bugün

kafada tugla kirmaktir.
bende olan bir özelliktir. lan egolarımdan mıdır bilmiyorum, herkese bir yardım edesim bir iyilik yapasım geliyor.
kişinin kendini yıpratmasıdır. dan dun olacaksın.
Namını iyi salmaktır ama fayda etmez.
sevilesi bir yandan da dövülesi insan.
Aptallıktır. Çok fazla saf olmaktır. Beni kıranı ben de kırarım..
öyle bir kırarım ki fırıncı küreği gibi dolaşır ortalıkta.
bendim bu. 9 takla atardım kırmamak için. sonra dedim sikerler. çatır çatır kırıyorum kaşınanı. dünya varmış.
nefret ettiğim özelliklerimden birisidir. herkesin gönlü hoş olsun derken bu yolda kendimi fazlasıyla yıpratmışımdır.
kendinden ödün vermektir. ilk baslarda olgunlukla karisilanabilir ama bir zaman sonra aklına "deveye diken insana siken yaranır" gelir.
ben bu basligi ne zaman actim yahu ? ya da baslik bana kaldi herhalde. olmadi bunamaya basladim sanirim.

bir zamanlar oldugumdur. ama astim sonralari bu durumu. sonra tepenize cikiyor insanlar.
Kimseyi kirmamak adına soylemek istediklerini yutarsin ve hic bir sey soylemezsin. Bu insana bir dönem zarar verir cunku soyleyemediklerin icinde buyur balon olur.
Daha sonra ofken geçer zaten susmanin doğru olduğunun farkına varirsin.
Bir türlü beceremediğim başka bir gerekli bencilliktir. Böyle insanlar sürekli zıt karakterlileri tarafından kullanılır. Herhalde bir gün arkadaşımın dediği gibi müsait bir taraflarıma pek nahoş bir kazık yiyip oturacağım.
karşındaki insan seni kullanacak kapasitede ise yandın demektir. adamına göre muamele yapmak en iyisi. yok kırılmasın, yok üzülmesin deyince nankör tipler ağzına sıçabiliyor. dikkat etmek lazım.
genelde kırılan ben oluyorum.
enayi sayılır.
Aha ben. Bugün tüm sorumluluğu bende olan bir grup ödevi yaptim. Salagim biliyorum söylemeyin.
mesajlaşma sevmediğiniz halde dünkü mesajlaşmada amuda kalk dese kalkacağınız halde öküz altında buzağı aramış sevgiliyi kıramamaktır.
size zaman ayıramadığını bildiğiniz ve bu halde şefkatle yaklaştığınız halde ertesi gün işyerinde eliniz ayağınıza dolanır, kalp atışlarınız hızlanır. Halsizleşir bir köşeye çekilirsiniz. eski sevgiliye bir mesaj atarsınız: mesaj sizi birdaha aramaması gerektiğini öğütleyen nazik bir mesajdır. O gün tatildir ve sevgiliniz kendi tatil gününde aldatıyordur sizi. Haklılığını ıspatlayamayacağınız çıkışınız fiziksel semptomlarınızı yaklaşık 15 dakikaya tamamen dindirir. Ama bu sefer de onun bu mesaja üzüntüsünü hissedersiniz. onu hisseden bunu da hissetti.
akşam yemeğinden sonra en çok da kendinizi suçladığınız çelişkiler bütünü
sizi onu son bir kez arayıp böyle olsun istemediğinizi not düşmeye sürükler.
Yalnız böyle olsun istemediğiniz ifadesi herşeyi dönüp onarmak istediğinizden değildir. Yalnızca bunlar olsun istememiştiniz.
Yüzeysel çabalar gösterilir, sormadığınız halde günboyu yapılan şeyleri işitirsiniz.
Sonra gitmek istediğinizde karşı taraf öfkeli bir restle cevap verince, gidemezsiniz.
Onları hisseden telefonu kapatınca bunları da hissedecek.
Karşı taraf ısrarla bu mesajınızın onun için sorun olmadığını vurgular,
ve kendisi çabalarken sizi tüm yarınları tamamen hiçe sayan bir pozisyona çeker.
siz ısrarla aldatmasının sizin için aslında sorun olmadığını, bu yüzden ona inanmak zorunda olmadığınızı da belirtirsiniz, ve gayri ihtiyari inanmıyorsunuz. Ve tüm bunları kendisi ve kendiniz için üzgün bir şekilde toparlar bir paket yaparsınız.
Bir şekilde karşı taraf olayı bu kadar profesyonelce idare ettiği müddetçe onunla görüşme doğrultusunda bitirirsiniz.
Akşama kadar onun üzüntüsünü hissetmeye hiç niyetli değilsiniz.
Birdaha görüşmek istemediğiniz bir adamı kestirip atamadınız yine.
(bkz: incelikli kadınlar)
Sonunda paramparça olmanızı sağlayacak özellik.
Bak aptallık bu işte. Doğruyu yanlışı bilmek gerek.