bugün

iki farklı ayet ile ortaya çıkan çelişkidir.

bakara 256 ya bakalım.
http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

ne diyor? dinde zorlama yoktur.

bir de tevbe suresi 5. ayet'e bakalım.
http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

ne diyor? müşrikleri nerede görürseniz öldürün.

ne yapalım biz şimdi? ortada kaldık. evet.
1400 yıllık süreçte din adamlarınca uydurulan türlü bahaneler aracılığıyla mutlaka bir cevabı verilecektir denilen bir başka kuran çelişkisi. ne yazık ki sayısız çelişkileri dile getirmeye rağmen her birine bir cevap verirler -mantıklı, mantıksız- ve kesinlikle kabul etmezler.
kuran-ı kerim'de çelişki yoktur. kitabı tamamen okuyup doğru ve en gerçek şekilde yorumlamak kafanızda soru işaretlerini kaldıracaktır.
mantıklı bir açıklaması beklenen çelişki.

gerçekten de merak ediyorum bunu. eğer ki bir din hocası ya da bunu objektif ve bir kalıba sokmadan mantık çerçevesi içinde açıklayabilecek birisi var ise başımın üzerinde yeri var. aydınlatın bizi. evet.
çelişki değildir.

bu defalarca anlatıldı ama sözlüğe her yeni gelen, arama-araştırma alışkanlığı olmayanlar aynı şeyi yazıp duruyor. tevbe suresi'nin 5.ayeti, cımbızlanmak suretiyle üzerinden sürekli dezenformasyon yapılan bir ayettir.

tevbe suresi'nin 1.ayetinden başlayarak, 6, 12 ve 13.ayetlerini birlikte okuyun, anlarsınız. aslında kuran'ı bütün olarak ele alsanız daha doğru olur. islam'da savaşın şartı, müslümanlara savaş açılmasıdır.

selametle.
kur'an-ı kerim'den başka her kitabı bütün bütün okurlar, sıra kur'an'a gelince, içinden cımbızla hop bir ayet çıkartıp üstüne işte din bu! işte islam bu! derler,, tabii diyebilirsiniz, hakkınızdır, eleştirin, yorumlayın, beğenin ya da beğenmeyin tabii kişisel özgürlük hakkınızdır ne diyebilirim, ama ah be kardeşim kendine de haksızlık etme, zekiyim diyorsan, oku, oku, oku.. sonra bir ayetin neresinden tutarsan tut sana kalmış.. kur'an'ı kerim'de asla önüne geleni öldür, kafasını kes falan diye bir ayet geçmez, burada bahsedilen kişiler, doğrudan islama, müslümanlara saldıran, savaş açanlaradır.. sen de biliyorsun da işte yine de maksat yeşillik olsun, dere biraz bulansın istiyorsun, oh ne güzel.. peki bulandı mı dere! sana öyle geliyor, gözlüğü dereceli olan sensin, benim baktığım yerden bakabilseydin o kaynağın nasıl temiz, serin ve lezzetli olduğunu da görebilirdin, istemez misin kardeşim, istersin değil mi.. o zaman bir kez de kur'an'ı samimi olarak öğrenmek ve anlamak için oku,, neresinde nasıl bir hata ve yanlışlık bulabilirim diye değil..
öncelikle fetva vermek haddime değil.

bakara 256 da dinde zorlama olmadığını söylüyor ve buna benzer diğer ayetlerde de "resulüm, sana düşen sadece tebliğ etmektir" diye bildiriyor. yani insanları tutun, onlarla savaşın ve zorla Müslüman yapın denilmiyor.

tevbe suresi 5. ayette ise bahsedilen mevcut savaş durumundan bahsediliyor. islam dinini insanlara anlatılmasına karşı gelen, peygamber efendimiz ve taraflarlarını öldürmek isteyen müşriklerle olan savaş esnasını anlatan bir ayet. kutsal aylarda mecbur kalmadıkça savaşmayın, ama kutsal aylar çıktıktan sonra savaşabilirsiniz diyor. burada da masumu, kadını, çocuğu çoluğu kastetmiyor, şavaştığı insanları kastediyor.
hayır, bir de diyorlar ki ayetleri kendi bütünlüğü içinde okuyun.

tamam ona da varım.

sırasıyla tevbe 1-2-3-4'e bakalım ve sonrasında tevbe 5'i değerlendirelim.

öncelikle (bkz: müşrik)

diyanet çevirisinden gidelim.

tevbe 1
http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

Allah ve Resûlünden kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere bir ihtar!

tevbe 2
http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

Ey müşrikler!) Yeryüzünde dört ay daha dolaşın. iyi bilin ki siz Allah'ı âciz bırakacak değilsiniz; Allah ise kâfirleri rezil (ve perişan) edecektir.

tevbe 3
http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

Hacc-ı ekber (en büyük hac) gününde Allah ve Resûlünden insanlara bir bildiridir: Allah ve Resûlü müşriklerden uzaktır. Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Ve eğer yüz çevirirseniz bilin ki, siz Allah'ı âciz bırakacak değilsiniz. (Ey Muhammed)! o kâfirlere elem verici bir azabı müjdele!

tevbe 4
http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklerden (antlaşma şartlarına uyan) hiçbir şeyi size eksik bırakmayan ve sizin aleyhinize herhangi bir kimseye arka çıkmayanlar (bu hükmün) dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayınız. Allah (haksızlıktan) sakınanları sever.

ve
tevbe 5
http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yarlığayan, esirgeyendir.

evet işte alenen belli, önce bir ihtar, sonra perişan edeceğine dair bir tehdit, daha sonra elem verici bir azab ve en sonunda da öldürün ya da tövbe eder ve namazı dosdoğru kılıyor ise serbest bırakın hükmü.

hiç evirip çevirmeyin.

alenen çelişkidir.

hani zorlama yoktu ?
binlerce hata bulunup da sürekli ayetlerin anlamını değiştirerek kotarmaya çalıştığınız bir kitabı hatasız olarak göstermeye çalışmak tam da müslümanlara yakışan davranış.

kitap da akıl edecek kalpleri yoktur yazar, müslümanlar bunu ya orada bahsettiği bizim bildiğimiz kalp değil der,

kitap da miras matematik hatası yapılır , ya islamda kesir kullanılmaz ondalık kullanılır derler ondalık ta da hesap tutmaz işte islamda miras bereketlidir miras paylarının toplamı 1 i geçebilir derler.

kitap da güneş dünya üzerinde bir balçığa batmış halde bulunur der, aa orada kastettiği aslında güneş değil güneşin gölgesi der,

kitap da dünyanın sonuna geldiğin de der, aa aslında dünyanın sonu kastedilmiyor cebelitarığa geldiğinde okyanus kenarını kastediyor der,

kuranda tanrı zaman ve mekandan bağımsızdır der, sonra da yeri şu kadar göğü bu kadar zaman da yarattık der orada anlatılan gün senin bildiğin gün değil tanrı biz anlayalım diye belli bir sürede yarattı denir ,

işin ilginci yeri yaratmak göğü yaratmaktan daha uzun sürer ee dünyayı yaratmak evreni yaratmaktan daha zor tabi der,

kurandaki ayetler de allaha o veya senin gibi hitaplarda bulunur allah kendi kendine sen veya o mu diyor deriz aa o insanlar okurken daha anlaşılır olsun diye öyledir der sonra da tercümelere kendisinde olamadığı halde "de ki" eklenir durum kotarılmaya çalışılır,

önce içki güzel rızk dır denir sonra değişir içki haram olur, ganimetler allahın ve peygamberindir der mala ihtiyacı olan bir allah kavramı doğar ama normal karşılanır,

yüzlerce böyle nokta var.

kuranın ve diğer semavi kitapların en büyük avantajı şudur hiçbir şey hakkında kesin konuşmaz hep farazidir, ve bu yüzden o dinlere inananlar okudukların da hiçbir şey anlamaz ve hiç birşeyi yanlışlayamaz. bu sadece kurana özel değildir birden fazla versiyonu olduğu halde ve müslümanlar tarafından insan yazması denilen incil de bir hıristiyan tarafından teslimiyetle okuduğunda o kişi incilde hata bulamaz çünkü bulmak istemez bulur gibi olursa da aynı bugün kuranda yapılan gibi incile de farklı farklı açıklamalar getirilir ki durum kotarılsın.

ama düşünen, algılayan ve objektif okuyan biri için kuran da tevrat da incil de aynıdır hiçbiri kutsal falan değildir.
dini bütün müslümanların küfür ederek karşıladığı çelişki. yav hani hoşgörü diniydi? burada hakaret yok, birşey yok. ama küfür yiyorsun işte. bunlar ilk fırsatta kafa da keser. araştırmak bile batıyor bunlara. evet.
sadece arapça versiyonu okunarak anlaşılabileceğini söyleyenler aynı zamanda bu arap safsatalarıyla dolu kitabın aslında evrensel olduğunu iddia etmektedirler. bu kitaptaki sosyal ve toplumsal olarak günümüz şartlarının fersah fersah gerisindeki zihniyeti bırakın, tüm o mantıksızlıkları ve çelişkileri bi' kenara atın. bu kitap isa 'ya incil 'in indirildiğini ve çarmıhta ölmediğini iddia ettikten sonra zaten tarihsel olarak gerçekliğini yitirmiştir.
tevbe suresi'nin ilk 5 ayetini okuyup "bütünlük içinde okuduğunu" iddia edenler var.

valla ibretlik adamlarsınız. *
yılların koyu bir ateistinin müslüman olmasının sebebi ne tarikat, ne günümüz müslümanları ne şu ne budur, sadece ve sadece kur'an-ı kerim'dir, elhamdülillah.. (kendimden biliyorum)

'andolsun ki; Biz, bu Kur'an'ı düşünüp öğüt alasınız diye sizin için kolaylaştırdık.. Düşünüp öğüt alan var mı?' kamer suresi 32. ayet

anlamayanın ben şunu anlamıyorum dediği bir tartışma yeri değil burası, önce samimiyet, önce akıl ve fikir, ve tefekkür.. bunlar olduktan sonra hala anlamıyorum diyemez bir insan, vallahi billahi teknik ve biyolojik olarak mümkün değil bu..
müşrik şirk koşan demektir. yani allaha inanmadığından ziyade başka bir ilah işaret eden, anlatan, inanan anlamındadır. allah düşmanı demektir. bu yüzden haram aylar dışında bunlarla cihad edebilirsiniz denmektedir. terimleri iyi anlamak ve sınıflandırmak okumaktan geçer, aynı allah ın emrettiği gibi.
Kuran'ı Kerim'de çelişki yoktur. Kitapların en doğrusu Kuran'ı Kerim'dir.
ancak bir ateist kafasından çıkabilecek iki olmayan çelişki.
sürekli aynı ayetleri getirip önünüze sunarlar. genelde de tevbe suresınden alıntı yaparlar. hz muhammed ile o zamanda yasayan müsrikler arasında olan münasakaları anlatır.
kuran'a bütün olarak degıl de; a ve b diye bakarsan böyle çok çelişki bulursun. kuran'ın o zamanki inilis sırasıyla yazılmaması bunu daha da kolaylastırır.
Öncelikle söyliyim bunları aşırı dinci birisi söylemiyor.

Ayrıca Çelişki değil , ilişkidir. ikisinin arasında hiçbir alaka olmamasına rağmen bir ilişki kurulması olayıdır. Bakara 256'da dinde zorlamanın olmadığından bahsediliyor. Tevbe 5'te ise aynen şunu söylüyor : Böylece haram aylar çıktığı zaman artık müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün ve onları yakalayın ve onları muhasara edin (kuşatın). Gözetleme yerlerinin hepsine oturun (onları gözaltında tutun). Bundan sonra eğer tövbe ederlerse ve namaz kılar ve zekât verirlerse o taktirde onların yolunu serbest bırakın. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahîm'dir.

Bak canım entryi giren kardeşim. Haram ayların ne olduğunu bilmiyorsun bu bir. Büyük ihtimalle tevbe 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10. okumadın ve 5i görüp '' aha çelişki lan vallahi çelişki '' hesabıyla atlayıp buraya üç beş salakça şeyler yazdın bu iki. Yukarıda bir savaştan söz edildiğini ve haram ayların savaşmanın yasak olduğu -bir nevi ateşkes- zamanlar olarak belirtildiğini bilmiyorsun bu üç. Ulan mal. Savaştasın savaşta. Ne yapacak adamlar öldürmeyecek mi ?

'' Yaa siz bizi niye öldürüyorsunuz ! hani müslümanlık kardeşlik barış diniydi !!! ? ''

'' aAA DOĞRU YA. Niye öldürüyoruz ki buyrun beyler bölge sizindir. Öldürebileceğiniz kadar adamımızı öldürebilirsiniz rahat olun ''

Hakikaten bazen işin bokunu çıkarıyorsunuz. Birbiriyle alakası olmayan şeyler arasında bağlantı kuruyorsunuz
Ayıptır
ayıptır
ayıp.
http://www.youtube.com/watch?v=Ziri9V9FeMU

şunu izleyin zaten ikna olacaksınız.

kuran, tevrat, zebur ve evrim hakkında bilgim var.

müslümanım.
örneğin bir tıp kitabında, atıyorum 186. sayfada bazı hastaya yememesi gerektiği söylenirse ve 286. sayfada da bazı hastalara özellikle yemesi söylense, bunu bu gözle okuyan zındık "bu kitapta çelişki var" deyip kendini akıllı ve mantıklı mı sayacaktır?

asla çelişki yoktur,
bu zındık iftirasına cevap vermek için bile olsa, bu gayet açık olan ayetlere atılan iftirayı cevaplamak için bile olsa bu şeye muhatap olduğumuz için allah bizi affetsin, demek ki biz doğru şekilde anlatamıyoruz,

açık ve net olarak;

bir ayette; "kimse kimseyi dine inanmaya zorlayamaz" diyor açık açık,
bir diğer ayette; "haram aylarda savaşılmaması gerektiği, ve haram aylar çıktıktan sonra, savaş sırasında ve onlar size saldırılarsa onları öldürün" ibaresi vardır.
kısa bir açıklama yapıp gideyim. bu tip konular zaten çok tartışıldı. sürekli tekrar etmenin manası yok.

öncelikle "elem verici azabı müjdele" ifadesini anlamak için "müjdeleme"nin "gerçekleştirme" anlamına gelmediğini bilmek gerek. çoğunun da bildiği üzere "haber vermek"tir bu. bunu anlamak için kuran'da müjdelenmenin geçtiği ilgili kısımlara bakabilirsiniz. neyse, konunun çok dışına çıkmadan anlatmaya çalışayım esas meseleyi.

6- "şayet müşriklerden biri sana sığınacak olursa allah'ın sözünü dinlemesi için ona aman ver. sonra onu güven içinde olacağı yere ulaştır. çünkü onlar bilmeyen bir topluluktur."

bu ayette görüldüğü üzere "sığınan" müşriklere bir şey yapılmıyor ve güvenliği sağlanıyor. kime yapılıyor? barış anlaşmasını bozup müslümanlara savaş açanlara. tekrar ediyorum, "müslümanlara savaş açanlara". malum, insan kendisini öldürmeye gelenlere çiçek atmaz. kendisini savunur. düşmanlarınızla anlaşma yapıyorsunuz ancak onlar bir süre sonra bunu bozup üzerinize yürüyor. burada insanın üzerine düşen şey, kendisini savunmasıdır. savaş ortamından söz ediyoruz. ayetin -cımbızlandığı takdirde- "gördüğünüz inanmayanı öldürün" olarak algılandığının farkındayım ancak öyle bir durumun olması ne mantıken mümkün, ne de dînen mümkün. hatta ilgili ayetin devamına bakacak olursak durum daha da netleşir:

13- "Yeminlerini bozan ve Peygamber'i Mekke'den çıkarmaya teşebbüs eden kimseler ile, üstelik size karşı savaşı başlatan taraf oldukları halde, savaşmayacak mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Oysa eğer mümin iseniz asıl Allah'dan korkmalısınız."

açıkçası anlaşılması çok da zor bir şey değil bu. tefsir okumaya, işin tefsir boyutuna girmeye bile hiç gerek yok bunun için. mealden bile anlaşılıyor. her neyse. dediğim gibi, zaten çok tartışıldı bu mevzular. ek olarak, daha fazla bilgi isteyen meraklı arkadaşlara fizilal'il kuran adlı eserin 7.cildindeki ilgili yere bakmalarını önerebilirim. forumlardan, sözlük köşelerinden fıkıh öğrenilmez. aslında hiçbir şey sağlıklı olarak öğrenilmez. haydi selametle.

--spoiler--
"Ve sizinle savaşanlarla, Allah yolunda siz de savaşın ve aşırı gitmeyin. Muhakkak ki Allah, aşırı gidenleri sevmez." (bakara-190)
--spoiler--
Eğer sen çıkıp yaşadığın dönemde o şartlarda yazılan kutsal kitabımızı eleştirirsen tepki alırsın. Önce bi araştır o ayetler hangi şartlarda hangi olaylardan sonra yazılmış bi bak, ondan sonra gel konuşalım.
Bizim en büyük hatamız, okuma özürlü olup, istediği yeri istediği gibi anlayıp buda yetmiyormuş gibi bide yorum yapıp karar verip uygulamamız ve bunu yaymaya çalışmamızdır.
Hala çürütülememiştir. Evet.
hala somut bir cevap verilemeyen çelişki. öldürelim mi? zorlamayalım mı? bana rasyonel tespitlerle gelin, kuranla değil. evet.
inanalar için:
birinde kimseyi zorla namaz kıldırmayın oruç tutturmayın kişi ne yaparsa kendine yapar demektedir.

diğerinde eğer savaş halindeyseniz "kuranda öldürmeyin demesinden dolayı" sizi öldürmeye çalışanı bağışlamanıza gerek yoktur.

enazından ilgili sureler tam okunsa bile yanlış anlaşılmayacak durum.