bugün

siz onu göremezsiniz. yeri ve zamanı geldiğinde o sizi bulur. kah yollarda, oradan oraya aktarmalarda geciken araç yüzünden, kah bankada, veznede, sırada para ödeyecekken gelir ve o sessiz ama gürültüye gebe ortama limon sıkarcasına görevliye akıl verir.

peki kimdir bu adam?

nasıl biridir? ne yer ne içer?

nasıl bir eğitimden geçmiştir ki kamu kurumlarında sinirlenme eşiği hepimizden düşüktür.

adeta uygun zamanı beklercesine topluma kulak kesilir bu adam. teyzelerden başlar, çünkü bilir ki teyzeler sabırlı insanlar değillerdir, fatura ödeme, sırada bekleme limitlerini çoktan aşmışlar, evde torun sevmekten arta kalan zamanlarında istemeyerek de olsa gelir orada işlerini görürler.

arkadan bir teyze homurdanmaya başlar, 'zabahınan geldim ocağı tütesice..' ardından film gibi başka bir teyze ona eşlik eder ve isyanın teyze bölümü başarıyla tamamlanmıştır. şimdi bu farkında bireyin, toplumun nabzını tutan güzide insanın sırası gelmiştir. belki de bu anlı şanlı keşan çocuğu 'motor!!' sesini duyup sahneye çıkabilmek için bu anı, bu hiçbir tarih kitabında bahsedilmeyen kahramanlığını göstereceği anı beklemektedir.

ve sağ elini alman subayların führerlerine duyduğu saygıyı ifade için kaldırdığı şekilde kaldırır. ama saygı değildir göstermek istediği, öfkedir. bu sebeple avuç içlerini yukarıya doğru kaldırıp o yüz ifadesini takınır.

yav kardeşim kaç saat oldu yavv, der. paramızla rezil oluyoruz vallahi, der.. şuraya bak ya allahalla.. koysanız ya kardeşim şuraya bi vezne daha, der.. yuh artık ya.. işkence vallahi ya, der.. isyanının arasına üç noktalar koyar ki uygun küfürler sıranın diğer sorumlu bireylerince doldurulsun.

toplum bunu aniden alamaz. bir an sindirir ve arkadan o kahraman abimizin sözcüklerinden bazıları aynı sözleri kısım kısım tekrar ederler.

abimizin isteği hallolur, bu kargaşayı başta umursamayan veznedar kızımız içerden yardım ister ve üç kişi arkadaki muhabbet ortamından sıkıcı iş ortamına giriş yapar. ve kalabalık buradan daha nice kez daha varacağı bir sonuca varır. koyun gibi millet olduğu. aralarında tekrar ederler bunu ki unutmasınlar bir dahaki geldiklerinde..

- koyun gibi milletiz vallahi..

- vallaha koyunuz.

- bize müstehaktır abicim..

- konuşmazsan güderler tabi.

- koyundan farksızız vallahi..

- vallahi öyle.

- koyun koyun..

eğer bir sırada, kuyrukta, bir iş için bekliyorsanız bu adamın sesini duymaya çalışın. şansınız varsa onun sesi duyulacak ve sıkıntılı bekleyiş sona erecektir.
büyük ihtimal dışlanan bir bireydir. herkes koyun olduğu ve bir o gerçekleri gördüğü için diğerlerinin onu anlamaması doğaldır.
(bkz: doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar)
çok zordur çok onun işi. hele bu ülkede her şeyin farkında olan bir birey olduğun zaman ayvayı yedin demektir.

(bkz: birgün patlayacağım çok fena dur bakalım)
bütün millete için için kızan bireydir. neden farkedemiyorlar nasıl görmezler diye. ama tuhaf olay farkında olunca başlar. herkes farkında olduğunu ve herkesin yanlış düşündüğünü sanır.
mekan: ağıl
şahıslar: bir sürü koyun

sürü psikolojisinin farkına varan koyundan bir haykırış!!

"ben bundan sonra sürü psikolojisine karşıyım"

diğer koyunlar:

bende bende bende....

sence hangisi farklı kardeş?
kafasına en son anda dank eden bireydir. o sırada bekler. o partiye oy verir. o takımı tutar. tam son hamleye gelince koyun gibi milletiz der kendini kurtarmaya çalışır.

yemezler anam. hepimiz koyunuz hepimiz etooyuz. *
(img:#43481)
güncel Önemli Başlıklar