bugün

görsel

Gözyaşları içinde kalçasını titreten, Dört kaşık salçaya bir yemek kaşığı Kırıtkan un ilave Edip, gerdek gecesinin ateşinde zeytinyağı ile karıştırırken,

Gözleri uykulu (çeyrek)limon, birkaç damla ekşi suratlı sirke, bir çimdik esmer güzeli kara biber, bir çay kaşığı kırmızı askılı abiye giymiş pul biberi katıp,
Düğün müziği çalan iki çay kaşığı, neşeli toz şeker bıraktım.

ufacık nazlı bir kuru soğanı içine rendeleyip, bir buçuk bardak oynamaktan yorulmuş kaynar suyla banyoya sokup, sevecen tahta kaşıkla karıştırdim.

"Benim adım Elvan Dalton, ben gezerim balkon balkon"

"gelir de koynuna girerim ama, kobrayı da dolarım boynuna"
Diyerek kahkahalar atan ev yapımı ketçap'im hazır gibi...

Pazardan aldığım tazecik minik manisa dolmabiberlerim beni de kızart hızlı ve çabucak diyor,

Ayrı bir tencerede rendeleyip zeytinyağı ile pişirdiğim eski köy domateslerinden farksız çeşme başındaki su sırası bekleyen genç kızlar gibi fısıldayan ve dedikodu yapan bif domatesleri pişmek üzere,

Çapkın biberleri piştikten sonra utangaç sıcak domateslerin içine bırakıp sevgili olmalarını istiyorum.

Bizim Lazların horonu gibi kız erkek yanyana dursunlar ve güzel sevsinler..

"Şiiren"
içerisinde vanilya olduğu için, çocukların damak zevkine hitap eden ürün. Ve bu bilinçli yapılan bir pazarlama hilesiymiş. Küçük yaşlarda ketçap yemeye alışan bir çocuk, hayatı boyunca bu lezzeti seviyor ve arıyormuş. Ketçap yiyen bir çocuğun, dometesli veya salçalı makarnayı ağzına sürmediğini de hesaba kattığımda, çok mantıklı geldi bu durum bana.
eğer bayansa birer hamburger yemeye davet edeceğim yazardır. kendisiyle hamburger yemek ayrı bir zevk olmalı. (bkz: ketçabı bol olsun)
çaya 20 şeker atan, çorbanın tadına bakmadan tuzu basan denyoların bir özelliği de olur olmaz her şeyde ketçap kullanmalıdır. gidilir, 100 liralık mangal alışverişi yapılır. rakısı, bilimum kilolarca eti vs. uğraşır didinir pişirirsiniz. sofra kurulur. içerden elinde ketçabı kapmış denyo gelir. en acılısını götüne sokup boşaltmak gelir içimden. bi kere o ketçap dediğin şey asıl meselenin tadını değiştiren bi sos. rakı içiyosun bi de utanmadan, yüzyılların kültürüne hizmet ediyoruz mangalla birlikte. o etler düzgün pişsin diye uğraşmışız. sen kanatları, köfteleri ketçaba bulamışsın adi adam. şeye benziyo bu. süper bi kebap yenmiş antep'e gidilmiş. üstüne tatlı çakılacak. herkes baklava yiyor, aynı denyo kesin orda snickers falan çıkarır da yer.

pilava sıkanı da var bunu. aman uzak olsun benden.
mayonez ile karıştığında acayip hoş bir şeye dönüşen kimyasal tatlandırıcılı domates sosudur. Sosis pişirirken kıvamlı soslar hazırlamak için idealdir, ayrıca sihir'in ana malzemelerindendir.
Ketçap 1830’lu yıllarda ilaç olarak satılırdı.
Mayonez varken adam değildir.
ambalajından "pücöööört" sesiyle çıkan gıda maddesi.
çocukluğumda babamın, capcup diyerek kastettiği sos.
insanların abartarak kullandığı bir nevi domates sosu. kullanırken fark edilmez fakat fazla yedikten sonra mide bulantısı ve yanmasına sebebiyet verir.

azı karardır, tat verir, hoş olur.
yıllardır tadı geliştirilmeyen sos. hep o aynı metalik tada sahiptir. belki formulü değişse ketçaplıktan çıkar fakat en azından makarna zevkimiz de kursağımızda kalmaz.
salçanın sululusuna ketçap denir.

rengi kırmızıdır.

mayonez en yakın arkadaşıdır.
bugüne kadar tadıp da beğendiğim tek türü heinz marka olanıdır. gerçi o bile "40 yıl yemesem aklıma gelmez" durumundadır ama... işte eyle.
katı gibi davranabilen madde. Ketçapı düz bırakıyoruz ya molekülleri içindeki boşlukları kullanarak kafes yapıyormuş katı gibi oluyormuş ama salladığımızda bağlar kırılıyormuş. Vay anam salih ya.
Patatesin olmazsa olmazı.