bugün

ne mantıkla yapıldığı çok düşünülür. ama bunu yapanların elbet bir mazereti vardır. en azından benim. çünkü bunu yapan, yapabilen tek kişi olabilirim.

o aralar yengem (ağabeyimin eşi)ile ağabeyim sevgililerdi daha. beni lunaparka götüreceklerdi, eğlendireceklerdi güya. aslında her şey güzeldi. taa ki karnıma ağrı girene kadar. aslında karın ağrısı değildi bu. bu, bokun dışarı çıkma isteğiydi. müsait olmadığım için sıçamıyordum ben de. "ben eve gitmek istiyorum." dedim. sanırım anlamışlardı, "tuvalete gitmek ister misin?" dediler. * yok yaa eve gidicem sıkıldım dedim, götürdüler. arabada nasıl durduğumu, arabayı pisletmemek için ne kadar çabaladığımı kimse bilemez. yukarı çıkarken asansör yerine merdivenleri tercih ettim. çünkü bi ara aklımdan asansörü stoplayıp sıçmak geldi. vazgeçtim ama yapmaktan korktum. merdivenleri çok kısa bir sürede sıçtıktan sonra, ay pardon çıktıktan sonra; eve nihayet girebildim.

ayakkabılarımı bile çıkarmadan tuvalete koştum... Klozetin kapağını kaldırdım, tam pantolumu indirdimmmmm derkeen,
klozete götümü götürme aşamasında yanlış hedefe sıçtım. bokum, klozetin içindeki su birikintisinde değil klozetin yanındaydı. temizleme aşamasını anlatmak bile istemiyorum.