bugün

var böyle bir şey.

bakıyorsun dışarda millet sarmaş dolaş, sen yalnızsın. yıllardır böylesin. ne şimdiye kadar sevilmişsin, ne de sevdiğinden kabul görmüşsün. zaten yakıştıramıyorsun da zamanla kendine sevilmeyi. ' lan diyorsun, birisi beni nasıl sevebilir?' zamanla kabul ediyorsun çaresiz.

ortalık yerde sevgisini birbirlerine gösteren çiftlere 'çok iticiler' diyorsun. halbuki onlar itici değil, sen böyle bir durumda hiç bulunmadığın için üzgünsün ve bunu kendine dahi itiraf edemiyorsun.

sonra da umudunu kesip, köşene çekiliyorsun sonsuza kadar.
Çok sevip sevilmemekten dolayı oluşan bir histir.

Sizi sevenler elbette vardır ama bu sefer de siz onları sevemezsiniz. Doğru frekansı tutturmak bazen çok zor oluyor.

Dışarda sarmaş dolaş takılan insanlara çok takılmamak lazım. Belki onlar kendilerini kandırıyorlardır.
inanmadığın anda oluşan o boşluğu doldurmak için gelen olursa isteme çünkü o boşluğu sadece sen doldurabilirsin.
(bkz: kimse kimsenin hayatına karışamaz)
anlatım bozukluğu.
(bkz: biri tarafından sevileceğine inanmamak)
sevilme ihtiyacı zayıf insanlara hastır. bir insanın geçici sevgisini kazanmaya hiç gerek yok.
başlık fantastik bir şekilde açılmış ama siz anladınız onu, neyse.

tamam gülüp eğlenip zaman geçiriyoruz arkadaşlarla fakat aslında durum öyle değil.

birisinin sizi gerçekten sevip değer verebileceğine inanacak kadar saf olanlar varsa aranızda hemen gidip vurdursun ve kendine gelsin.

şahsen ben birisinin gerçekten beni sevip, gerçekten bana saygı duyup, gerçekten bana değer vereceğine inanmıyorum. evet birisiyle sevgili olabilirim fakat bu durumun gerçekliğini unutmam.

kadınlar ve erkekler, içinde bulunduğumuz dönemde tüketim o kadar hızlandı ki, her şeyi o kadar hızlı tüketiyoruz ki buna insan ilişkileri ve duyguları da dahil.

durum böyle olunca takılmak dışında insanlar ile ciddi bir ilişki içerisine giremiyorsunuz.

neyse, kendim için yaşamak en mantıklısı.

t: gerçek olan durumdur.