bugün

klasik müzik konusunda ileri geri fikir öne sürmektir. tıpkı bir klasik müzik sanatçısının, bir bestecinin eserleri üzerinde serbest yorumlar yapması gibi.
klasik müzik önemlidir. neden? benim için, önemi sadece atatürk işaret ettiği ve desteklediği içindir. o söylediyse ya da hayatta iken desteklediyse üzerinde durmak gerekir.

o yüzden ortak noktalar arıyorum, avrupa nın müziği ile benim hayata bakış acım arasında kesişme yerleri bulmaya çalışıyorum. her tür müziği dinleyen insan modeli ne iyi örnek teşkil eden biri olarak, bu noktaları buluyorum. ama bu her konuda bir kesişme olmayıp belli noktalardadır.

bu noktalar nelerdir.

hüzün noktasında tam bir kesişme mevcut, yani nicolai rimsky korsakov un şehrazat suitindeki hüzün, bir anadolu türküsünde hissettiğim hüzünle aynı.

neşe ise asla kesişmediğimiz bir nokta, yani baharın gelişini kutlamak için klasik müzik eşliğinde kelebekvari hareketlerle kutlamak acaip geliyor. zaten onların kutlamlarıda pek içten değil. ben ateş yakıp üstünden atlamak istiyorum.

birde klasik müzik eserlerinin asla anlayamadığım, hızlı başlayıp, insanda stres yarattıktan sonra, yavaşlayan bölümleri var. işte o an ne lan bu demek geliyor içimden.

ama içerdiği çok seslilik ve çok sazlılıktan ders almamız gerekiyor. öyle bölümleri varki sanki her kafadan bir ses cıkıyor. fakat bir yerde buluşuluyor. demokrasi de böyle bir şey olsa gerek.
(bkz: neo klasik)tadından yenmez.
pekinel kardeşler klasik eserleri jazz formunda uyarlamışlardır. aranıp bulunabilir.