bugün

kendini heba edip hayattan hiç zevk almayarak yaşamaktır.

tıpkı benim gibi... geçen gün yine köpeğimi gördüm bir nebze sevindim. mutluluk gözyaşları damladı gözümden, böyle yapmacık şeylerden nefret ederdim aslında fakat sonunda alıştım. gözlerim gözyaşları dökmeye alıştı... evet. eskiden ağlamazdım, hayat toz pembe geçecek, dertler gelmeyecek, hep anne babam bana yardım edecek sanırdım. yanılmışım; hayat sana yeri gelince öyle bir koyuyormuş ki koyduğu yerde gül de bitmiyormuş. insanlık hali desen... hayır değil. çok üzgün bir durumda yaşamak nedir belki bazıları bilmez. her gün starbucks muhabbeti çevirip parasıyla hava atan dangozlar acı nedir bilmez. duygu nedir bilmez. ama hiç değilse hayatta mutlu olabilmeyi başarmışlardır.

onlardan tek kıskandığım ise para değil, mutluluklarıdır. empati... ne güzel şey lan! keşke her şeyiyle övünen, kendini bir şey sanan geri zekalılarda olsa bu özellik. başka bir şey istemem bu hayattan.
beklentileri dusurmek, hayati kaliteli yasamaktir bir nevi. fazla bir sey beklemezsin; hayatin getirdikleri tatmin eder cogu zaman.
yaşam ; küçük şeylerle bi nebze'de olsa mutlu olabilmektir.
yaşamak..insan hayatın anlamsızlığını kendi yaratır; umut hep vardır.

hangi değerler üzerine düşlersen yaşamı; mutlu olmanın manası hep o düşünceler etrafında döner durur. yaşamın kıymetini bilerek yaşadığımız sürece hayat güzeldir.

iş yapmayı, para kazanmayı tek amaç görmemeli insan..

aynı şeyleri yapmaktan uzak durmak en iyiyi tedavi metodudur.. eve kapanmak, hep aynı şahıslarla görüşmek, hep benzer tarzda kitap okumak, hiçbir sosyal aktivitede bulunmadan sürekli hayattan şikayet etmek, karamsarlıktan, kasvetten başka bir sonuç getirmez.

tekrar yapmak her zaman sıkıcı kılar hayatı; ki uzun soluklu mutlu olmanın beklentisi olmamalı; hayat an-lardaki mutlu olma hissinden ibarettir.

sadece gülmek diye birşey yoktur hayatta, ağlanması gereken yerde ağlamak güzeldir.

'ne gariptir ki yeryüzünde gülmek sadece insana mahsuztur'
her şeyi heba eden insanın kendine de reva gördüğü yaşam çeşidi.