bugün

hangi yaş olursa olsun travma yaşatacak olaydır.

ben bu travmayı yaşadım arkadaşlar... henüz 14 15 yaşlarındayım. ve mahallemizde yerel seçimlere 1 ay kala standart olarak park yapıldı. o yaşlardayken oy kullanmayacak bir kitleye böyle bir park yaparak tam bir angutluk yaptınız diye belediyeye fax çekmişliğim vardır.

o parkta gündüz 6-8, öğleden sonra 8-14 akşam 7'den sonra falan 15-18 yaş arası gençler takılırdı. ben ise o günlerde kişilik bunalımı yaşadığım için babamla kahvede okey oynarken ülke kurtarmayı bırakıp parka oyun oynamaya gidiyordum. kahvedeki okeye sesleniş konuşmamı tüm amcalar çok severdi.

kahvede hükümeti devirip yerine sadece kadınların egemen olduğu bir parlamento fikrini amcalara "sürekli tbmm tv'de frikik olacak bak ona göre" diyerek bu durumun iyi olacağına inandırdım. onlar olur mu lan acaba derken kahvenin sararmış duvarında asılı duran seymenler oto kiralama promosyonu saate bakıp park saatimin geldiğini fark ettim ve yere tur bindirerek okey atıp parka koştum.(babam arkamdan masanın üstüne çıkmış işte oğlum bu benim işte bu helal be diyerek alkışlayıp bağırıyordu)

parka indim baktım bizim andavallar balkondan parkı izleyen kızlara artistik yapıyor. kimisi kaydırağa geri geri koşarak çıkmaya çalışıyor, kimisi de omuz omuza çıkıp potaya smaç basmaya çaışıyor. hpesi bir yana benim dikkatimi bizim sarı diş adem dikkatimi çekti. kendisine sarı diş dememizin sebebi dişleri 14 ayar altın gibiydi. fırçalamasına rağmen öyle olduğunu söylüyordu. güya doktora gitmiş de senin kemik rengin öyle demiş.

neyse bu bizim sarı diş elle tutunup, ayaklar serbest bir halde komandoculuk oynadığımız demirde ayaklarının üstünde yukarda duruyor. napacak bu la diye bakarken bir adım attı. balkondan kızlar yaaaa sarı diş yapma düşeceksin diyor bu iyice gaza geliyordu. neyse 1-2 adım attı sonar koşarak karşıya geçti. kızlar ayyy nasıl yaptın yaa diye bağırırken bu sarı diş koşarak bi daha geçti.

aşağıdan yaptığı hareketlere bakıyorum yukarı doğru... bakarken gözüme su çiseleyen yağmur yüzünden su geldi. ilk aklıma gelen sarı dişin bu ıslak demirde nasıl koşarak geçtiğiydi.

kızlar artık gaza gelmiş alkışlıyordu. sarı diş birdaha koşmak için hamle yaptı ve benim öngörüm gerçekleşti...

"laaaaaaaaaaaaa" diye bağırırken sol ayağı kaydı ve demir tam olarak iki bacağının ortasındayken şak diye taşakları üzerinde demire oturdu.

tma olarak ifadem şu şekildeydi: https://encrypted-tbn3.gstatic.com/...

ordan yaklaşık 3 metreden pat diye yere düştü./park yeni olduğu için yerler 10 cm falan deniz kumuydu ve yumuşak iniş yaptı.

yerde sızlayıp ağlıyordu. "ne oldu sarı diş iyi misin" dedim.. "ayağım kaydı ulann götüme demir girdi" dedi. acaba mübalağa mı yapıyor yoksa geçrekten götüne giren var mı diye merak ettim. düşen bir arkadaşımın götüne bakmak delikanlılığa sığmayacağı için kafamı yukarı kaldırıp gözüme giren yağmur damlasına söverek demirlere baktım ve birisi gerçekten eksikti.

benim derdim sarı dişin götüne giren demirden ziyade taşak kısmında götüne nasıl girdiğiydi. fazla sorgulayamadım çünkü arkadaşlarını çok seven yardımsever bir gençtim.

mecbur ilk müdahaleyi yapmak için sarıyı yam çevirip götüne baktım. gerçekten de demir sarının götündeydi. işin garip tarafı sonradan girmiş gibi değil de, demir kendisinin sanki bir uzvu gibiydi. öyle muazzsam... ayrıca demir sarıydı. sarı dişe eğilip durumdan bahsettim. "bak kardeşim demir sarı ve götüne girmiş halde. sadece kuyruk gibi duruyor. hem sarı olduğu için kemiklerinle uyumlu olur" dedim. bu can alıcı noktayı söyledikten sonra "haklısın. mahalle kavgalarında bizim için iyi bir silah olabilir" dedi. bunu nasıl silah olacağı konusunu fazla sorgulamadım. kardeşimi kucaklayıp bir tornacıya götürdüm ve demire biraz şekil verdirdik.

hala arada beni arar ve desteklerim için teşekkür eder.
feci şekilde azmış olan robocop'un, yanınızdaki arkadaşı götten becermesi olayıdır. fazla büyütmeye gerek yoktur. robocop yeterince büyütmüştür zaten.