bugün
- fenerbahçe9
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı10
- patiswiss15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi11
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- sinemaların batma aşamasına gelmesi15
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı33
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek8
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü19
- siklememenin getirdiği huzur9
- anın görüntüsü19
- ismail kartal8
- icardi190511
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- sivasspor'a verilen penaltı18
- yazarların en rum özelliği11
- bülent uygun9
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington21
- nihavend longa19
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri9
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
- icardinin bir haftada 600 üzeri entry girmesi8
- ekşi sözlük20
- türk kızlarının beğendiği erkek tipi16
- bir kadına yaklaşıp adres sormak9
- 21 nisan 2024 real madrid barcelona maçı19
- ona bir şey söyle12
- 21 nisan 2024 galatasaray pendikspor maçı11
32t çilesini bana bir kez daha hatırlatan durum. uleeyn bu arabalarda kafanı cama dayayıp uyuma imkanın bile yok!! kafanı dayadığın gibi, beyninin dört bir yanı titreşimlerle dalgalanmaya başlıyor. hele bir de ayakta kaldıysan değil sadece beynin g.tünün en ücra köşesi bile titriyor. kısacası evime artık azer bülbül misali gitmek istemiyorum!
(bkz: titreyecekse her vatandaşın g.tü titresin ya da bu çile bitsin kampanyası)
(bkz: titreyecekse her vatandaşın g.tü titresin ya da bu çile bitsin kampanyası)
klimalı, rahat, ferah, ve 5 dakika aralıklarla geçen arabaların hep nişantaşı ya da bunun gibi zengin insanların oturduğu, otobüse dahi ihtiyacı olmayan insanların yaşadığı alanlara gitmesi hadisesidir.
-------------- ------------------------------------ --------------
not: nişantaşı istanbul'un lüks semtlerinden biri olduğu ve başlık karaktersizlik ya da aşırı karakterlilik problemine takıldığından kullanılmıştır.
-------------- ------------------------------------ --------------
neyse gelelim asıl konumuza istanbul büyükşehir belediyesi'nin belki de en şikayetçi olduğum yönüdür bu. zira ben taksim'e gitmek istediğim de yaz sıcağında buz gibi kışın soğuğunda da sıcacık araba ile giderken, eminönü'ne, beyazıt'a giden insanların her daim terleyecek olması yazı kışı hasta geçirmesine uyuz oluyorum.
5 dakikalık yola verilen klimalı araçların, 2 saatini yolda geçiren insanlara neden verilmediğini, araçlara -özellikle de halk otobüslerine- neden klima takma zorunluluğu getirilmez bilmem. ya da bu konuda neden tepkidar olmayız onu hiç anlamam. sanırım ülkemizde insanlara eziyet etmek ya da ediyor olmak bu ülkede mühim bir karakter olmak için şart.
ya da bizim insanımız bundan hoşlanıyor. biraz mazoşistiz sanki, duygusallığımızı fazlasıyla dışarı vuruyoruz. acımasızlarımız da bu duygularımızı ya da duygusallığımızı fena halde kullanıyorlar.
22 temmuz'a bir şey kalmadı, partiler meydanlarda gösteriler yapıp vaatlerini sıralıyorlar. bizde gidip o sıcakta hasta olmak pahasına ömrümüzü yiyecek adamların boş konuşmalarını dinliyoruz. boş diyorum çünkü türkiye cumhuriyeti'nda şimdiye kadar seçim vaadini gerçekleştiren bir siyasi parti ya da siyasi parti başkanı yok..
ya hu anlayamıyorum ki mini etek giyenin klimalı araca ihtiyacı neden olur. o zaten alttan havalandırmalı kıyafet giymiş. olan işine takım elbise ile ya da belirli giyinme
kriterlerine uymak zorunda olanlara oluyor yani.
memurlar misal, sen bermudanı giyip üzerine sıfır kollunu giyip istediğin saatte evden çıkıp istediğin cafelerde takılırken o adam belki de klimasız ortamda -genelde yok ama-
çalışıyor kravatla, gömlekle belki de ceketle.
burdan kars büyükşehir belediyesi başkanına sesleniyorum, umarım bu söylediklerime biz çözüm bulacaktır. özellikle de yüzyılın en müthiş ve en yüksek bu sıcak aylarında..
-------------- ------------------------------------ --------------
not: nişantaşı istanbul'un lüks semtlerinden biri olduğu ve başlık karaktersizlik ya da aşırı karakterlilik problemine takıldığından kullanılmıştır.
-------------- ------------------------------------ --------------
neyse gelelim asıl konumuza istanbul büyükşehir belediyesi'nin belki de en şikayetçi olduğum yönüdür bu. zira ben taksim'e gitmek istediğim de yaz sıcağında buz gibi kışın soğuğunda da sıcacık araba ile giderken, eminönü'ne, beyazıt'a giden insanların her daim terleyecek olması yazı kışı hasta geçirmesine uyuz oluyorum.
5 dakikalık yola verilen klimalı araçların, 2 saatini yolda geçiren insanlara neden verilmediğini, araçlara -özellikle de halk otobüslerine- neden klima takma zorunluluğu getirilmez bilmem. ya da bu konuda neden tepkidar olmayız onu hiç anlamam. sanırım ülkemizde insanlara eziyet etmek ya da ediyor olmak bu ülkede mühim bir karakter olmak için şart.
ya da bizim insanımız bundan hoşlanıyor. biraz mazoşistiz sanki, duygusallığımızı fazlasıyla dışarı vuruyoruz. acımasızlarımız da bu duygularımızı ya da duygusallığımızı fena halde kullanıyorlar.
22 temmuz'a bir şey kalmadı, partiler meydanlarda gösteriler yapıp vaatlerini sıralıyorlar. bizde gidip o sıcakta hasta olmak pahasına ömrümüzü yiyecek adamların boş konuşmalarını dinliyoruz. boş diyorum çünkü türkiye cumhuriyeti'nda şimdiye kadar seçim vaadini gerçekleştiren bir siyasi parti ya da siyasi parti başkanı yok..
ya hu anlayamıyorum ki mini etek giyenin klimalı araca ihtiyacı neden olur. o zaten alttan havalandırmalı kıyafet giymiş. olan işine takım elbise ile ya da belirli giyinme
kriterlerine uymak zorunda olanlara oluyor yani.
memurlar misal, sen bermudanı giyip üzerine sıfır kollunu giyip istediğin saatte evden çıkıp istediğin cafelerde takılırken o adam belki de klimasız ortamda -genelde yok ama-
çalışıyor kravatla, gömlekle belki de ceketle.
burdan kars büyükşehir belediyesi başkanına sesleniyorum, umarım bu söylediklerime biz çözüm bulacaktır. özellikle de yüzyılın en müthiş ve en yüksek bu sıcak aylarında..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar