bugün

alagavat olmak olabilir.
Birçok kanıt var lakin toplum baskısı.
Gerçek bir Tanrı asla kutsal kitap gönderip peygamberin yatak odasından böyle absürt bir şekilde bahsetmezdi.
Muhammed peygamberin kendi çıkarları için ayet eklettiğini düşündüğüm içinde mantıklı yerler de bulduğum inanmak istemediğim bir kitaptır gökten ayetler inerken sadece muhammedin olması bu tezimi doğrular vaziyette (Kuran mealini 6 defa okudum) şimdi çomarlar gelip burda havlamasın biz deistler 4300 dini reddediyor siz müslümanlar 4299 aramızda pek bi fark yok bence.
inanmamk için kesin bir delil ortaya konulamaz.
2 kere 2, 4 eder gibi bir delilden bahsediyorum.
tersi de geçerli olabilir çünkü bu inanç ve kabul işi.

inanan ve inanmayanların göstermeye çalıştığı deliller karşı tarafın çürütmesine maruz kalmaktadır.

bundan şu sonucu çıkarabiliriz. allah inancınız varsa, demek ki allah böyle istedi, bazı şeylerin tam ispatlı olmasını istemedi.
1. tarık suresi hakkında üroloji doktoru zeki bayraktar'ın açıklaması: https://youtu.be/sQXm-c2GGbw

orada spremden değil, insandan bahsedildiğini iddia eden bir başka açıklama: https://youtu.be/I822QcfQ5vM

2. http://m.uludagsozluk.com/e/39886944/

3. eğer orada köleleştirmek yazıyorsa, kur'an'da asla kölelelik yoktur: https://youtu.be/2D0pbsyXdEs
Kuranı üç beş kere okudum hep kafamda ki soru allah işi gücü bırakıp niye muhammedin karılarını tehdit ediyor. Muhammedin cinsel ve aile hayatı neden evrensel olduğu iddiasında ki bir kursal kitapta var.

Tarık 7 de testidlerden gelen meni niye bel ve kaburga arasından çıktığı iddiasında?
Neden düşünme organı olarak beyinden değilde kalpten bahsediliyor?
Neden inanmayanlara hep hakaret ediliyor ve kökeleştirilmeleri emrediliyor?
Sorular sorular.
altında hiçbir kayda değer sebep girilmemiş olan başlık.

matematiksel bir sistemle korunduğu ispat olan bir kitaptan söz ediyoruz. bu konuya enrty'nin son kısmında değineceğim, lütfen entry'i okumaya devam edin.

1) öncelikle; internetten ücretsiz edinebileceğiniz (bkz:  kuran hiç tükenmeyen mucize) kitabından kesitler paylaşmak istiyorum:

''bu kitabımız boyunca kur'an'ın, denizlerin altından uzay'ın derinliklerine, evren'in yaratılışından evren'in son buluşuna, anne rahmindeki yaratılışımızdan arıların hayatına, felsefenin en çetin konularından fiziğin en zor problemlerine kadar yaptığı açıklamaları inceleyeceğiz. tüm bu konuları incelerken kur'an'ın ''kuran allah'tandır'' iddiasına karşılık inkarcıların ''kuran insan sözüdür'' iddialarının geçersizliğini gözler önüne sereceğiz. 

tüm bu incelemelerimizde göreceğiz ki; kuran, birbirinden bu kadar farklı konulara girmesine rağmen, hiçbir konuda hata yapmamakta, kendi dönemindeki hiç bilinmeyen, bilinemeyecek olan bilgileri aktarmaktadır. kuran'ın birkaç kelimelik öyle açıklamaları vardır ki; insanların bu açıklamaları anlayabilmesi için binlerce yıllık bilgi birikimi gerekmiştir. üstelik günümüzde bu bilgilerin elde edilmesi gelişmiş teleskopların, gelişmiş mikroskopların, sistemli gözlem ve araştırmaların, çok büyük ödeneklerin ayrılması sayesinde mümkün olabilmiştir.

kitabımızı okudukça anlayacağız ki; hz. muhammed'in dönemindeki tüm insanlık ''ortak bir akıl'' oluştursaydı bile, kuran'daki ayetleri söylemeleri mümkün olamazdı. hatta iddia ediyoruz ki; bundan 100 sene önce yaşayan insanların hepsi ''ortak akıl'' oluştursalardı bile, bu kitabın ilk kısmında aktaracağımız bilgileri bilmeleri mümkün değildi. peygamber'in döneminde bu kadar geniş alanda, bu kadar mucizevi açıklamayı yapmak, eşi benzeri olmayan bir mucizedir. bir tekinin söylenmesi bile tesadüflerle, peygamber'in döneminin bilgi seviyesiyle ve bilimsel birikimiyle izah edilemeyecek olan bu delilleri inkar, gerçeğe karşı yapılmış bir zalimliktir.

ankebut/49: zalimlerden başkası bizim delillerimizi inkar etmez.

kuran'ın, bugünün modern bilimlerinde yeni öğrenilen bilgileri 1400 yıl önceden söylediğini kitabımızda göreceğiz. kuran bu bilgileri, bilimsel metoda dayanan fizik, kimya, biyoloji kitaplarından farklı bir şekilde verir. kuran doğrudan sonuçları verirken, bu sonuçlara birçok aşamaları ve zorlukları aşarak ulaşan bilimlerin kitapları, geçilen aşamaların önemli bir kısmını da aktarırlar. oysa kuran, evren'in yaratıcısındandır. bu yüzden kuran'da, bazen, yüzlerce yıllık birikimle ve aşamaların geçilmesiyle ulaşılan sonuçlar birkaç kelimede aktarılır. kuran'da çöldeki bedeviden, bilimlerde derinleşmiş bilginlere, profesörlere kadar geniş bir kitleye seslenir. evet, kuran en elit açıklamaları yaparken, elitist değildir. kuran için tüm insanlık önemlidir. kuran tüm insanlığa seslenir ama bilgi sahiplerini, bilginleri diğer insanlardan ayırır.

not: kur'an'ın bilimsel bilgilerle uyumlu ayetlerinin detaylı incelemesi için, (bkz:  kuran hiç tükenmeyen mucize) kitabının ücretsiz pdf'ini, yukarıdakı başığın içinde bulabilirsiniz.

2) entrynin bundan sonraki kısmı, edip yüksel mesaj kuran çevirisi nisa/82. ayetin altına düşülen dip nottan alıntılanmıştır.

nisa/82. ayet: kuran'ı incelemiyorlar mı? allah'tan başkasının olsaydı onda birçok çelişki bulacaklardı.

hurafe ve mitolojilerin yaygın ve etkin olduğu bir çağda gelmesine rağmen kuran’ın hiçbir saçmalık ve yanlışlığı içermemesi onun muhteşemliğine ayrı bir kanıttır. kuran’ın birçok bilimler ile ilgili verdiği bilgiler yüzyıllar sonra o bilimler tarafından doğrulanmış veya daha iyi anlaşılmalarına neden olmuştur.

Kur'an'ın bilimle paralellik gösteren bazı ayetleri:

•tanrı bizi bir embriyodan yarattı (96:2), 
•yer yumurta gibi yuvarlaktır (10:24; 39:5; 55:33; 79:30), 
•tüm evren bir tek nokta halindeydi ve aniden patladı (21:30), 
•evrenimiz içindeki galaksilerle birlikte sürekli olarak genişlemekte (51:47), 
•yıldızlar ve gezegenler gazdan yaratıldılar (41:11), 
•zaman görelidir (70:4; 22:47),
•evren altı evrede yaratıldı ve dünya gezegeni üzerinde hayatı mümkün kılan koşullar son dört evrede oluştu (50:38; 41:10), 
•dünya bir yörüngede yüzmektedir (27:88; 21:33), 
•dünya atmosferi canlı hayatını koruyucu bir özelliğe sahiptir (21:32), 
•rüzgarlar aşılayıcıdır (15:22), 
•canlı varlıkların yaratılışı bir evrimsel sisteme göredir (15:28-29; 24:45; 32:7-9; 71:14-17), 
•biyolojik hayatın ilk mikro örnekleri balçığın esnek moleküler yapısının oluşturduğu katmanlar arasında başladı (15:26), 
•biyolojik ömrümüz genlerimizde kaydedilmiştir (35:11), 
•atomlar daha küçük parçalardan oluşurlar (10:61), 
•fotosentez, daha sonra diriltilebilecek özellikte olan kimyasal yolla depolanmış bir enerjidir (36:77-81), 
•demir elementinin atom numarası, atom ağırlığı ve tüm izotoplarının nötron sayıları bildirilir (57:25),
•toprağı oluşturan elementlerin atomları maksimum yedi enerji yörüngesine sahiptir (65:12), 
•su ve hurma (oksitoksin) doğum sancılarını hafifletir (19:24-25),
•meyveler dişi ve erkektir (13:3),
•arı balını birden çok karınlarda üretir (16:69), 
•at, katır ve eşek gibi bineklere ek olarak bilmediğimiz binekler veya taşıt araçları yaratılır (16:8), 
•tüm dünyadaki yıllık yağmur miktarı değişmez (43:11; 15:21), 
•bu dünyanın ötesinde hayat vardır (42:29), 
•ay toprağı yarılacaktır (54:1-2).

3) (bkz: kur an ın kelime uyumlarındaki sayısal mucizeler) başlığında Kur'an'daki birtakım kelimelerin kullanımdaki ahengi inceleyebilirsiniz. ayrıca bu konu hakkındaki eleştirelere verilmiş olan cevaplara da yine aynı başlıktan ulaşabilirsiniz.

4) gelelim entry'nin başında bahsettiğim kur'an'ın matematiksel bir sistemle yani (bkz: 19 sistemi) ile korunması meselesine. bu konu hakkında detaylı bir çalışmayı (bkz: üzerinde 19 var) adlı kitaptan inceleyebilirsiniz. bu kitabın ücretsiz pdf'ini yukarıdaki başlıktan edinebilirsiniz. ayrıca, eğer entry'in ilk bölümünde bahsettiğin "kuran hiç tükenmeyen mucize" kitabını indirdiyseniz, 19 sistemi'nin orada da işlenmiş olduğunu göreceksiniz.

fakat; kitap okumak için gerekli vakti oluşturamayan veya kitap okumaktan hoşlanmayan biri iseniz; 19 sistemi'ni gürkan engin'in youtube kanalından inceleyebilirsiniz.
Kuran'da Matematiksel Sistemler: https://www.youtube.com/p...g2z4GMKsqkfKjy8iSvwtLumlf

ek kaynaklar:
http://www.19sistemi.com
http://www.milimetrik.org/19/
Tabiattaki kanunların bugün farklı dün farklı olmayacağı gerçeği.

Böylesi bir dünyada doğrudan apaçıķ Mucizeler olmaz. Tanrı varsa bile belliki öyle bir yasa belirlemiş ki kendisinin bile buna taabi olacağı biçimde.

Tanrı kimseyle doğrudan iletişime geçmemiştir, geçmeyecektir.

Bu iddianın sahipleri güç kazanma, toplumu dönüştürme gayreti bakımından bunları bir araç olarak kullanmışlardır.
(bkz: safiye inci) (bkz: swh)
inanmak isteyen de istemeyen de kendisini haklı çıkartacak, kendince ayetler bulabilir. Önemli olan hangi pencereden baktığın, nasıl kelimeler cümle içinde anlam buluyorsa sizin o cımbızla çektiğiniz ayetler de sureler içinde farklı anlamları üstleniyor yani tek bir ayeti alıp burada bu denilmiş yanlış olur tamamıyla surenin tüm ayetlerini bir bütün olarak incelemek lazım.
Piclemeye ithafen:

Dinlerin Sümer dinleri ile benzerlik göstermesinin izahı sadece kuranda vardır. Zaten bütün dinleri gönderen Allah'tır. Planı dahilinde dinler gelmiş ve bozulup Allah tekrar yenisini getirmiştir. Ve dayanıklı kağıdın yaygınlaştığı, tüm dünyanın birbiri ile etkileşime girmek üzere olduğu bir dönemin öncesinde de son kitabı ve evrensel dini göndermiştir. Çünkü kuran geldiği dönem itibarı ile artık değişemez. Fakat diğer dinlerin hepsi yereldi ve değişti. Buna rağmen ilk geldiklerinde Allahın gönderdiği dinlerdi.

imrul kaays'a gelince. Senin söylediğinin gerçekle hiçbir alakası yok. Tamamen birilerinin yalanı. Tarihin hiçbir döneminde de böyle bir iddia olmamıştır. Bu yalanı peygamberimiz döneminde yaşayan insanlar bile böyle bir iddiada bulunmamışlardır(çünkü salak yerine konulabilirlerdi) ve kuran sadece bir büyüdür yada etkili bir şiirdir demişlerdir. Şu şairden alıntı yalanını onlar bile atmamışlardır.
Hatta Arap şairleri arasında en ünlülerinden yedi kişinin şiirleri Kâbe duvarına altın harflerle yazılıp asıldığı bilinmektedir. Bunlardan biri de o dönemde yaşamış olan meşhur şair Lebid’dir. Bu kişi Kur’an karşısında hayranlığını gizleyememiş ve Müslüman olmuştur. Hatta bunun kızı, babasının askısını Kâbe duvarından indirmiş ve “Kur’an ayetleri karşısında bunların bir değeri kalmamıştır.” demiştir. O kuranın edebi güzelliği sebebiyle müslüman olan büyük şairin imrul kaaysı tanımaması, şiirlerini bilmemesi mümkün müydü? Tabi ki hayır.

Sonra peygamberin ebş falan demişsin. Evet kuran peygamberimizin evine de giriyor, bu zamana da hitap ediyor. Çünkü tüm insanların "dinen" nasıl yaşayacaklarını Allah kuranda bildirmiştir. Peygamberimiz ile ilgili Allahın emrettikleri varsa bu kuranda yazacaktı. Yazmasa idi bu Allahın emri değil insanların bir tercihi olurdu. Allah emrettiklerinin hepsini kuranda söylemiştir. Bunun dışındakiler bizim tercihimize kalmıştır. E peygamberimizle ilgili olanlarda tabi ki o dönem insanlarına hitap eder ve bu da çok önemlidir.

Vee ceza ve ödül gayet bu güne de hitap ediyor. Kimsenin zalimlerin gittiği cehenneme yada inananların ve gerçekten habersiz iyi insanların ebedi mutluluğa ereceğinden yana sıkıntısı yok. Sen sanırım kişisel ön yargılarınla bir de yarım yamalak okuduğun caner taslamanı çok yanlış anlamışsın.

dipnot:söylediklerimin asıl hedefi üstteki iddialarda bulunan yazar değil tabi ki. Doğruyu arayan kişiler.
Sevgili kivilive'in ben öyle diyorsam öyledir dediği başlık. He canım he. Sen öyle dedin diye o işler olmuyo öyle maalesef.
Hayvan, bitki, coğrafi şekil ve besinler Ortadoğuya özgü. bu bile başlı başına bir şüphe nedeni olabilir.
gökten indiği rivayet edilip insan yapımı olmasıdır. kuran hz muhammed tarafından yazılan bir kitaptır.
kötü biri olmaktır başka açıklaması yok.
inanç ihtiyacı insanın en önemli ihtiyaçlarından biridir. tarih boyunca insan ateş'e güneş'e toprağa, kutsal saydıkları herhangi bir metaryele inanmıştır. tek tanrılı dinlerin ortaya çıkması ile inanç sistemi genellikle yerini bu dinlere bırakmış ve sonucunda günümüze kadar gelen inanç sisteminin temellerini atmışlardır. tek tanrılı dinler genel olarak güzel ahlakı ön plana çıkarmış olsalar bile kendilerine has ibadet şekillerini de göstermişlerdir. hepsinin ortak noktası sevgidir. ancak tüm dinlerde insan önemlidir. bu sebeple insanı insan olarak sevebilme, kabul edebilme inançlı bir insanın en büyük olgunluklarından biridir. bir din'e inanıp yada inanamamak bireyin seçimidir. bu seçim yargılanamaz niteliktedir. kaldı ki "kader"e "alınyazısına" inanan bir birey dinsizliği seçen birinin de "kaderinin" bu olduğunu da bilmelidir. temeli insana dayanan tüm sistemlerde insanı yargılamak insanlığın en büyük ayıbıdır.
kurana inanmıyorum çünkü diye başlayan ve bunu türkçülük ve ümmetçilik çatışmasından doğan bir netice olarak ifade eden yazar beyanatıdır. Arkadaşlar biz bunu anlattık, fiziki örnekler vererek açıkladık; türkçülük ümmetçilik kavramları birbirlerinin karşısında değildir, birbirinin tamamlayıcısıdır. (bkz: #30290022)
güncel Önemli Başlıklar