bugün

kendi hayatınıza yabancı olmanın duygusunu bilir misiniz.
senelerdir aynı eve giriyorsunuz ama
bir an geliyor ve burası benim evim mi diyorsunuz.
yıllardır çalıştığınız şirkette bir an
orayı ilk defa görüyormuş gibi oluyorsunuz.
çocukluk arkadaşınızın bir sözüyle bir an kendinizi sorguluyorsunuz, ben bununla nasıl yıllardır geçinmişim aslında ne kadar farkliyiz diyorsunuz içinizden.
hayat akışında bir şekilde devam ediyor ama sanki başkasının hayatını yaşıyor gibisiniz, bütün duygularınızın sağırlaştığını hissediyorsunuz.
sizi başka bir yerde başka bir hayatın beklediği duygusu yakanızı bırakmıyor.
düğümün nerde olduğunu düşünüyorsunuz, ve iş çıkmaz bir hale geliyor. çünkü bir an herkes ve herşey yanlış geliyor size, tek çarenin, izinizi kaybettirip kayıplara karışmak olduğuna inanıyorsunuz.
küçüğüm daha erken derken ah hayat yıllar geçmiş ama hala bu duygular peşimi bırakmamış.
peki ya sizin, sizin dünyanız nasil?
Yazdığınız her şeyi kendımde gördüm. Yalnız olmadığım için sevineyim mi, ağlanacak halime güldüğüm için üzüleyim mi bilemedim.
Böyle hissettiğim zamanlarda biraz uzaklaşıyorum bazı şeylerden, hatta bazı duygulardan bile. Bir süre hiçbir şeye el sürmüyorum. Bence, en iyisi. Her şeye yakın olmak zprunda değiliz bazı duygular uzaktan güzel, konu yaşamımız olsa dahi.
Dünyanın bir düzeni var mı bilemem ama toplumların düzeni var. düzene aykırı hareket eden insanlar bedel ödemek zorunda. bu bedeli ödememek isteyenler de kendine yabancılaşmanın bedelini ödemek durumunda.

durumu en iyi olanlar toplumla hareket edenler. kendilerine ait düşünceler yerine topluma hakim olan egemen rüzgara kapılmak, toplulukla hareket etmek en pratiği.

sorun , bunu her insanın yapamaması.
güncel Önemli Başlıklar