bugün

komunizmde dogan cocugun kimin cocugu oldugu degil o ideolojinin cocugu olmasi onemlidir. su halde komunizmin kadinlara da ortak mal gozuyle baktigini rahatlikla soyleyebiliriz. hos konunizmde insanlar insan degil bir yigindir da o ayri bir mevzu.
komünizmi ahlaki bir duruma bağlayan bünyelerce, anti-komünizm sloganı.

onların diliyle konuşur ve kadınların komünizmde toplumun ortak malı olması fikrini doğru kabul edersek, komünizmin eşitliiçi yanına göre, tersi durumun da mümkün olması durumudur. yani erkek de toplumun ortak malı sayılır.

Kadını sikme malzemesi düşünen zatı şahanelere zor gelecek ama, komünizmde kadının ortak olması iddiası yanında , erkeğin de kadının doğal işi gözüken tüm işlerde eşek gibi yer alacağı durumudur. Don yıkacak, bulaşık yıkıcak, çocuğuna bakacak. insan olacak yani.

Yani komünizm çoğu zavallının algıladığı gibi, kuma toplumu değildir. ha kadın kumalığı gibi düşünen erkek varsa, kendisinin de kadının kuması olacağını en baştan bilmesi gerekir. eşitlik gereği yani. bunu bilsin, ona göre girsin komünist topluma. yoksa sıçarlar ağzına sonra.
yarin yanağindan gayri paylaşmak için herşeyi romantik açılımdır.
romantik olmayan açılımlara kominizm ve kadın yazılarak google den ulaşılabilir. yazılamıyorsa kopyala yapıştır yöntemi kullanılabilir.
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
komünist erkekleri pezevenk, kadinlari orospu gören, bir garip düsünce.oturup anlatirsin komünizmi, dinlerler bir seyler anladiklarini sanirsin ama sonunda bomba patlar; ''peki abi sen karini nasi paylasicaksin?''.evet arkadasim komünizm zaten 3 5 abazanin 'lan nasi olur da milletinin karisini kizini gotururuz' mantigiyla ortaya cikmistir.insanlarin esitligini savunmasi, emperyalizme karsi durmasi, baris içinde bi yasam vaadetmesi vb.. hepsi o is için aractir.
ülkemiz ne biçim bir ülkedir ki dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek bir şekilde yönetim biçimleri tek çatı altında eleştirilmektedir. komünistler allahsızdır, kadınları ortaktır vs vs. nası bir zeka ürünüdür ki bu tür entryler hele ki böyle kültür seviyesinin yüksek olduğunu düşündüğüm ortamda yapılan tartışma. bununla mı sınırlıdır komünizm, bu mudur komünist? yarın birgün çocuklarınız sorduğunda baba nedir komünizm dediğinde kadınları ortak kişilerin oluşturduğu topluluk mu diyeceksiniz? merak etmekteyim. geçelim efendim bunları. eleştirinin de bir haysiyeti vardır. eleştiri yapıcı olmalı bişeyler katmalı. karıya kıza laf atmakla olmaz.
ortak kullanılmıyor mu zaten... günümüzde mevcut değil mi böyle hatunlar??? hatun değil mi düzenli seks hayatı olmadığı için kocasını aldatan ve yine hatun değil mi güzel arabalara binmek pahasına sevgisinden, kocasından vazgeçen... ama large anlamının baya bi seviye yükselttiği bu günlerde, adı ayrılmak anlaşamamak, statü ayrılığı, fikir ayrılığı v.s gibi isimler de koyuyoruz buna maalesef.. eee şimdi hanginizin üstüne tapulu oldu yukarıda yazan hatun ve benzerimsi kişiler.. ortak birer mal, beden, et parçası olmadı mı? değişik sebeplerle nefes nefese kalmadınız mı onlarla... kimileri şarkılara konu olmadı mı? orgazm sigaralarını içip tabanları yağlarlar diye... bir daha ferrarinle gelmezsen vermem sana* diye... kiminizle paranız için, kiminizle sevdiği, kiminizle de aşk için birlikte olmadı mı... sonuç aynı olduktan sonra sebeplerin ne anlamı kalıyor ki.. devir değişti artık maalesef.. kadın komunist düzen olmadan da kendini çok güzel ortak paydaya ekliyor zaten. boşuna bu düzeni beklemeyin.
komünizmin sanayi ağır makina vb materyalleri ortak kullanıma açma isteğini çarpıtanların zannettikleri ya da öyle zannetmek istedikleri durum.
(bkz: bir abazanın devrimden beklentileri)
(bkz: delikanlı abazanın itiraf edemedikleri)
(bkz: kursat in ruyasi)
(bkz: bir an icin heyecanlandin itiraf et)
(bkz: komunizm bize düşman bir meslektir bunu iyi belle)
(bkz: çakma komunist)
söylediklerine kendileri bile inanmayanların başka bir zırvası daha!

bizleri, bacı deyip ertesi gün sarkanlarla karıştırmayın!

ve saldıracaksanız fikirlerimize, bu yine kendi fikirlerinizle olsun; attığınız çamurlarla değil!

(bkz: kadın ve sosyalizm)
kadin ne olursa olsun mal olarak görüldügünün bir kanitidir. *
(bkz: 7 ortak komünist kadına girmek)
ilginç bir yorumdur!

irdeleyelim...

şimdi sen ortak mal nasıl olunur nerden biliyorsun, a çocuk?
biliyorsan bunu hangi sistemde yaşayarak öğrendin?
yaşamadığın bir sistemde ortak mal nedir, böyle bir kavram var mıdır, ne için kullanılır nerden biliyorsun?

yarin yanağından gayri... lafını da mı hiç duymadın a çocuk?
sanırım "ortak kullanım" ifadesinde düğümlenen ve keşmekeşleşen durumdur. komünist ideolojinin "bizde kadınlar ortaktır" demesine gerek yok! zira aile mefhumunu ortadan kaldırmaları bunu sağlar. eğer evliliğin ve nikahın bir anlamı yoksa, bir erkekle beraber olup, ondan çocuk/çocuklar dünyaya getiren bir kadın hiçbir müeyyide altında kalmadan bir başka erkekle beraber oluyorsa bu sağlanmış demektir. aynı şekilde erkek de...

dikkatten kaçan bir başka durum da şudur. bir defa komünist ideoloji insanı bir "hayvan" olarak görüyor. ee siz hiç nikah kıyan bir aslan veya kurt gördünüz mü ki insan denen hayvandan bunu bekleyesiniz. hayvan kendi yavrusu yetişip büyüdükten sonra onu kendisine dişi seçiyor...

sanırım türkiye'deki ve diğer islam beldelerindeki komünistler eski dinlerinden ve örflerinden taşıdıkları izleri tam olarak silemediğinden bu işe çok bozuluyorlar. karşı taraf da bunu bir "belden aşağı vurma" hamlesi olarak kullanıp: "ulan sizde kadınlar ortak namussuzlar" diyerek söze başlıyor. olgun bir fikri münakaşa alanı olsa...
komunizm hakkında hiçbir bilgisi olmayan ancak analiz, tespit yapabildiğini zanneden boş ve geri bünyelerin saçmaladığı durumdur. yoktur böyle bir şey. ancak sen komunist değilim ve kadınımı ısrarla paylaşmak istiyorsan komunistler ile irtibata geçebilirsin.
bir ailenin sadece nikahla oluşturulması kaidesi, kadının adamı elinden kaçırmamak için, kendi geleceğini sağlama almak için attığı imzanın oluşturduğu, adamın kadını çamaşırlarını yıkamak, cinsel isteklerini gidermek, üstüne kuma getirmek vb. için kurduğu bir kurum ise sanırım bu aile kavramı üzerinde biraz düşünmek gerekiyor. ne evlilik ne de aile böyle olur!

aile kavramı sadece nikahla, evlilikle oluşmaz! kapitalist toplum için evlilik bir farz gibidir! kadının cinselliğini yaşaması için bir izindir adeta! kimi kadın için de erkeğin boynuna yuları bağlamaktır nikah. kimi kadın için evde kalmamış olmanın rahatlığıdır. bu düşünceyi doğuran da kapitalizmdir. çünkü kadın hep yetersizdir, hep bir güçlünün korumasına, kollamasına, ekonomik olarak bakmasına muhtaçtır! 'lady's first'tür her zaman, nezaket adına arkalarını kollamak gerekir.

komünizm insanı şu olarak görür bu olarak görür gibi tespitler yapmak ve bu tespit üzerinde düşünmemek, ağzından çıkanın hesabını yapamamak, bilip bilmeden konuşmak- ya da adına her ne deniliyorsa- bile başlı başlına kapitalist sistemin bize öğrettiği düzmantıkçılıktan gelir. *

kendilerini kurt olarak görüp, kurt işaretleriyle, kurt gibi sokaklarda uluduyanlar kendilerini bu düzen içinde ortak bir mal olarak görebilirler tabii. kendilerini kurt olarak görüp, kurt işaretleriyle dolaşıp, kendilerini kurt yani bir hayvan yerine koyanların sürü psikolojisi karşısında 'mal' tanımları farklı bir anlam taşıyor olmalı! Hayvanlardan mal diye söz edildiğini duymuş ilen insanlara da mal yakıştırması yapmak zaten kapitalist sistemin ürünüdür. insan değersizdir, hayvandır, maldır! kimi insanlar yaşamayı bile haketmez.

birbirini karşılıklı birer ihtiyaç giderme aracı olarak gören bir çiftin nikahının mı yoksa birbirine saygı duyan, iki bireyin paylaşımları mı daha değerlidir, bunun iyice sorgulanması gerekir.

Önemli olan geleneklerden önce insani değerlerdir. insani değerlere saygılı şekilde kurulan bir birliktelikten sonra kişiler yöntemini kendileri belirler.

bu bir yozlaşma olmamalıdır, keza kölelikte olmamalıdır!

anlayana...
4 kadının bir adamın malı olması gibi absürt bir durumdur.
kadını bir mal olarak sınıflandırabilecek anti komunist bünyenin sözü.
Neyi, kimi, kimden izin alarak paylasıyorsun sen? demezler mi adama?

Aklıma gelen tek söz kisi karsisindakini kendi gibi bilir sözü.
gerçekle ilgisi olmayan abaza fantezisidir.
komunizmde yada kapitalizmde kadın ve erkeğe veya eğilimli olanlara insan adı verilir. Kadını ortak mal olarak niteleyenin bir kılıf uydurmasına bu nedenle gerek yoktur.
(şiddetle bakınız hatta arayınız, araştırınız:kominizm ve sosyalizm arasındaki farklar)
komunizm hakkında bilgisi olmayan, ordan burdan duyduğu şeylerle saçma sapan genelleme yapıp ilgi çekmeye çalışan yazar söylemi.
komunizm kim sen kimsin, hele otur bi soluklan yiğenim.
şimdi bir tez ortaya atıp içini doldurmadan bir iki laf etmeye bizim buralarda karalama denir. karalamanın bir başka tanımı varsa bilemeyecem. ayrıca burasının sanal bir ortam, kimsenin ikna edip edmeme gibi bir çabası olmadığı gibi bunu başaramazda. ama burada kendime karşı sorumluluk hissetiğimden bir iki kelam etmeyi gerekli gördüm.

öncelikle komünist bir düzen henüz var olmamıştırç toplum bu yönde evrimleşecek enerjiyi, itimi kendinde görmemiştir. komünist düzende toplumsal yarar için üretim araçlarının ortak kullanımı vardır yani üretim mallarının. kadın ise bir bireydir ve üretüm aracı değildir. üretim aracı toplumsal ihtiyaçları karşılayan malları üreten maddelerdir. kadının tek üretim noktası doğurmaktır(kendi içinde bunu toplumsal ihtiyaç olarak ele alabiliriz) fakat bu mekanik olan üretim araçları ile aynı noktada değerlendirilemez, bunu bu şekilde ele almak ideolojilere değil insanlığa sığmaz. o halde şu noktada anlaşmış bulunuyoruz: kadın bir bireydir, bir üretim aracı ya da mal değildir.

şimdi bu kabulden yola çıkacak olursak ortak paylaşım konusunu aşmış bulunduğumuzu düşünüyorum. kadınların birey olduğu artık günümüzde şartsız koşulsuz bir kabuldür. işin bir de diğer tarafı var. egemen sistem olan kapitalizmde kadınların konumu nedir?

kadınlar burjuva aile yapısı içerisinde diğer tüm fertlerle birlikte değerlendirildiğinde ailenin ekonomik yapısında yer alan bir öznedir. kadının tam olarak bireyselliği sağlayamadığı henüz meta konumunu belirli ölçütlerde koruduğu bir özne. bu öznenin yapısındaki üretici güç kadının doğurganlığı üzerinden değerlendirebilir.

var olan sistemin ataerkil toplum yapısı kadını çekicilik merkezi üzerine oturtuyor. onun meta konumunu kullanarak topluma tüketim aracı olarak sunuluyor. tam da kapitalizme yakışır bir çelişki ile gerçekleştiriyor bunu. özünde üretim aracı olarak görülen kadın tüketim aracına dönüştürülüyor, sömürü malzemesi olarak bünyemizde bulunduruluyor. burjuva ailesinin giderek çürüyen özü bu gerçeği yani sömürü gerçeği gözler önüne sürüyor. kapitalizm giderek gericileşirken kadın dahil tüm fertleri de sömürecek ve yok etmeye çalışacak. işte kadının kurtuluşu da diğer tüm kurtuluşlar gibi bu noktadan çıkacak: sosyalizmden.

son bir söz olarak şunu hatırlatmayı yerinde buluyorum. şeyh bedreddin şu güzel sözünü: "yarin yanağından gayrı paylaşmak için her şeyi..." üstadın bu sözü gerçekleri arayan beyinlere ilaç gibi gelecektir.