bugün

mesele kendin olmak değil kendinin en iyi versiyonu olmaktır. kendinizin en iyi versiyonu olmak için çalışın beyler/bayanlar.
bunu başardığında inanılmaz özgürleşiyorsun ama bunu sağlayan şey bulunduğun çevre, yanındaki insanlar. 2 gündür kendim gibi davransam taşlanacağım için susup oturmaktan başka bir şey yapmıyorum, yarını iple çekiyorum. gideceğim.
Kendin olmak, kendinlik. Karmaşık bir durum aslında. Ben 21 yaşındaki ben miyim, 15 yaşında olan ben mi, yoksa gelecekteki ben mi? Ben hangi ben ve hangi kendinliğim?. Şu an dünden daha çok kendimim çünkü kafa yorduğum şeyler oldu. Bu entrynin ilk cümlesini yazan benle son cümlesini yazan biraz farklı. Çünkü birkaç dakika önce ben kendin olmak üzerine düşünmeyen bendim ama şimdi buna kafa yormuş bir benim. Kendin olmak düşünmeyle birlikte ilmek ilmek ilerleyen bir süreçtir.

Yaşadığımız dönemde kendin olmak zor bir durum çünkü oyalayıcı etkenler çok fazla. Beğeni-güzellik kaygısı, sosyal medya, eksik eğitim, kendini beğendirme yarışı, cinsiyet rolleri, normlar...Kendin olmak için önce kendini bulmak gerekir. insan kendini nasıl bulur? Sorgulayarak kesinlikle. Doğduğu toplumun din, inanç, akıl, ahlak, etik, politika, güzellik, doğru ve norm gibi sayısız kavramın önce sorgulanıp akıl süzgecinden geçirilmesi gerekir. Maalesef çoğu insan bu yargılara kendi akıl yoluyla değil öğrenmişlikle sahip oluyor. insanlar doğduğu evdeki düşüncelerin insanı oluyorlar ama insan akıl sahibi, bilinçli, değişen, dönüşen ve dönüştüren niteliktedir.

Bizim toplumumuzun aslında bilinçlenme için bol malzemeli bir yapıda olduğunu düşünüyorum.Çok fazla olmaması gereken, yanlış ve absürtlük var sadece sokakta çevrenize bakmanız yeterli. Cinsiyetçilik, ırkçılık, ayrım, taraflı medya, olmayan ifade özgürlüğü, ahlaka atıfta bulunulan eylemler. Bakın bunlar bizde çözülmüş birer problem olsaydı yeni doğanlar bu kavramı karşılaştıracak malzeme bulamazdı. Bakın iskandinav ülkelerinde doğan çocuklar gözlerini dünyaya açmadıkları taktirde açlık, adaletsizlik, fırsat eşitsizliği, gelir adaletsizliği, gelecek kaygısı, ekonomik bunalımdan intihar eden insanların psikolojilerini anlamakta bize kıyasla zorlanacaktır. Evet refah seviyesi yüksek olan ülkeler ve ailelerin gözlerini açmadıkça kendilerini bulması zordur. Onların bu tip kavramları içselleştirmeleri bize oranla daha düşüktür. Çünkü biz bu bahsettiğim kavramlarla her gün mücahedele ediyoruz bu problemleri markette, sokakta, haberlerde, evimizde yaşıyoruz ve görüyoruz.

intihar etmek isteyen acı dolu birinin halini bir başka acı çekenden daha iyi anlayan olamaz. Çünkü diğer insanlar bu psikolojiyi deneyimlememiş ve hissetmemiştir. Bazı kavramları anlamak için deneyimlemek, durumların içinde olmak gerekir.

Şunu söylüyorum içinde bulunduğunuz şartlar çok boktan olabilir ama insan değişendir. Yeter ki siz gözlerinizi açın ve sizi oyalayanlardan uzak durun. Söylenenleri kulak arkası edin, insanlarla en güzel, en fit, en zenin, en lüks yarışına girip aklınızı kaybetmeyin. Şartların çok iyi kaldığı durumlarda dahil insanların ne kadar aptal davrandıklarını görüyorsunuz. Kendini bulmak için kavramları iyice tek başına, etkiden bağımsız akletmek ve çevreyle ilişkilendirmek gerekir. insan okudukça, düşünüp sorguladıkça, çevreyle ilişkide kalıp akılını eğittikçe olgunlaşır, kendini öğrenir ve bilir.
Kendim olmak için ödediğim bir bedel var. Bu halimle çok mutluyum. Şimdiye kadar başkaları için ve onlara göre yaşamışım. Artık bir laf saçmaysa bile içimden geliyorsa söylüyorum ve bu benim diyorum.
Özgüven için mihenk taşı bana göre.
iletişimde , ilişkilerde 1-0 önde başlamanıza sebep olacak doğal ifade biçimi. doğal olacağım diye kasılmaz, doğallık kendiliğinden gelir zaten.
çoğu kişiye katılmayıp (ve türk filmleri gibi şiirler yazmayıp) böyle bir kavram yoktur (ya da varsa da kimse tam anlamıyla uygulamıyordur) diyebilirim. bence var olan şey, belli bir frekansta davranmaktır.

bir insanın belli bir frekansta davranması için, önce kendisini kurması, yaratması gerekir. bunu da hayatın her geçen dakikasında yeni birşeyler öğrenerek yapar. yaşamımız boyunca öğrendiğimiz iyiler, kötüler, yanlışlar, doğrular, kopya davranışalr ve özgün davranışlar beynimize yazılır. biz de bunlardan istediğimizi istediğimiz anda seçip kullanırız. belli bir frekans'a geçeriz.

hayatımızda her ne kadar kendimize özgün davranışımız olsa da, tüm bunları "pat" diye geliştirmedik, rol modellerimizi baz alarak kurduk. her ne kadar kendimize özgü kıyafetler giysek de standart "don, bluz, pantolon, çorap" gibi bileşenleri temel alan kıyafetleri kuşandık. konuşmamız her ne kadar hayli tuhaf olsa da, çok büyük bir ihtimal öyle konuşmayı seçtiğimiz için değil, fonetik skillerimiz çevremize göre şekil aldığı için öyle konuştuk.

bugün insanların "kendin olmak" dedikleri şey sadece hayatımıza vereceğimiz yönün öğrendiklerimiz sayesinde en iyisi olmasını sağlamaktır. başkalarının en iyisi değil, kendi öğrendiğimiz en "iyi".

ve tabi bu durumda bu da bulunabileceğimiz en iyi (belirli, sapmayan, karakterli) frekansımız olacaktır.

kısacası;

kendin olmak eğer içinde daha iyi, daha düşünceli, daha duyarlı bir insan olmayı içeriyorsa iyidir. yoksa 'ben buyum ve sen de beni bu halimle kabul edeceksin.' diyorsanız, kusura bakmayın ama kimse sizi olduğunuz o defolu ve zararlı halinizle kabul etmek zorunda değil.

lütfen bunu kaybetmeden önce öğrenin.
başkası olmaya çalışmak kadar kolay olmayandır.

başkası, var olan bir örnekten kopya çekmek. hazıra alışmakla eş işte, tabi o başkası da kendisi değil de başka bir şeyi kopyalamamışsa.

kendin olmak, cefası da sefası da sana,
erkeklere kızları etkilemek için söylenmiş en büyük yalanlardan biridir.

Hayır. kızlar duyarlı erkek falan istemezler. maskülin, mental anlamda güçlü, dominant ve gizemli erkekleri arzularlar.
kendin olmak da hangi kendin olmak? yunus emre boşuna dememiş:

Beni bende demem bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeri
Bu zamanda yapilacak en güzel şeydir. Kimsenin istediği gibi değil de kendin gibi olmak... Hayattaki en huzur dolu şeydir.
özellikle bu topraklarda daha da zor olan şey. ama şu var, bu zinciri kıranlar çok daha güçlü bir insan olarak çıkıyor bu topraklardan, çıkmıştır da. kimin sizin için ne düşündüğünü bırakın. yoksa koskoca hayatınızı başkası olmakla harcarsınız. zor olan kendiniz olmak.
ağır bedelleri vardır. buna rağmen olabilen adamdır/kadındır.
tip olmayı bırakıp başlı başına bir karakter olmaktır.
Bu hayatta herkesin başaramayacağı kendi gerçekleştirme eylemi.
kendiniz gibi olun arkadaşlar inanın başkası gibi olmak, ömür boyu başkası gibi davranmak çok daha zor. bırakın sizi seven böyle sevsin sevmeyen yoluna devam etsin.
olmadığım biri olarak sevilmektense, kendim olarak benden nefret edilmesini tercih ederim.

kurt cobain
Herkesin başkası olmaya çalıştığı bir dünyada siz dürüstçe kendiniz olmayı deneyin.
kafan rahat olmak demektir. rol yapmaya gerek olmayan bir dünya ne güzel.
Gibisi yok her zaman her yerde her durum için kendim oldum ve kendim olmaktan asla vazgeçmedim çünkü bana göre doğru olan bu.
Başkasi olma kendin ol böyle çok daha güzelsin !
bunu seçtiğim günden beri yalnızım.
kendin olmak , başkasının bilmesinden önce, sizin kendinizi bilmenizdir adı üstünde. bir nevi dürüstlük kapısına çıkıyor bu durumda galiba. yani birisi sizin için, birine, o öyle biri değildir, öyle şeyler yapmaz, onu demez o, öyle dememiştir diyorsa, o kişinin yanılmaması gerekir. gerçi yanılırsa da, sizin ne olduğunuzu bilir, artık tam anlamıyla kendiniz olduğunuzu bilebilirsiniz. biraz karışık oldu evet farkındayım. ya kısaca demem şu; bir yerde kendiniz olursanız, başka bir ortamda, başka bir şekilde olarak kendimim işte bu, dememeniz lazımdır. bir tane kendiniz vardır. kendiniz de bir tane zaten. swf.
Kişi kendi olmaya çalıştığı zaman mıdır kendisi olduğu zaman?

Yoksa kendi olmaya çalışmayıp ne isterse, kimi isterse onu taklit ettiği zaman mıdır kendisi olduğu zaman?

Elleri cebinde Yavşak yavşak gülen paradokslardan biridir bu kendin olmak; ne kadar kendin olmaya çalışırsan o kadar uzaklaşırsın kendinden. Hatta kendin olmaya çalışmamak en iyi kendin olmaktır. Ve kendi olmak değil, doğrusu '' kendin olmak'' tır. eğer kendi iseniz zaten olduğunuz şey olamazsınız. ''Kendin olmak'' ise olmadığınız şeyi olmaktır ama kendin olmak için çaba sarfetmemek kaydıyla.

Ya da sartre' ın dediği gibi:

'' insan; her ne ise o değildir, ne değilse o' dur. ''
ben hep kendim oldum siz ilk başlarda nasıl görmek istediyseniz öyle gördünüz beni. sonra hayatıma girip girip çıktınız getirileriniz de oldu götürdüklerinizin yanında. iki kişi ve kediden başka kimse de kalmadı. o iki kişi de beni kendim olduğum için kabul ediyorlar böyle değildin diyorlar ama yine de kabul ediyorlar beni kendim olarak bende onları kabul ediyorum. karşılıklı olarak çok netiz hayırlısı bakalım bir gün gitmezler umarım.
gidiyorlar.
Kendi hayatını yaşamaktır. Başkalarının etkisi altında tepki hayatı yaşamamaktır. Kendini zorlanmadan geliştirebilmektir.