bugün

Bir ara fena halde düşündüğüm. En son albert camus yabancı yı okudum. Adama ne oldu amk şuan ölü mü diri mi nerede az önce tekrar aklıma geldi içim içimi yedi.

Yada ne bilim herhangi başka bir kitapta mutlu bir sonla bitse bile aile veya kişi şuan ne haldeler. Düşünmeden edemem.

Bu durumdan ötürü şu an kitap okumayı bırakıyorum.

Tşk.
Yalnız değilmişim. En çok Atsız'ın Deli Kurt adlı kitabında ki Murad'a ne olduğunu merak ederim.
Kitaptan sana taşınıyor.

Bu yüzden ana karakteri sonunda ölen kitapları okurum sadece.
Bunu hep düşünürüm sadece kitap değil fşlmlerde böyle oluyor.Ne oluyor ?
kulaklarda gökçe kırgız kalbime gömerim çalmaya başlıyor.

kalbime gömerim o zamaaann
unutup da silerim o zamaann
alt tarafı aşk bu da iştee
vazgeçilmez misin amaaan.

yani demem o ki kalbimize gömüyoruz.
emekli olup evlerine gidiyorlar. torun tombalak seviyorlar.
ne olduğunu senin tasvir etmen isteniyor. adamı ister öldü kabul et ister yaşıyor. önemli olan senin hikayenin o kısmını bilmen.
zihninizde günlerce dönmeye devam ediyor. bir olaya kendi tepkinizi verdikten sonra x olsa kesin şunu düşünürdü diyorsunuz. bir süre samimi bir arkadaşınızı özler gibi özlüyorsunuz.
kitapta yasamaya devam ediyor.
Kitapta yaşıyor.
Bir daha okunana kadar kafa iznine çıkıyor.
Eğer sonunda ölmediyse karşılıklı çay kahve icelebilinir karakterlerdir.tabi donusumdeki grenor Samsa gibi bir böcek karakterinden bahsetmiyorsak.
Kitapta en son nasıl bıraktıysan öyle bekliyor seni.
hepsi yanınızda duruyor. nereye giderseniz sizi takip ediyorlar.
Bir müddet o karakterle yaşıyorsun. Aklından çıkaramıyorsun. Sonra yeni karakterlere yumuşak bir geçiş yapıyorsun.
Bende etkisi oluyor. Şöyleki aynı o karakter gibi davranıyorum. Sanki kitaptaki benmişim gibi. Sonra geçiyor ama. Enteresan.
bize ne oluyorsa ona da o oluyor, çünkü o karakter bizde yaşamaya başlıyor--süresi yaşatana göre değişiyor.
bize ne oluyorsa ona da o oluyor, çünkü o karakter bizde yaşamaya başlıyor--süresi yaşatana göre değişiyor.
Okuruyla yaşıyor, bir karakterin sonunun ne olduğunu merak edecek kadar severek okuduysan bir kitabı, o karakterin rolünü özümsemişsindir de zaten.
keşke bizde o kitabın içine girebilsek.
Gazap üzümleri'ni okuyan varsa toplanıp kendi aramızda uygun bi son yazalım. Günlerce ölü adama sitem ettim. Böyle yazacaksanız yazmayın.
Bazıları bi süre senle yaşamaya devam edip bı yerden sonra silinirken aklından, bazıları ise hic kaybolmuyor martin eden gibi.
kitapta kalması en sağlıklısı dediğim durum. günlük hayatınızda karşılaşamayacağınız bazı mükemmel karakterler sizi beklentisel olarak arttırıp sonra hayal kırıklığına uğratabilir. 3 ay önce bir olay yaşamıştım.
havalimanında beklerken birden beyaz saçlı, mavi gözlü bir adam geldi yanıma hatta kafasında küçük bir bandaj vardı. gelirken bir kaza geçirmiş ve atinaya gidecekmiş kendisi. önce onun işlemleriyle ilgilendim sonra kendisine ılık bir süt aldım belki daha iyi hisseder diye. o da bana bir kurabiye verdi ve sohbet etmeye başladık. zihnimdeki maximilian wagner bu adamdı tam olarak. ( serenad)
bi ara telefonla ilgilendim kısa bir süre sonra kafamı bir kaldırdım baaam adam burnunu karıştırıyordu. yani öyle bir karıştırma ki beyninden parmağın çıktığını gördüm.
maaaxx yapma bu sen değilsin bakışlarımla kurabiyeyi koklamadan, çiğnemeden yuttum.
Beklentine bağlı, burası sözlük bişi derdim de ayıp olur..
kafamda kurduğum devam niteliğindeki senaryolarda devam ediyorlar.
valla benim beynimde dosya doaya tum kitaplar duruyo en kotu zamanlarimda hangisi olmak istersem onu oluyorum ve mutlu oluyorum.