bugün

özgürlüktür. evin içinde ferah bir şekilde tur atmaktır; istediğiniz sayıda arkadaşı ağırlamaktır, kafanız bozuk olduğunda üst kata kaçıp kafa dinlemektir, her odayı her boyutta eşya ile döşeyebilme lüksüne sahip olmaktır.

ayrıca yalnızlıktır. *
çok az yazarın bu lükse sahip olmasıdır,
hele birde deniz görünüyorsa, yakamoza bakıp dalar gidersiniz.*
ev partileri için evin ideal olurken temizleme konusunda aynı pozitif yaklaşımın kullanılamayacağı evde ikamet etmektir.
kişiye daha özgür alanlar sağlaması açısından güzeldir. ama yıllarca izlenen korku filmleri yüzünden tırstırabilir. bir tıkırtı duyulsa, üst kata çık, alt kata in, her odayı kontrol et, eli bıçaklı katil var mı diye araştır, siyah deri eldivenli bir el telefon kablosunu kopardı mı diye endişelen, insan korku ve yorgunluktan geberir.
fazla amerikan filmi izlemekle eşdeğer bir istek. amerikaN FiLMLERiNiN PEK ÇOĞUNDA, EVLER GENELDE KOCAMAAAAAN OLUR.
(bkz: sözlük yazarlarının aslında demek istedikleri)
evde çift kale maç yapmak yahut at binip cirit oynamak gibi heyecan dolu aktiviteler yapılabilir. *
* (bkz: yaşamamak)
(bkz: ah bir zengin olsam)

ben profesor olunca boyle bir ev alacagim.*
(bkz: nasıl koydu aykut kocaman)
kocaman bir evde yalnız yaşamak gibi bir başlık daha da güzel dururdu. başlık beni anlatıyor olsaydı keşke diyeceğim başlıktır
içini incik cincik doldurur, yaşam alanını küçültmeyi itina ile beceririz yine türk toplumu olarak. Bu nedenle evin alanı kocaman olmuş ne yazar..
dilediğinde evde at koşturabilmektir.
sevdicekle yapılan kurlaşmaların farklı bir boyut kazanacağı durumdur. evde kovalamacalar, ebelemeceler gırla gidecektir. *
tanzimat ve servet-i fünun eserlerinde, karakterlerin işe gitmeden, para kazanmadan, nerden geldiği belirsiz bir para ile gerçekleştirdikleri olgudur.
(bkz: konak hayatı)
(bkz: mirasyedi tipler)
zenginliğin gözü kör olsundur. sayısını benim bile bilmediğim metre kare evdir. 6 salon 12 oturma odası 27 banyo 13 tuvalet 4 mutfak ve bir yatak odasından oluşmaktadır. at koştursanız olur, 7'şerlikten maç yapsanız olur. hatta euro 2008 finalinin bizim evde oynanması düşünülmektedir. *
öğrenci evinde rastlanabilir, on onbeş kişi kalındığından genelde evin büyük olması makbul olur. ***
evi ısıtmak dertdir.. kaloriferi varsa yakmazsan donarsın,yakarsan yanarsın zira fatura yüklü gelir.. soba varsa bir oda da sıcaktan patlarsın,yoksa yine donarsın..
küçük bir evde sakarlaşmaya neden olur. kocaman evde elini koluna sallaya sallaya, kıçını başına çevire çevire yürümeye alışmış bünye küçük evdeki geçişleri bir türlü tutturamaz, sehpa, masa ne varsa çarpar yıkar.
temizlemek zordur.