bir de hüseyin denen karakterin maalesef öldüğü dizidir.

türkiye gerçeklerini gösterdiği sanılan ve bu yüzden birçok vatandaş tarafından izlenen fuzuli dizi.

deli hikmet, halo ve memati gönül işlerinde. neymiş efenim erhana da etek giydireceklermiş. diziye giydiriyolar eteği haberleri yok.

sadık bir kv izleyicisiyim. en başından beri kaçırdığım saniyesi yok. bir çok kez de değişik zeminlerde savunmuşluğum var (ha yanlış anlaşılmasın kimseyi öldürmedim kendimi kaptırıp). ama artık utandırıyolar sevenlerini, üzüyorlar. istediğimiz illa kırıp dökmeleri, vurmaları öldürmeleri değil. gerek oyuncu seçimi olsun, gerek müzikleri olsun, gerek oyuncu yönetimi ve genel yönetmenliği olsun çizgilerini bozmaları üzüyor.

kahretmeye, hakaret etmeye başlamadan bitmesinin zamanı geldiği aşikar.

bitti.

artık dizinin polat ne zaman nasıl ölecek konusundan ibaret olmaya başladığının sinyalleri geliyor.. bu da demektir ki senaristler in beyinlerinin boku çıktı yazacak senaryo kalmadı. e demekki dizininde boku çıkıyor. zaten şu ülkede tadında biten bi süper baba birde ikinci bahar dır .

dizinin boku çıkıyor? hmm, olabilir, düşünce farkı.
bence, boku çıkan dizi, yavaş yavaş adam olmaya başlıyor, bir şeyler yerine oturtulmaya çalışılıyor.
eleştirilecek hala zibilyon tane yönü var dizinin, ama dünkü bölüm eğlenceliydi en azından, güldürdü.. hani herkesin diline pelesenk olmuştu bir ara memati-bulut atışmaları. aha işte, bu karakterlerin önemleri arttırılıyor. nedir hatalı olan?
memati gibi bir adamın gidip; hayatımın aşkı, canım cicim demesi daha mı oturaklı olacaktı? lan o zaman da, memati totoroş çıktı diye geyikler dönecekti, tutarlı eleştiri bu mudur?
bu adam dizinin ilk bölümünden beri(çakir'lı zamanlar) kadınlara olan tutumunu belirtti zaten, şahsen ben davranışlarında bir sürpriz taraf bulamadım. doğrudur ya dahi değildir, ama memati budur, fazlasını beklemek çok ütopik olur.

polat'ın yaptığı hayvansal hatalar var, mesela hiç tanımadığı bir çocuğu direkt yanına çaycı olarak alması, 120 bölümdür işlenen bir karakterin genel zeka/tecrübe seviyesine hakarettir.. bu adam türkiye'nin en iyi istihbaratçısı olarak anlatılmadımı lan bize? ee, bu kadar büyük acemilikleri ben bile yapmam ki; bunu "merhamet" kisvesi altında yutturmak, yutturmaya çalışmak çok salakça oluyor. istihbaratçı olacaksın, öldürdüğün adamın haddi hesabı olmayacak, öz babanı öldürmek için geretiğinde plan yapacaksın ama bir cam silen çocuğa acıyıp direkt yanına alacaksın, iş vereceksin. lan oğlum hayvan gibi çevren var, sok bir işe çalışsın orda, illa maceraya atılacam diye bu kadar göstere göstere de kasılmaz ki. zaten memleketteki bütün katiller, psikopatlarda çaycılardan çıkıyor değil mi? her çay demleyen adam öldürmeye başladı, korkuyorum insanlardan çay istemeye, kahveye vurdum kendimi.

senaryo saçma bir şekilde acayip derecede dağıtıldı, nasıl toparlanır bilemiyorum.
4 aile gösterildi, dizinin hikayesinin bunlar üzerinden temelleceği vurgulandı.. 2 hafta geçmedi ki, ulan o da ne? ortada ne aile var ne de fertleri.. ya 30 saniyelik osuruktan roller ya da hiç yoklar.. sözüm ona ülkeyi yönetiyolar, kıçımın kenarları. şunu anlarım; terör den sonra alelacele kaleme alınan bir senaryodur, zaman gerektirir toparlanması..ama arkadaş 21 bölüm oldu el insaf.arada kocaman bir yaz tatili harcadınız,hiç mi çaba göstermiyorsunuz anlamadım ki? her bölümün bitişinde bir bölüm sonu canavarı koymak insanları heyecanlandırmıyor, polat yine hangi abukluğu yapıp bundan kurtulacak diye bekletiyor en fazla.kurgusal sıkıntılar had safhada.

mesela bir safiye vardı, ne oldu ona? lan bu polat elin adamını küt diye ofisine alıp her türlü ihtiyacıyla ilgilenirken öz kardeşini hiç mi düşünmez? bu kız tek başına ne yapar, barda salça olan hayvanlardan kendini korur mu, parası var mı, biri tecavüze yeltenir mi? yokkkk anasını satayım, dünya s.kime minare g.tüme. ne güzel istanbul be.

bir de hakan var, nasıl öleceğini çok merak ediyorum açıkçası. muhtemelen rtükten ceza yemelerini gerektirecek kadar vahşi bir ölüm bekliyor bu arkadaşı, hani haketmiyor da değil(ne hayvanım lan!)

memati'nin iyicene agirligini koydugu dizi. hele 21. bolumde kiz tavlama sahnesi inanilir gibi degildir. helal olsun diyoruz.

(bkz: memati nin duygulara tercuman olmasi)

--spoiler--
hüseyin'e yazık oldu lan.

son iki bölümdür aptalca pozisyonda bitirmiyorlar ve gereksiz aksiyon yok, iyidir bu. hakan - vural ikilisi dişli rakip olacaklar gibi.
--spoiler--

MEMATi: Seni istiyorum!
GAMZE: Böyle konuşarak istediğin hiçbir şeyi alamazsın!

(bkz: merve yi tavla)
diyalog için ya sev ya target a teşekkürler.

geçenlerde ilgimi çeken bir sahnede 1-2 dakika izlediğim ve gülmekten yerlere yattığım dizidir efenim kendisi.

memoli mi memati mi olan herifle güzel bayan barda konuşurlar, memati kızı düşürmeye çalışır.

yok bana bakıyordun, hayır sen bana bakıyordun derken. memati "seni istiyorum!" der hatuna, sanki pazardan sebze meyve istiyor, neyse hatun bozulur filan, bizim efe der ki "ben kadınımla böyle konuşurum!" oha dedim, hayır 5 dakika daha geçse "karımsın!" diyecekti adam.hatun gitmeye kalkar, memoli ay memati tutar "böyle çekip giden kadın benim kadınım olamaz!" of be dedim abi sen neymişsin biz bilmiyormuşuz ulen! yazıktır günahtır yahu böyle artistlik yapıyorlar dizide sonra özeniyor türk erkekleri, cuma sabahı bir bakmışsınız herkes polat herkes memati, hatta ilk kez gördüğü ve beğendiği kıza "seni istiyorum!" diyor filan, komik.

(bkz: kurtlar vadisi orospusu)

bu haftaki bölümün başında polat alemdarın matrixe bağlanıp* neo moduna girdiği dizi. polat* tek bir hareketle hakanı kafakola alır ve gelmekte olan 4-5 devlet görevlisini* zorlanmadan alt eder. fakat; vural duruma el koyar ve polat bir anda 6 devlet görevlisinin ona silah doğrultmasıyla hakan ı bırakmak zorunda kalır. bir an, aha yönetmen gaza gelmiş, garanti buraya dodge efect koymuştur dedim, o sahne devam edip polat a doğru kurşunları salacaklar, polat elini kaldırıp hafiften bi nefes çekerek hayır diyecek, mermiler duracak, alacak polat mermilerden birini ,verecek vuralın ağzına zannettim; ama maalesef; yönetmen, polatın gücü tek eliyle bir adamı deaktive ederken boşta kalan diğer eliyle 5-6 kişiyi yere yıkmasına rağmen buna gücü yetmez demiş ve sahne sadece zihnimde canlanmıştır. olsun yakın da o da olur inşallah. yalnız memati nin kadınım dediği hatunu yaradana, kurban olsun bu bünye.

an itibari ile super kahramanımız polat alemdar'in sirtindan haince vurulduğu ve onunda her insan gibi etten kemikten olduğunu anladığımız kanamalı bölüm finali ile içimizi acıtan dizi.

22.bölümde Polat denen herifin uzaylı veya efsunlu olmadığının anlaşıldığı dizidir...

Not : Polatın kanı kırmızymış, ben yeşil olabiliceğini düşünmüştüm...

27 aralık tarihli bölümünde memati'nin hem yeni sevgilisine hem de yalçın bulut'a ayarı verdiği, polat alemdar'ın da sırtından bıçağı yiyerek "iksirin etkisi geçmiş" dedirttiği dizi.

Davut tataroğlu'nun,daha polat'ın en baştan mabedlerine girmeyi planladığını bildiğini öğrenmemiz senaryo açısından bodoslama değil de planlı gidildiğinin bir göstergesidir.
ilk defa polat alemdar'ın sırtından vurulduğunu da gördük. bir şekilde iyileşecektir buna eminiz zaten. bence bıçaklayan çocuk polat'ın gözlerine bakınca çok utandı ve kendisi yardım çağıracak gibi geliyor bana.
öte yandan ben de hüseyin'in çelik yelek giydiğini düşünmüştüm.Ancak ne de olsa hakan'ın kendi adamları cesedi bir yere götürüp atmışlardı. Yani öldü diye aldanmış olabilirler mi bilemiyorum. eğer öldüyse Zaten kaliteli karakter sıkıntısı yaşayan diziden adam gibi karizmatik hüsey'ini çıkarmaları hakikaten kötü olmuş.
bir de en kötü haber şu;
dizi,ocak ayının son haftasına kadar tatile girdi arkadaşlar.

hrant dink in cenaze törenini bile karanlık odaklarını yönettiğini söyleyen,ülkedeki solcuların dış mihrakların maşası olduğunu milletimize öğreten eğitici bir tane dizimiz..

ama nedense ülkenin altını oyan tarikatlar konusuna ne zaman değincekler daha doğrusu işlerine gelir mi bilmem.sokakta bildiri dağıtan,imza toplayanlar en büyük tehlike ne de olsa.

-polat alemdarın başkanın mekanında uzakdoğudan esintiler sergilediği bölüm.
-mayına karşı bağışıklık kazanan polatın nasılsa bana bir bok olmaz başkanı kurtarayım hareketiyle üstüne abandığı sahne.
-mematinin bulutun meyve soyacağının ucuna elma koyduğu sahneyle aha bunun başına oturttum seni hareketi.
-davut tataroğlunun damatı olan zatın karısı inci karşısında tam denyo olduğunun ispatı sahne.
-deli hikmetin kızın kapısına köroğlu edasıyla dayandığı bölüm.
-polatın ofise geldikten sonra çayçı tarafından bıçaklanırken sende mi brütüs tarzı 3. mimiğinin olduğu bölüm.

polatın iki gün önce ofise aldığı sokak çocuğuna adamları çağır diyerek komik durumu düştüğü dizi.. hani sen türkiye'nin en iyi istihbaratçılarından biriydin yanında sokak çocuklarıyla mı dört büyüklere kafa tutuyorsun senaryonun içine ettiniz para harcamamak için figüran bile kullanmıyorsunuz. polatın bıçaklandığı sahnede ofiste hiç kimsenin olmaması daha da saçma her gün saldırı olan bir yer değil mi orası ayrıca kgt'nin merkezi yani koskoca istihbarat ofisinde çaycı çocuk nöbet tutuyor.

yayınlanan son bölümde polat ı arkadan bıçaklayan gencin, kameraya yansıyan görüntüleri nedense bana gollum u hatırlattı. hafifçe ileri geri sallanmalar falan, göz bebeklerinin faltaşı gibi açılması...