bugün

yapabilsem çok rahatlayacağım içimi derdimi döküp anlatabilsem ama yapamıyorum denemeye çalışınca bogazım düğümleniyor kelimeler ağzımdan çıkmıyor.
Büyük hata... insanlar ne yazık ki çok acımasız ve nankör. Bu iyi niyet ve samimi yaklaşım mutlaka bir şekilde sana yol, su, elektrik, hayal kırılığı şeklinde dönecektir. itinayla uzak durunuz.
ne demiş salinger baba:

--spoiler--
sakın kimseye bir şey anlatmayın. herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.
--spoiler--
Götü açmaya benzer, sonu pandik yeme ile biten süreç, kötü deneyim.
Yapabilmek güzel olur, ama açıldığınız insanın kalitesi sizin ona ne kadar açılabileceğinizi belirler..
Güven duygusunun gelişmiş olduğunu gösterir. Ancak lise deyken yüreğimi açmıştım en son. Bir zarar görmedim. Fakat yıllar içinde ne olduysa artık kimseye tam anlamıyla kendimi açmıyorum. Güven mi yok yoksa kendi başına olmak mi güzel geliyor bilmiyorum. Herkese herseyini bir çırpıda anlatan insanlara hayretle bakıyorum. Bence onlar daha mutlu.
Bacakları ayırıp karşısına oturmak.
" Etrafa saçtığımız kelimeler oranında ölürüz. " diyen Cioran' a gönülden katılıyorum fakat şunu da bilmeliyiz ki, derin açılma insan ilişkilerinin olağan ve gerekli bir sonucudur. Hem arkadaşlık hem romantik ilişkilerde bağlayıcılıkta rolü büyüktür.

Bunun yanında yaşamda hatamızı kollayan, eksikliklerimizle var olan insanlar daima olacaktır ne yazık ki. Mühim olan bunları sizin de yalnızca bir hata olarak görmeniz, kimliğinizden bir şeyler eksilten unsurlar olarak değil.

Şunu da unutmamak gerekir, bu eksiklik parazitlerinin asıl derdi sizinle değil, bizzat kendi yaşamlarındaki koca boşlukla ilgilidir. Bir başkasının açığının bu büyük boşluğu dolduracağını düşünürler fakat yaptıkları o koca açığı daha da genişletmekten fazlası değildir..
Güvenilir insansa olur. Ama bazen en yakın insanlar sırtından vuruyor ne yazık ki