bugün

kemalizm bir milliyetçilik değildir ve sahip olduğu proje de kültürel vurgularla donanmış bir milliyetçi proje değildir. mustafa kemal, osmanlı sonrası demografik oluşumların içinde yegane bağın "islami" kaldığını görebilmekteydi. onun yapmak istediği milliyetçilik ve populizm yapmadan başka bir seçenek kullanarak yeni bir bağ oluşturmaktı. bu seçenek "politik toplum inşaası" aracılığı ile "yurttaşlık" ilişkilerinin kurumsallaştırılması idi. paşanın şu sözlerini dikkatle okumak gerekli: bugünkü türk ulusunun politik ve toplumsal birliği içinde kendilerine kürtlük, çerkeslik, lazlık ya da boşnaklık düşüncesi aşılanmak istemiş yurttaş ve ulusdaşlarımız vardır. ancak geçmişin zorbalık dönemlerinin bir sonucu olan bu yanlış adlandırmalar, düşmana alet olmuş bir kaç gerici beyinsiz dışında ulus bireyleri üzerinde üzüntüden başka bir etki bırakmamıştır. bugün içimizde bulunan hristiyan, musevi yurttaşlar, yazgılarını ve geleceklerini türk ulusallığına kendi vicdanlarından gelen istekleriyle bağlandıktan sonra kendilerine yan gözle yabancı diye bakılması, uygar türk ulusunun soylu ahlakından beklenebilir mi?