bugün

kilo vermekten çok daha zor olan çaba.mideniz bulanırken ve yemeklerden nefret ederken zorla yemeye çalışılır aylarca kilo alınamaz inanılmaz moral bozukluğu yaratır.
metabolizmaları çok hızlı olduğu için anormal boyutlarda yemelerine rağmen bir türlü bunu fiziksel olarak gösteremeyen şahısların(ben:) bulunduğu eylem türü.
amerikan futbolu takımına gidersin. orada ki adam sana kilonu ve boyunu sorar.sende 190 ve 95 dersen 10 kilo daha alman lazım diyince karşılaşılacak durum.
mideyi büyültmek küçültmekten daha zordur ama düzenli yapılan egzersizlerle mümkündür.
kilo vermeye çalışmanın tersi.
boyu ve kilosu birbirine orantısız olan insanların yapmaya çalıştığı olaydır. çünkü boyunuz 1 90 olup kilonuz 60 ise kilo almanız gerekmektedir. kilo vermekten daha zor bir olaydır bu. iştah açıcı şurup falan içmeniz gerekir, sigara içiyorsanız bırakmanız gerekir vs. vs..
gece yatmadan önce yemek yemek çözümüdür.
kişinin tıpkı kilo vermeye çalışmakta olduğu gibi, "ne kadar yediğine değil de ne yediğine" balı durumdur.

"efendim sabah akşam kilolarca meyve yiyorum. koca salatayı bi oturuşta bitiriyorum. 3 tabak sebze yemeğini bir öğünde silip süpürüyorum ama yinede kilo alamıyorum" diyen varsa bu sevdadan vazgeçsindir.
kilo vermekten daha zor olan eylem.
bazı aktör yada aktrislerin rolleri gereği kilo almaları gerekince yaptıkları eylem.
(bkz: al pacino)
genel anlamda insanların imrendiği durum.
bir adet ayi yenerek cozumlenecek olan hemde protein, mineral ve cesitli vitamin ihtiyacini karsılandiği ve cözümlendiği sorun.
pekmezli polen, yatmadan önce hamur işi, kırmızı et, baharatlı yemekler, bol ekmek, ballı zenceçal... tecrübeyle sabittir.
yıllardır yapmaya çalıştığım şey.. işin tuhaf yanı etrafınızdaki insanların büyük çoğunluğu fazla kilolardan muzdaripken sizin bu çalışmanızı dillendirmenizin bile abes kaçması.
son zamanlarda obezitenin kol gezdiği ülkemizde,bir elin parmakları kadar az olan insan gurubunun yapmaya çalıştığı faaliyettir.
kafayi taktikca basaramaginiz durumdur.hatta yiyip yiyip kilo verirsiniz.
oldukça pahalı olan bir eylemdir. zayıflamak isteyen yemeden içmeden kesilir ekonomi yapar, zayıf olan kendini lokantalara atar ekonomi kayar bu sefer stresten kilo alamaz.

kilo almak isteyenlere minik bir tavsiye.

- sigara kesinlikle yasak. (ohoooo hocam sigarasız olur mu demeyin dalarım valla)
- alkol, günde 1 kadeh şarap yada bir adet bira (50cl).
- sabah kahvaltısı, bol bol süt ürünleri, yumurta tüketimi, tatlı (reçel,çikolata), kızarmış ekmek yerine ata ekmeği tercih edin, çay mümkünse içmeyin meyve suyu veya süt için illede çay içeriz diyenler demli çaydan uzak dursun.
- ara öğün, bisküvi mümkünse tatlı türlerinden olsun yine *.
- öğlen yemeği, tablot usulü en güzelidir, çorba,pilav,et yemeği,tatlı ve salata, zevke göre kola. bol bol ekmek tüketin ve sebze yemeklerinden uzak durun.
- akşam yemeğine kadar 2 defa aparatif birşeyler atıştırabilirsiniz. bu bir sütlaç olabilir yada ufak bir dürüm, minik bir tost.
- akşam menüsü de yine öğlen menüsü gibi olmalıdır.
- yemekten sonra bol bol meyve tüketimi olmalı. kavun karpuz kilo verdirir uzak durun.
- uyumadan önce yine ekmek arası mümkünse yarım olsun ama bende kapasitede var ben tüm ekmeğide götürürüm diyenlere müdahele etmeyin, yani uyumadan öncede yemeğinizi yiyin yatın uyuyun.

bu beslenme silsilesi içerisinde bir ay içinde 4 kg alan arkadaşlarımızda mevcuttur 8 kg alanıda vardır.

unutmadan belirteyim uzun bir süre seks den ve stresten uzak durun, hatta şey bile çekmeyin.
kasmayın.3 öğün yemek yediğiniz sürece herhangi bir sağlıksal sorunsalınız yoksa kilo alırsınız. (bkz: kendimden biliyorum)
zor zanaat. metabolizmanın hızlı olması, genetik yapı ve biraz da hiperaktivitenin işe karışması sonucu en azından 25-30 yaşına kadar uğraşılacak şey. (belirli bi yaştan sonra metabolizma yavaşlar, hareketler yavaşlar, o yaştan sonra da genetiğe şükredersiniz.) "günde 8 öğün yemek", "bir öküzü yemek" gibi durumlar pek bi işe yaramaz. kabullenin kendinizi, öyle sevin, indirimlerde hala satılmamış olan 32-34 beden kıyafetlerden beğendiğinizi ucuza alın, üzmeyin kendinizi. *
Kıtlıktan çıkmış gibi yemeniz,44'le 45 kilo arasında gidip gelmekten başka bi işe yarmaz bu eylem sürecinde. Kendiniz de mereak edersiniz, nereye gidiyor bu yediklerim diye. Yerken kendi iç sesinizi dinlemeye başlarsanız ve anlarsınız vücudunuz bu besinleri felaket bir hızla enerjiye çevirdiğini. Depo mepo yok. Mesele, bunu halanızın oğlu: sen niye bu kadar zayıfsın diye sorduğunda ona anlatabilmektir. Amaaan kim uğraşacak denilir ve hafif bi tebessümle geçiştirilir. Bu şekilde seyreden bir eylem sürecidir.
yüksek karbonhidratlı ve proteinli bir diyet, multivitamin takviyesi ve de ağırlık çalışmaları ile üstesinden gelinebilecek uğraş.

ben olsam hergün taze süt, pekmez, fındık, maydonoz, ekmek ve de et yerdim. bi de uzun yürüyüşlerle desteklenirse 5 aya kalmaz boğa gibi bi bünyeye sahip olunabilir.
pazarcılıkla geçinmeye karar veren insanların iş hayatlarına başlamadan önce yapması gereken şeydir.

kilo, yarım kilo, 250 gram gibi ağırlıklar iş hayatının önemli bir parçasıdır.
televizyonda sabahtan akşama kadar yayınlanan tüm zayıflama metodlarını izlemek ve tam tersini yapmaktır.
kilo almak isteyenler bilinçli bir şekilde vücut geliştirme salonunda çalışarak bu sorunu aşabilirler.
alamayan için gercekten ızdıraba donusen hal vardir. hani derler ya "ne yesem yarıyor" işte bu adamlar hiçbir bok yaramaz. su gibi gelir, su gibi gider yedikleri. bir de bu tiplerin sevgilisi istedi diye kilo almaya calisanları vardir. onlara hiç bir sey demiyorum. * *