bugün

sözlükte çok rastlanılan durumdur.
diyorlar ki siyaset ile din ayrı, din insanların içinde, din devlete karışamaz felan. Siyaset ile dinin ayrı olduğuna dair kuran'dan bir tane delil getirebilir misiniz? bunca siyasi/sosyal/hukuki hükümlerin kuran'da işi ne, eğer din siyasal/sosyal hayata karışmıyorsa? din insanın sadece içinde ise, sadece bireysel bir olgu ise; neden cihat, ümmet, vahdet, cemaat, emri bil maruf, nehyi anil münker gibi toplumsal kavramlar vardır kuran'da? Din ve devlet ayrı madem, peygamber neden bir devlet kurdu? Bunca ceza hukuku, aile hukuku, sosyal hukuk var iken, bunları bireysel olarak tatbik edebilir misiniz?

din şöyledir böyledir diyorsunuz da kuran'dan bir tane delil getirmiyorsunuz. Dinin ne olduğuna bile siz karar veriyorsunuz. Din'i tanımlarken neden kurana ve sünnete bakmıyorsunuz? sonuçta dinin ne olduğunu bilen bu dinin sahibi değil midir? din adına konuşuyor, kuran'dan, peygamberin sünnetinden bahsetmiyorsunuz. Allah'ın hükmüyle hükmetmeyen kafir'dir buyruğunu görmezden geliyor, bu buyruğun tatbiki için mücadele eden müslümanları gerici/yobaz/bağnaz olarak yaftalıyorsunuz.

diyorlar ki kuran'da 'senin dinin sana, benim dinim bana' buyruğu var. Kur'an'ın bir bölümüne inanıp bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? Aynı kuran'da 'dini yanlızca allah'a has kılın' hükmünü görmüyor musunuz? Size ne oluyor? Nasıl da hüküm veriyorsunuz? elinizde okumakta olduğunuz bir kitap mı var içinden ne seçip beğenirseniz sizin olacak diye?

din nedir bunu biliyor musunuz? peygamberin deyimiyle, en kısa ifadede din 'gidilen yol'dur. hayatınızı neye göre tatbik ediyorsanız, değer yargılarınızı ne oluşturuyorsa din odur. hayatınızı kemalist ideolojiye göre yaşıyorsanız dininiz kemalizmdir. hayatınızı bir futbol takımına göre yaşıyorsanız, hayatınız futbol takımından ibaret ise sizin dininiz odur. din dediğiniz şey, bazen bir ideoloji, bazen bir spor, bazen bir müziktir. hayatınızı ne şekillendiriyorsa din odur. Allah'ın hükmünden başka hüküm veren bir sisteminiz, anayasanız, kitabınız var ise, Allah'ın dininden başka bir din edinmişsiniz demektir. işte bu noktada 'sizin dininiz size, benim dinim bana'dır!

Allah bize islam'ı seçip beğenmiştir ve islam kemale ermiştir. ben içerisinde bir eksiklik olmayan islam dini var iken, neden kendime farklı ideolojiler, görüşler, fikirler arayayım? islam bana yetmiyor mu ki, ben laik olayım, ya da sosyalist olayım? nedir bu islam'a bir şeyler ekleme ihtiyacınız? bir takım ideolojileri, dünya görüşlerini, fikir akımlarını islamla bütünleştirme amacınız nedir? yoksa islam tek başına bütün ihtiyaçlarınıza cevap vermiyor mu? Yoksa islam bütün mekanlarda ve zamanlarda yaşanamaz mı?
iddia ediyorsanız delil getirin.

“ kendilerine gelmiş hiç bir delil olmadan, allah’ın ayet’leri üzerinde tartışırlar. bu çirkin iş ise, gerek allah’ın yanında ve gerekse mü’minlerin arasında büyük bir kızgınlık doğurur. allah her kibirli zorbanın kalbini mühürler. “
mü’min : 3

"şüphesiz allah katında din islâm’dır"(ali imran 19)

"kim, islâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır"(ali imran-85)

"...Allah düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor" (nahl 90)
kemalistlik ve müslümanlığı iki ayrı kutup sanmak/#14209449
(bkz: türkiye de müslüman olma zorunluluğu)
Her şeyi mantıken , ilim ve irfanla arayan durumdur. Dini siyasete alet etmeyen yaşam tarzıdır. Kemalist düşünce ölümsüzdür ve hep yaşayacaktır.
şakirt kardeşim;

kuranda çok defa geçer. dinde zorlama olmaz.yani islam dininde peygamberinde çok defa dile getirdiği üzere özgür düşünce esastır.kimse inançları yüzünden sorgulanamaz.

gelelim siyasete.

siyasetin sözlük anlamı malumdur.dar anlamıyla devlet-toplum ilişkilerini düzenler.ama geniş anlamıyla bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir.

devlet dediğimiz kurum hepimizindir.haliyle o kurum tarafsız olmak zorundadır.bir toplumda farklı inançlar olacaktır.aynı dine mensup kitleler içinde bile farklı mezhepler hatta aynı mezhep içinde dahi farklı farklı inanç grupları olacaktır.

ve tabiki hiç bir dine mensup olmayan hatta tanrı inancı da olmayan kitlelerde olacaktır.kimin çok olduğu hiçbir anlam ifade etmez.zira demokratik rejimler kelle hesabına göre hareket etmez.

devletin yegane amacı kimseyi birbirine düşürmeden her bir yurttaşa eşit mesafede durmaktır.

eğer siyasete yani devlet-toplum ilişkilerine bir inanç grubunun inançları karıştırılmaya çalışılırsa o devletin tarafsızlığından söz etmek imkansızdır.her bir inanç grubunun inançlarını harmanlayıp herkesi memnun etmek imkansız olduğuna göre devlet tüm inançlar karşısında gözünü kapatmak zorundadır.

bu durum inançları yok saymak değildir.tam tersi devlet tüm inançların özgürce yaşanabilmesini önünü açmakla yükümlüdür.ama hiçbir inancı sahiplenemez devlete bulaştıramaz.eğer bu yapılırsa o devlet her demokratik anayasada var olan eşitlik ilkesini ihlal etmiş sayılır.

demokrasi herkesin inancına saygı duymayı gerektirir.islamın demokrasiyle çeliştiğini söylemek islam dinine hakarettir.

ve zaten siyaset makamı menfaatler çatışması olduğuna göre o yalan dünyaya insanlarca kutsal olan inançları sokmak o inançlara zarardır.
pek de önemsenecek durum değildir.
kemalizm hala hayatta mı?
kemalistler kuran a göre konuşsa kaç yazar, konuşmasa kaç yazar ulan? *