bugün

ikna edici olmanın bir çok yolu var. Ancak herhalde en kolayı, “Ama Serbestsin” Tekniği olarak bilinen teknik. Bu basit yaklaşımla, karşımızdaki kişinin seçme hakkının bulunduğunu doğrulamış oluyoruz. Birisinden bir şey yapmasını isterken, ifademize tercih yapmakta serbest olduklarını ekliyoruz.

Aslında bu seçme hakkını tanıyarak dolaylı olarak şöyle söylemekteyiz: Senin “Hayır” deme hakkını tehdit etmiyorum. Tercih yapmakta serbestsin.

Yazının devamını okumak için bağlantıya tıklayın. Tabi tercih sizin.

Ne yaptığımı gördünüz mü? işte buna “Ama Serbestsin” Tekniği deniyor. Bu tekniği konu alan 42 çalışmanın sonucunda, tekniğin çok yüksek oranda başarılı olduğu görülmüş. Araştırmacılar toplamda 22000 kişi üzerinde araştırma yapmışlar. Bu araştırmalara göre, “Ama Serbestsin” Tekniği kullanıldığında, karşımızdaki kişinin “Evet” deme ihtimali 2 kat artıyormuş.

Tam olarak hangi cümleyi kullandığınızın da bir önemi yok. “Ama seçim yapmakta serbestsin” de, “Tabi kendini mecbur hissetme” de aynı etkiye sahip.

Önemli olan, bu istediğin yüz yüze görüşmede yapılıyor olması. Eğer yüz yüze görüşülmüyorsa, tekniğin etkisi ciddi oranda azalıyor.

Araştırmalar sonucunda anlaşılan şey aslında şu: Tercih seçeneklerimizin azaltılmasından nefret ediyoruz ve karşımızdaki kişi tarafından seçeneklerimizin arttırılması daha olumlu bir cevap verebilmemize sebep oluyor.
bazen kelimeleri sabit tutup ekleri değiştirmek, bazen kelimelerin üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan tonlamayı değiştirmek bile işe yarayacaktır.
(bkz: valla)
rüşvet verin.
Empati.