bugün

Görüntü ve sesten sonra gelen yaygınlığı digerlerine göre oldukça az olan halusinasyon çeşididir.
Medyumların gaipten veya gelecekten bir şey hissetmeden, görmeden önce portakal kokusu benzeri kokular aldıkları söylenir. Bayağı bir araştırmaya konu olmuştur.
"Çok ilginç lan." Dediğimdir.
epilepsi hastalarının kriz gecirmeden önce yasadıklari durum.
Sevdiğin birisini özlediğinde burnuna o kişinin gelen kokusu gibi bi sey değildir mesela olmadıgı halde; yaşadıgı odanın çiş koktuğuna inanmak, kocanın yanık yemek koktuguna inanmak, kendisinden hoş olmayan kokular almak gibi şeyler.

Psikotik özellik gösterirse halüsinasyon kabul edilir.
Ben bunu duydumya. Artık gözüyle duyan, burnuyla gören, kulağıyla koklayan insan, bana sıradan gelir diye düşünüyorum.

Farklı bir şey. Yaşayan bilir herhalde.
beyinde kanama ve tümör, anevrizma gibi nedenleri olabilen mevzuu.
Psikolojik bir durumu akla getiren ancak nadir görülen bir durumdur. Daha çok ses halüsinasyonu görülür. Koku ile ilgili durumlarda organik bir patoloji daha olasıdır.
erken ya burda daha, bi bok anlamadım amk dediğim olay. bakarım sonra yine.
Sonrasında geçirilen bir nöbet varsa epilepsi hastasısınızdır. Evet.
psikolojik bakımdan rahatsız bazı insanların yaşadığını söylediği halüsinasyon türü. geçmişte bu konuda bir yerlerde bazı makaleler okuyup bilgilenmiş ve iki dakika öncesini çok kolay unutkan biri olarak üzerime o gün sıktığım parfümün etkisi hala varken aşırı alkol aldığım bir gün "hmm bu güzel parfümsü koku da ne böyle" deyip kaynağını aramaya çalışırken birden durup aklıma gelen makaleler sonrasında "şizofren mi oldum yoksa?" diye düşünüp düşüncelere dalmıştım. iki dakika öncesini unutup aylar öncesinde okuduğum makaleyi hatırlamam da ayrı bir konu. bu benim her zamanki unutkanlıklarımdan biriydi elbette. gerçeği ise muhtemelen nasıl olduğu konusunda normal insanlar olarak hiçbirimizin fikri olmadığı bir durum olsa gerek. koku duyusunun bozukluğu olarak geçiyor ama bu geçekten de bir bozukluk mu yoksa bir yetenek mi sayılır? bu tıpkı şizofrenlerin dünyayı bizden daha farklı algılarıkları için onlara hasta denilmesi gibi bir şeye benziyor. onların görebildikleri şeyleri göremediğimizde onlara göre de biz hasta sayılmaz mıyız? bilemedim. psikoloji konusunda yetkin biri olmadığım için sadece soruyorum.
Epileptik bazı böbetlerde ;
Çoğu insan yanan bir seyin hayali kokusundan bahseder. Tost, plastik, saç ya da genel yanık kokusu....
Bu sıklıkla nörolojik bir olguya bağlantılıdır. Epilepsi, tümör ya da inme burun soğanında ya da koku işleme sisteminde beklenmedik bir falliyete neden olur.
Halisülasyon tipik olarak fiili bir arızadır. Beynin çalışmasında birseyler yanlış gittiğinde oluşur.
Koku herzaman yalnız başına iş görmez sıklıkla kimyasal duyu olarak sınıflandırılır.
Kimyasal duyu tattır.
Koku sıklıkla bellekler ilşkilendirilir koku sistemi  hipokampüs ve bellek sisteminin yanında konumlanmıştır.

insan genomunun yüzde 3 koku reseptörlerini kodlamaktadır.

Kafanın fonksiyonlarını beyne bağlayan 12 yüz siniri var. Bunlardan 1.koku 2.optik sinir.....
Koku sinirleri bir çok açıdan özgündür. Kendisini yenileyen az sayıdaki insan nöronu türlerindendir.
beyninde tümör olan insanlar sürekli yanık kokusu duyduğunu söylerler.

(bkz: Hiperozmi) koku hassasiyeti denen bir durum da vardır.
alerjik bir hastalığınız varsa da başkasının duyamadığı kokuları net bir biçimde duyabiliyorsunuz.