bugün

görsel

Kuran’ın ilk Türkçe tercümesi Karahanlı Devleti döneminde yapıldı.11 YY ait olan bu Türkçe çeviride Allah kelimesi yerine Tanrı ve Yaratkan (Yaradan) kelimeleri kullanılmıştır. Çeviri Türkçe Arapça ve Farsça olup 3 dillidir.

Günümüze kadar gelebilmiş mealler içinde en eski Türkçe Kuran meali Muhammed bin el-Hac Devletşah eş-Şirazi tarafından hazırlanan bu 902 sayfalık tercümedir. Bu nüsha Türk islam Eserleri Müzesi (TiEM) No. 73’te kayıtlıdır.

Bunun ötesinde Hoca Ahmet Yesevi, Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Has Hacip, Yunus Emre eserlerinde Allah yerine Tanrı ve Çalap kelimelerini kullanmışlardır.
kuran ilk donemlerinden beri pek cok dile cevrilmistir.

https://www.uludagsozluk.com/k/latince-kuran/
ha tamam ilk çeviride tanrı yazdıysa ben ikna oldum ateist oluyorum tamamdır aldım ben mesajı.
ben de dedim ki noldu bu sözlüğe hem kültürel bir faaliyet hem kuran başlığı hayırdır dedim. meğerse esas amaç allah kelimesine laf atmakmış.

Entryi atan da zaten başka başlıkta hac ibadetini itin oturma organına sokan yazar.
Lafzatullah arapça değildir. Rabbçadır o. Hz. Ademden beri (hatta ezelden beri) cenabı hakkın zatına mahsus özel ismidir allah (c.c.) ki adem babamız zamanında ortada arab mı vardı? Allahtan başka rabb olmadığına göre tanrı veya çalab isimleriyle kastedilen de allahtır. Bunu isterse paganistler, putçular, ortak koşan şirkçiler birden çok ve değişik batıl ilahlar için kullansınlar, türetip çoğaltsınlar. Veyahutta sonradan birileri özellikle allah lafzını kullanmayıp tevhide karşı duruşlarını gizleyip ve meseleyi araba bağlayıp başka isimler kullansınlar. Neticede rabb tek. Ve allah, her dilde allah. Diller üstü. Çünkü dil varlıklar alemine, mahlukata ve halk edilmiş, yaratılmış insana ait bir kavram. Halbuki allah yaradan. insan bunu ister kabul etsin isterse etmesin değişmez. Din, her devirde ve zamanda var olan ifsad edicilerin bozguncuların inkarcıların yada herşeyi mahluklaştırmada mahir aklı ve ilmi putlaştıran felsefecilerin keyiflerine göre değildir ve öyle de hareket etmez. Din allaha aittir.

Meal ve tefsirlerin, ait olduğu dile çevrilmesi, rabbın emir yasaklarını, o dile mensup olanların idrak edip anlaması tanıması bilmesi, kabul etmesi, iman etmesi, uyması, mucibince gereğini yapıp yaşaması içindir. Yoksa tevhidi ifsad etmesi için değil. O nedenle kuranın meal ve tefsirindeki allah lafzı yerine tanrı yada çalab kelimesinin konulması teknik olarak hatalı olsa da mana olarak kastedilen allah olduğu için ihtimal ki o devirde buna ses çıkarılmamıştır. Halbuki ilmin yaygın olduğu günümüzde bu nevi meal uygun düşmez. Belki tarihi değeri vardır. O ayrı. Yani orada tanrı yazdılar diye çok tanrıcılar burdan kendine bir pay çıkartmasın.