bugün

- misses ekole pew şöle tahtaya gel bi yürü bakım .
+ hocam geçen hafta burcu ii yürümüştü o dewam etsin
- senin sözlü notuna ihtiyacın yok galiba
+ yok hocam sınavım 100 saolun
- burcu gel kızım yürü bi endamını görelim
x tamam hocam ehii.
annesi babası olmayan kız öğrencisine ev tutup, o evde içkili alem sırasında basılıp, müdür yardımcılığından alınıp, doğunun ücra köşesine atılmış öğretmenimi gördükten sonra pek de şaşırmadığım durumdur. ayak üstü derste asılan bir adamdı. oluyor yani var böyle durumlar.
* * *
bu öğretmenler bütün problemleri tahtada kızlarla çözer, arkada oturan erkek öğrencilerle alay etmek için tahtaya kaldırıp kazık bi soru sorar. ayrıca bıyıklarını taramadan okula gelmez.
lisede kız öğrencilerle sohbet ayağına şansını deneyenleri de vardır , görülmüştür.
hayat zaten onların hayatı, şu kadarcık töleransı kızlara çok görüyolar, hhep bana hep

bana istiyorlar, canım öğretmenlerim, doğru yolda onnar, zaten sınıfta ne kadar anarşi

varsa hep erkekler yaratır, hoca kızarır bozarır, sinirden küplere biner, bağırırken

renkten renge girer, ders yalan olur, küfür eder, dayak bile atar, kızlar yarım kalan

derse üzülüp armut gibi beklerken, erkekler utancından yere bakar. kimdir bunların

sebebii? kızlar mı? demek ki hakediyosunuz,

bir de bu öğretmenlerin başkan, yazman, azman diye ayrım yapmadan hepsini, en ukela,

çok bilmiş, en hazırcevap olanlarını da azarlayanları vardır ki ellerini öpmek isterim

onların.
erkek versiyonlarından birçoğunu tanıdığım lise öğretmenleri.
(bkz: öğretmenle flört eden öğrenci tipi)

- ya hüseyin bey ben anlamadım yha...
+ olsun canım benim sıkma canını.
- eee, ne zaman geliyim ben size.
+ istediğin zaman gel, çalışalım.

benim sözlü notumun bu kızlardan yüksek olmadığı tecrübeyle sabittir.
orta ve lise hatta ilkokul dönemlerinde kızlar genelde daha çok kayrılırdı. hemen örneklere geçerek durumu izah edebiliriz,

erkekler ceketsiz, kravatsız okula giremez, kızlar gömleksiz, badilerle girerler, etekler mini mini... hayır bu güzel göze hoş geliyor ama disiplin cezaları bize daha çok işliyordu bu yüzden. birde notları kötü olan kızlar ağlarlar kanaat notu verilir, biz ağlayamadığımız için alamazdık. bunların da tüm suçlusu kızlara kıyamayan örtmenlerdir. buradan özellikle ingilizce örtmenlerine sesleniyoruz, bırakın şu pozitif ayrımcılığı. *
- borcu ceketin nerde !!!
- hocam ben şey
- eşşoleşşek git ceketin yoksa okula gelme

- hehe hocaam nasılsınız
- günaydın verengül sen nasılsın kızım
- iyiyim hocam
- verengül gömlek giymemişsin ama bu badi de çok yakışmış hani
- kikiki teşekkür ederim hocam.

edit: net hatırladığım iki dialog var aslında gerçek olsun ki gerçekçi olsun di mi..

ilki ;

müdür pusu kurmuş okul girişine, günlerden pztsi saçı jöleli, ceketsiz kravatsız erkekleri ayıklıyor. tabi zatım da içlerinde ;

- Borcu..ceketin nerde hayvan herif sen okul başkanı değil misin? imam ossurur mu bu okulda?
- ama hocam ( o sırada miniminnacık etekli gömleksiz bir kız geçer arkadan), hocam, şu kızın eteğini uzatın ben de o gün ceket giycem, hiç çıkarmicam.
- bak terbiyesize..ık uyk...
(cezalı diğer erkekler hep beraber, evet hocam, yuha, eteğe bak, gömleği yok, sütyeni görünüyor..)
- geçin lan içeri eşşek herifler, kızım sen gel bakim.
- ben mi hocjaaeam...

gerisini duymadım, ama ceket de giymedim.

ikincisi daha vahim. hoca milli güvenlik hocası, erkeklere ve takım elbiselere takıntısı var:

- Lan takoz, çık dışarı yok yazıldın
- ama hocam, bık bık
(ceket askıda numarası yapcak ama hoca hızlı)
- lan bak hala konuşuyor, çık lan dışarı aha bir veriyom sana sözlüden de...
(o an cellalenir, nası olsa biri yazıyor diye)
- ya hoca akıllı ol, ya kıyafete uymayan herkesi at, ya da ben aşşa inip müdürü ve kıyafet yönetmeliğini alıp gelirim.
- hihi öyle demek istemedim oğlum, kızlar münasip (ne demekse) bir yolunu bulup hoş görünüyorlar, ama siz böyle yarım yamalak olmuyor şimdi...

takdir sizin.