bugün

(bkz: komik uçak)

geçen a321 ile izmir e gittim. oğlum altıma işedim lan gidene kadar. havada kanatlarından balon mu çıkartmadı, havalandırmadan osuruk kokusu mu yaymadı.... bütün uçak güldük durduk...
-müsait bir yerde...
-bir öğrenci uzatır mısınız?
-yolculuk nereye?
-alsancaktan geçiyo mu?
-bu kadın niye konuşmuyor da dublaj yapıyor? Dilsiz mi yoksa gavur mu?
istanbul'dan batman'a yerden 9000 metre yükseklikte yolculuk edilmektedir.
yolcu: yanımda oturan adam.

yolcu: yolculuk nereye?
ruvo: diyarbakırda ineceğim.
yolcu.. haa iyi..
* *
soğumuş olan uçak şikayet üzerine ısıtılınca, antalya'ya yaklaşıyoruz değil mi ? '' diyen bayan yolcuya, hostes ''evet hanımefendi'' olarak cevap veriyor, yolcu; ''nasıl da belli oluyor hava hemen ısındı.''
düzgünü:
(bkz: uçak yolcusunun komik diyalogları)

daha düzgünü:
(bkz: uçak yolculuğundaki komik diyaloglar)

en düzgünü:
(bkz: bsgçk)

tanım: komik uçaklarda yolculuk yapan insanın diyaloğudur.
komik mi değil mi bilinmez ama, kucağında bir bebek ve ona ait bir sürü eşya ile gelip ben pencere kenarında oturacağım diye tutturan , orada oturan yolcu bunu kabul etmeyip, "benim yerim burası" deyince, ayıp ayıp çocuklu kadınların yasal hakkı bu, mahkemeye versem kazanırım diyen yolcuya rastlanmıştır.
Uçak hızla yere düşmektedir.
--spoiler--
--spoiler--
Hostes:Sıkı tutunun düşüyoruz.(yahu tutunduğumuz şey düşmüyor mu zaten)
berlin uçuşunda yaşadım bir tanesini,

- abi geçen bi' yolcu bindi görmen lazım ya. adam nereye oturacağını falan bilmiyor. sonra pilot zor kaldırdı beni. dedim o kadar, depo tamamen doluysa bu pistte teker kesemezsin. dinlemiyor ki herif.

+ senin de öyle bi' durumun var hacı haklısın ya, biliyon bizim boeing bizi iyi tasarlıyo. çabuk teker kesiyoruz, öyle denize düşeriz diye heyecan yapmıyoruz deniz kıyısındaki pistlerde. sizin yolcu da çok iyiymiş yav auhauh. bizde çok tip var öyle. kısa mesafe uçuyoruz ya, ilk defa binen oluyor "otobüsle çok uzun sürüyor" deyip.

- huauhauha ne komik uçaklarız be tc 134 tekirdağ. neyse ben kalkıyorum, diğer boeinglere selam.
yer: istanbul-trabzon thy uçağı kanat taraflarında bir bölüm.
kahramanlar: ben ve yanımda oturmakta olan muhafazakar bir abi.

abimiz hostese seslenir ve yiyecek bişeyler alır yanında da gazoz ister. adam gazoza uzun bir süre baktıktan sonra bir iki yudum aldı. içinde alkol olduğundan şüphelenmişti adam. bana dönerek;

-bunda alkol var mı acaba?

ben bir süre inceledim ama çözemedim üzerinde alkol içerdiği falan yazmıyordu ama kıllık yapıp,

+bunda alkol var.
dedim.

adam pimpirik bir adammış tükürmeye başladı lanet olsun bu yaşıma kadar ağzıma alkol sürmedim gibisinden bişeyler söyledikten sonra hostesi çağırdı. hostes alkolsüz olduğunu söyleyince adam rahat bir nefes aldı.

bana da söyleseydi bir içecek, yapmazdım. hıyar herif yanımda löpür löpür içiyor ben bakıyorum. zaten 240 tl vermişim bilete moralim sıfır.
transit acemi yolcu: ''ben zürike gideceğdim''
hostes :tamam beyfendi, anonsta söylendiği gibi transit salonuna geçiniz.
yolcu:ama ben zürike üç gün sonra gideceğim.
hostes:beyfendi ben ne yapabilirim, otelde konaklayın öyleyse.
yolcu:alanda yatsam olur dimi.
hostes:olur efendim.*
yolcu:o zaman bacı sen bi yazılı kağıt ver alanda yatabilir diye imzanı falan at şimdi sorun olmasın gece falan.
hostes:!!!
yolcu ille de öndeki tuvaleti kullanacağım diye tutturunca host ''beyfendi, orası businesss class tuvaleti'' diye uyarır. yolcu ; ''olur ben de business class işerim.''
-''hostes hanım çok sıcak oldu cam açamaz mısınız ? bende nefes darlığı var da.''
-olur, arka kapıyı da açalım cereyan yapsın hanfendi.
-yok yok bir cam açsanız yeter.*
+ hostes hanım!

- evet buyrun.

+ şeyyy?! acaba uçağı durdursanız, çık sıkıştım da. iki dakikalık hemen.

- çok şakacısınız.

+ evet öyleyimdir. eee! affedersiniz sizden bir şey daha isteyecektim. işe yaramayan kap, leğen ya da poşet gibi bir şey var mı?

- ...
m (muhuttin) h(hurşit)
h: la muhuttin iyi tutun düşüyoruz salavat getir.
m: gerizekalı tutunduğun şey düşüyor.
uçak yolcu alırken bir yolcu telefonunu açar
- beyefendi kapatın telefonunuzu,
+ tamam be öff (konuşmaya devam eder)
arkadan gelen başka bir yolcu, tam bir yarma,
telefonlu yolcunun boğazını sıkarak:
* ulan sen benim hayatımla nasıl oynarsın lan! eşşoğlueşşek kapat lan telefonu,
+ tamam tamam pardon beyefendi,

daha sonra yemek dağıtılırken;
* verme o ibneye yemek felan!! aç kalsın pezevenk,
+ tamam zaten ben aç değilim ki.
romaya giderken yaşadığım diyalogdur,gerçektir

mariamagdalene +
yanımdaki 70 yaşındaki amca -

-merhaba
+merhaba
-kaç yaşındasın kızım?
+(yaş söyleni)
-hmm pekte gençmissin evli misin?
+ha-hayır neden sordunuz?
-buralarda böyle bekar kızları pek istemezler adın çıkar yani
+!?!?!?!?!!?!?!
**
çok film hareketler bunlar filminde geçen uçak skecinden alıntıdır.

Ersin-Aaaa... yağmur yağıyor. Uçağa bişey olur mu?
Metin-yok canım yağmurdan bişey olur mu!! Hiç bişey olmaz.
Ersin-Yıldırım çarparsa?
Metin-Söyleme öyle şeyler de, Yıldırım çarparsada paratoner var uçakta o yıldırımı emer sonra atar kendisi bunada emercensi denir...
Ersin-motor arızalanırsa?
Metin-Yedek motor var. Yedek motor devreye girer.
Ersin-yedek motoru bozulursa??
Metin-Yedek motor da bozulursa ozaman hiç bişe olmaz sen söyleme ama öyle şeyler.
Ersin-yakıtı biterse??
Metin-Yakıtı biterse uçak kanatlarıyla süzülür iner.
Ersin-Kanatları koparsa??
Metin-Sen ne? ne olsun istiyosun? Sen? Neyin peşindesin sabahtan beri ya allah allah!! Kanatları kop... p.çe bak Uçağı ne hale getirdi öyle uçak mı uçar.
aslında komik bir olay olmasada şimdi hatırladıkça gülmeme sebep olan vaka.

trabzon'a uçuyorum. sağımda trabzonlu solumda rizeli oturmakta. iniş yaklaştığı vakit trabzonlunun telefonu çaldı. açtı telefonunu konuşmaya başladı. suratına baktım umursamadı bile. sonra kapattı şöle bir diyalog geçti.
(b: ben, t: trabzonlu r: rizeli)

b: abi kapatsana ya uçakta telefon açık mı bırakılır.
t: ya kusura bakma bende aynı modelden iki telefon var. ötekini kapatınca bunuda kapattım sandım

hakkaten aynı model, aynı renk iki nokia'sı vardı. sonra diğer telefonu çıkardı bi baktım oda açık.

b: abi bak buda açık
t: e niye böyle oldu ya alla alla

sinirlendim adama rizeliye döndüm

r: noldu ki ya
t: adam iki saatliğine telefonunu kapatamamış ikiside açık baksana
r: nolcak ya bende kız arkadaşımla mesajlaşıyorum.

tabi o noktadan sonra konuşamadım, nereye düşştüm ben böyle hafif modundan sonra kendime geldim.
yok yok uçak düşmedi*
(bkz: geçen yine uçağa biniyorum)

aga pardon da hepiniz belediye otobüslerinde dayatarak giden, çoğunuz koltuk altları kokan hanzo tiplersiniz.he ara büyüdünüz zenginlediniz de uçağa biniyorsunuz, 40 yılda birinde de komik diyalog yaşıyorsunuz?
ulan ne malsınız lan..
kabin kontrole çıkılır. uçağın ortalarında oturan bir koridor yolcusu hınzır gülümsemesiyle işaret eder; ''bakar mısınız'' anlamında. sonrasında diyalog gelişir.

-nasıl yardımcı olabilirim ?
-çorabınız..
-efendim ?
-penti mat ten rengi çorabınız tren olmuş kaçmış.
-ben: :/
-çok dikkatlisiniz, teşekkürler. iç sesim: orospu çocuğu
-ne demek hostes hanım görevimiz.
-ben: :/ görevimiz derken ?
-çorapçıyım ben, yoksa sizi dikizlemiyorum.
-anladım.**
iç sesim: (amk pezevengi dikizlemiyormuş çorapçıymış. yavşak seni)
'' havadayım mk! '' uçağa ilk kez bindiğimde bunu demiştim.
uçak havalandıktan 5 dakka sonra tekrar adana havaalanına acil iniş yapar. uçağın kapısı açık kalmıştır. hostes bilgilendirir "kapı açık kaldığından acil iniş yaptık, sorun yok" diye. benden hemen bir ses yükselir "abi en son kim bindi uçağa yaa? niye kapatmıyosunuz kapıyı?" gülüşmeler filan.
koltuk cebindeki kitapçığı parmagimin ucunda top gibi cevirirken yanimdaki lavuk:

" dostum şunu döndürmeyi keser misin. midem bulanıyor.."
pist başı yapan tayyare koşmaya başlar ve kısa sürede tırmanmaya geçer 3-4 bin metre civarındayken olaylar gelişir;
(belirti, tayyare b737-300er ve kanat bitiminde çıkış kapısı önünde oturmaktayızdır.)

s: ben
y: yolcu
k: kabin memuru

y: bakar mısınız?
k: buyrun efendim
y: içeriye egzos kokusu geliyor
s: (içses kendini gülmemek için tutar)
k: efendim öyle bir durum olsa fark ederiz
y: yok yok, bayaa egzos kokusu geliyor içeriye
k: yok efendim, şuan gayet normal seyirdeyiz
y: yok yok, fark edemezsiniz, gide gele alışmışsınız siz kokuya, burnum hassastır benim.

bu gidişata daha fazla dayanamayan ben olaya müdahale ederim.

s: beyfendi gayet normal uçuştayız rahat olun lütfen (gülmemek için halen zor tutuyorum kendimi)
y: sen kimsin be!(atar yapıyor muhabbetine taş koyduk diye)
s: beyfendi ben atatürk havalimanında çalışan biri olarak bahsettiğiniz yanık kerosen kokusuna gayet aşinayım. arkadaşlar fark etmese bile emin olun sizden evvel ben fark ederim. kaldı ki atmosferik basınç farkından dolayı normal bir yolcu olan sizin algılarınız değişmiş durumda. 10 dakika önceki koku algınızla şimdiki tutmayacağı gibi 10 dakika sonraki de bambaşka olacaktır. zaten orta mutfağın dibindeyiz, muhtemelen çöp kokusudur. illa da egzos kokusu diyorsanız, yolcunun birinin egzosundan gelen kokudur (burada diyaloğu duyanlar koyverir kendini) artık ona da yapacak birşey yok yolcunun terbiyesizliği.*
(içses- 600km/s ile tırmanıyoruz gökyüzüne, nefes aldığına dua edeceğine egsoz kokusu diyor habitus lan ne kokusu ya! hey allahım sabır)
uçağa binicez, ankaradan frankfurt'a gidiyoruz. koltuk numaram D-37. neyse buldum koltuğumu, baktım herifin biri oturmuş yerime.

ben-''beyefendi burası benim yerim.''
herif-''hayır benim C-37 benimki burası da benimki.
ben- ''beyfendi orası D-37. kalkar mısınız?''
herif-''hayır bak C yazıyo burası cam kenarı cam ın C'si senin biletin sahte.

vay öküz. neyse hostesi çağırdım herife bin bir zorukla açıkladı durumu herif halen ısrar ediyo tuttu adamı sizin yeriniz burası diye mal dingili kendi yerine götürdü. tövbeler tövbesi yurdum insanı ile uçak birleşince çok komik olaylar cereyan edebiliyo.