bugün
- patiswiss19
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- arkadaşlar biri var12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası29
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır18
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- nervio'ya aşık olmak11
- evlilik15
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- karınıza range rover alır mısınız23
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- anın görüntüsü15
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190515
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- boşuna yaşıyorum hissi16
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
ismet özelin bir şiirinde kullandığı tanımdır. şöyle ki:
"uzak nedir?
kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?"
mataramda tuzlu su - ismet özel
uzaklığı oldum olası mesafelerle tanımlamadım. çünkü bir yol ile gidilebilen bir yer uzak olamaz. bu olsa olsa bir zaman meselesidir. oysa şairin de çok güzel belirttiği gibi "kendinin bile ücrasında yaşayan benim için" cümlesi bu anlamda oldukça anlamlıdır.
peki neden ücra? kelime anlamı olarak ücra "çok uçta, kıyıda, köşede" anlamlarına geliyor. kişi nasıl kendinin ücrasında olabilir ki? yani kendinin kıyısında, yani kendinin ucunda nasıl olabilir?
şiirdeki ana vurgu bir yer, mesken iken bunun haricinde yapılacak düşünmeler kanımca oldukça farklı noktalara taşıyabilir bizi. mesela:
kendinin ücrası, kişinin bir anlamda kendine yabancılaşmasıdır.
başka ve benim en sevdiğim yorumsa, kendinin ücrası kişinin kendine uzaklığıdır. bu anlamda katedilecek hiçbir mesafe asla gidilmeyen olacaktır. çünkü o yolu yürüyen kişinin kendisi değil kişinin uzaklığıdır. ve iki uzaklığın kesiştiği nokta - yani mevcut hedefe varılma durumunda- bambaşka bir uzaklığın keşfi olacaktır.
yersizyurtsuzlaşma tanımı bunun için oldukça yerinde bir tanım olacaktır. bu kavrama atfetmeyi sevdiğim tanım şu şekilde:
yersizyurtsuzlaşma, bir yere ait olamama, bulunduğu yereyse dair olmamadır. bu salt bir mekân ilişkisi olarak algılanmamalı. sosyal ve psikolojik yansımaları da mevcuttur bunun.
kişinin kendinin ücrası olması durumu da işte böyle bir ait olamama veya dair olamama halidir. kaçımız kendimize ait veya dairiz ki zaten?
"uzak nedir?
kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?"
mataramda tuzlu su - ismet özel
uzaklığı oldum olası mesafelerle tanımlamadım. çünkü bir yol ile gidilebilen bir yer uzak olamaz. bu olsa olsa bir zaman meselesidir. oysa şairin de çok güzel belirttiği gibi "kendinin bile ücrasında yaşayan benim için" cümlesi bu anlamda oldukça anlamlıdır.
peki neden ücra? kelime anlamı olarak ücra "çok uçta, kıyıda, köşede" anlamlarına geliyor. kişi nasıl kendinin ücrasında olabilir ki? yani kendinin kıyısında, yani kendinin ucunda nasıl olabilir?
şiirdeki ana vurgu bir yer, mesken iken bunun haricinde yapılacak düşünmeler kanımca oldukça farklı noktalara taşıyabilir bizi. mesela:
kendinin ücrası, kişinin bir anlamda kendine yabancılaşmasıdır.
başka ve benim en sevdiğim yorumsa, kendinin ücrası kişinin kendine uzaklığıdır. bu anlamda katedilecek hiçbir mesafe asla gidilmeyen olacaktır. çünkü o yolu yürüyen kişinin kendisi değil kişinin uzaklığıdır. ve iki uzaklığın kesiştiği nokta - yani mevcut hedefe varılma durumunda- bambaşka bir uzaklığın keşfi olacaktır.
yersizyurtsuzlaşma tanımı bunun için oldukça yerinde bir tanım olacaktır. bu kavrama atfetmeyi sevdiğim tanım şu şekilde:
yersizyurtsuzlaşma, bir yere ait olamama, bulunduğu yereyse dair olmamadır. bu salt bir mekân ilişkisi olarak algılanmamalı. sosyal ve psikolojik yansımaları da mevcuttur bunun.
kişinin kendinin ücrası olması durumu da işte böyle bir ait olamama veya dair olamama halidir. kaçımız kendimize ait veya dairiz ki zaten?
güncel Önemli Başlıklar