bugün

etraflıca dinlemek etrafı, gözleri yumarak... mühim nokta bu. sağdan mı soldan mı veya herhangi bir fraksiyona ait olmayan bir filmde mi duydum ve veya veyahut uydurdum, bunun önemi yok! duymak...mühim nokta bu. kimsenin duyamadığı, işe yaramaz farzedilen; nedensiz ve ulvi bir ses vardır elbet bir yerlerde. gitmek gerek. duyabilene kadar. duyabilmek için kulakları güçlendirmek , kulakları güçlendirmek için geçici körlükler gerek. sırf daha iyi duyabilmek için, gözlerini aldıran bir yüce insanla tanışmak isterdim şu dünyada. evet. şu dünyada. saygı duyardım ona. muhtemelen ben duyana kadar o, çoook önceden duyardı. edirne'ye kadar ama. sonrasında tamamen türkçe kelimelere mahsus bir kelime oyunuyla şaka yapamazdım bu büyük -ecnebi- insana,ki kuvvetle de muhtemel ecnebi olması. "yani ben şimdi hearing respect diye şeetmiştim ben yani ehuehue..." hiç hoş olmazdı bu. hiç...o yüzden evrensel kelime oyunlarına ihtiyacı var bu dünyanın. dünyalıların. hepimiz dünyalıyız bi yerde. "tamam da hemşerim esas memleket nire" diye soranımız da yok artık. şşşş. duymak? dinlemek?

rüzgardan daha iyi bir müzisyen gönderemedi henüz tanrı. daha çook yolumuz var. dinleşmek iyidir.