bugün

şu an komunist karşıtlarının içlerinde bulunduğu durumdur. bulundukları rahatlığın asıl mimarları sınıfsal bir savaşım veren komunistlerdir. bugün ülkedeki çalışma saatleri, işçi sınıfının haklarının büyük bir çoğunluğu avrupa'dan ithal edilmiştir. bu hakları elde etmek için 1700'lerden bu yana mücadele veren devrimcilerin bize bu rahtlığı armağan ettiğini anlamamız gerekir. içinde bulunduğunuz sistem kapitalizme karşı mücadele veren devrimcilerin zafer kazanmaması için egemenlerin uyguladığı yumuşatma projesinin bir ürünüdür. avrupa'daki sosyal demokrasi bu tanıma uygun düşer.

işçi olarak çalışıp belli başlı hakları olan, düzenli bir çalışma saati olan anti-komunistler yedikleri ekmeğe ihanet etmekteler. sözlükte ve bir çok mecrada bu garip şahsiyetlerle karşılaşabilirsiniz. sizleri kapitalist canilerin dişlerinin arasından kurtarıp tabağına koyanlar komunistlerdir. ama siz hala, sizleri o tabaktan kurtarmak isteyenlere karşı bir karşı mücadele etmektesiniz. biraz kendinizi bilin!..
ihanet değildir de; büyük ihtimalle komunistlerin üslupları , biz herşeyi sizden iyi biliyoruz ve düşünüyoruz tavrı antipatik gelmektedir.
2nci dünya savaşında amerikan ve ingiliz emperyalizm i ile elele vererek ulusal bir ideolojiyi yıkmış "devrimcilerin" beklediği minnetin boş çıkmasının adıymış efenim.

emperyalistin, amerikan köpeğinin ağa babası komünistlerdir. her daim öyle olmuştur. yıkıldığı andan itibaren nüfusunun belirli bir yüzdesini orospu olarak başka memleketlere ihraç eden bir ideolojiyi hala daha savunabilen adam ya mezhebi geniştir, ya da .. neyse. öyle .
(bkz: ülkemizi istila eden çin malları)
(bkz: japon pazarından çinli çıkması)
(bkz: çakma çinli)
bu ülkede bazı görüşlere yakın insanlar kendilerini diğer insanlardan o kadar üstün görüyor ki insanlar ben bunlarla nasıl aynı görüşe sahip olabilirim diye düşünmeden edemiyor. her zaman suçu başkalarına atmak yerine biraz kendine baksa insanlar keşke. ayrıca fikir değişikliğini ihanet olarak algılamakta inanılmaz bir yanlışa düşmektir. heraklitos'un da dediği gibi değişmeyen tek şey değişimdir. ki kişisel görüşüm fikrinin tabu olarak kalması yerine ufak değişikliklere uğraması çok daha faydalıdır.