bugün

turgut yarkent'in şiirinden uyarlanmış bir ezginin günlüğü şarkısı.

bu sevdaya düşeli
sen bir deli ben bir deli
bu aşkın koptu teli
ne sen ağla ne de ben

ummandı sevgi bizde
kaybolduk o denizde
umut yok sevgimizde
ne sen ağla ne ben

boş harcandı aşk çağı
kurudu irem bağı
koptu bizde aşk bağı
ne sen ağla ne de ben
(bkz: sevgilinin sol diz iç yan çapraz bağları)
ne hoş şiirdir,
ne hoş şarkı,
ne hoş ezgiler,
ne hoş ses,
hepsi ama hepsi tanıdıktır aslında.
sanki yıllardır dinleyip de bıkmadığınız şarkılar gibidir.

koptu bizde aşk bağı.
ne sen ağla, ne de ben.
sırrını hep bir parça sunan, ama asla büsbütün kemale ermeyen, kendinden çoğalan, inceldiği yerden kopup kopup bağlanan o en asil duygunun, en asil parçası. ömrümün geri kalanının parçası. iyi ki varsın ezginin günlüğü.
bu albümün en iyi şarkılarındandır kesinlikle, üstüste defalarca dinledim ama yine canımı acıtıyor gene ağlatıyor her seferinde.
mutlu fotoğraflar..
donüp donüp bakılabilcek belki de tek somut şey, fotoğraflar. eski, koşesinden yrtılmış, tamamına kıyılamayan fotoğraflar.
bir flüt sesi geliyor olmalı dalgalı kulaklarına, çınlıyor olmalı her yer verirken nefesini. bir yerini deli tutmak, derin tutmak gibi saçma sapan bir gayeden arınmış, dümdüz, hayalsiz, yolsuz, en sade haliyle.
şimdiyse bir kanun, her gecikmiş aşk gibi, kendi kendine, mırıl mırıl, yalnız ezgiler. yaşlanıyor muyuz? yaşlanıyoruz. yaşlar alıyoruz her yerimize. elim kolum ton ton nine doldu yine.
ezginin günlüğü'nden dinlenmesi gereken, içe işleyen bir parça.
alaturka bir psikolojide iyi giden parçadır.
enerji açığa çıkartır.
şimdiden klasik olmuş şarkı. belki de ebruli, düşler sokağı ve 1980'den sonra ilk defa bu kadar zaman içinde hit olmayı başarabilen bir şarkı. ayrıca eylem atmaca'nın şarkıyı yorumlayışında kayboldum gittim ben. bu ne duru sestir, bu ne etkileyici yorumdur.

artık aklımın sayfalarında adı melihat gülses ve dilek türkan'ın yanındadır hanfendinin. mükemmel gerçekten.