sardım yine şu sıralar. Üç günde bir tane bitiyor.
3-4 gündür, -merhum- A. izzetbegoviç'in "Tarihe Tanıklığım" kitabını okuyorum, mühim bir kitap ve bu zamana kadar geciktirdiğim için kızdım kendime, Allah affetsin!.
okumayanları 3 dakika içinde keşfetmeyi sağlar. okumayan, yazamaz. yani düşünemez. düşündüğünü ise iletemez. çünkü, okumak insanı dolduruyor. kitap okumayan kişinin muhabbeti de sarmaz. çünkü, seviyesi ortamı kaldıramaz.
En önde gelen hobilerimden.
Madem kimse yazmıyor. O halde son 40 sayfa kalan kitabımı okuyayım.
Vakti geldi mi ne? Gün içinde Hem sesli kitap dinliyorum hem de kitap okuyorum.

Kitap okumayı genellikle bu saatlere bırakıyorum. Sesli kitabı daha erken saatlerde dinliyorum.
toplumun eksik kaldığı noktalardan biridir bu.
ülkedeki kitap okuma oranına bakıldığında durumun vehameti ortaya çıkıyor.
oysa ki alışkanlığı kişiye ciddi anlamda donanım sağlamış olur.
ve kitap okumanın açlığı da vardır, iştahsızlığı da, bilen bilir...
silahtan daha tehlikeli olduğunu yenileyelim kitabın.
yeni bağımlılıktır hayırlı olsun.
Misafir yeni gitti be. Şimdi okuyayim bari biraz. Gitmek bilmedi amk.
Tüm gün boştum ama bu saatlerde okumayı seviyorum.
Eskiden kurdu olduğum, son yıllarda asla yapamadığım eylem.

Aşılardan hep.
Öyle bir devirdeyiz kii çocuklara aldığım kitapları okumaktan kendi kitaplarımı okuyamaz hale geldim :// kitap okuyun okutun.
Bunu yapan bir insanla, yapmayan insan hemen ayırt ediliyor aq. Bence çok fazla faydası var bi boka yaramıyor gibi görünse de.
Biz kitap okumayız insan okuruz.
şu sıralar sardım yine. Haftada 2-3 kitap bitiyor.
Benim bildiğim kültür paçadan değil beyinden akar * sanırım kitabı kafa değil ayaklar okuyor *
An itibarıyla uyku yerine yaptığım hede.

Bu arada kültür paçalarımdan akıyor hihihi.
ÇOK GÜZEL BiR MEŞGALEDiR,SiZi BAMBAŞKA DÜNYALARA GÖTÜRÜR,UFKUNUZ GENiŞLER,KENDiNiZi iFADE ETME YETENEĞiNiZ ARTAR,KENDiNiZi GÜZEL iFADE ETMENiZi SAĞLAR,KÜLTÜRLÜ OLMANIZA VESiLE OLUR.
kitap okumakla alakalı duyduğum iki genel itiraz var. biri "kitap okumanın bana ne faydası olacak" diğeri “ben kitap okuyamıyorum, sıkılıyorum” şimdi, bu iki itiraz da kitap okuma eyleminin altında yatan temel amacı görememekten kaynaklı. kitap okumak, kendi içerisinde disiplini olan bir eylemdir ve aslında bize gündelik hayatımız için faydalı olan tarafı da bu disiplin kısmından gelir. yoksa, kitap okumanın entelektüel açıdan öyle sanıldığı gibi dev faydaları yoktur.

kitap okumanın esas faydası, bize sürekli fokurdayan bir tencere misali kaynayan zihnimizin altını kısıp, kendimizi tek bir şeye odaklayarak eğitme fırsatı tanımasındadır. “ben kitap okuyamıyorum” demek, “ben bu dünyada ömrümün sonuna kadar benimle birlikte olacağı kesin olan tek şeye yani “zihnime” hakim olamıyorum demekle aynı şey. sen bir köşeye çekilip belli bir süre kendinle vakit geçiremiyorsan yani zihnine hakim olamıyorsan, hayatına, kaderine, geleceğine nasıl hakim olmayı bekliyorsun? şimdi kitap okuma eylemine bir de böyle bakın. yani kitabın kendisinin size katacağı şeyleri değil, kitap okuma eyleminin size kattığı şeyi fark edin. o zaman bu basit olayın önemini daha iyi anlayacaksınız
Zamanı gelmiştir.
Kendimi iyi hissetmem için bir araç. bu yıl 50- 60 kitap okumak istiyorum aslında, 3 günde bir kitap okumayı başarabilsem bu ay diğer aylar her hafta birer kitapla rahat hedefime ulaşırım.
okumadığım onlarca kitabım var ama bir kitaplık hevesim yok. bir çok kez denedim ama olmuyor bir türlü.
Sanırım artık çocuklarımız tarafından hiç yapılmayacak eylemdir.
okuyacağınız yazarı arkadaşınızı seçermiş gibi seçin.
salih mirzabeyoğlu
Ramazan'da yapmadığım. Ramazan'dan sonra yine topkapı'da okuyabilirim.