bugün

bir doktor tavsiyesi. onları yola getirmek ve eski sıhhatlerine kavuşmaları için çabalamak nafile. bırakın ne yapmak istiyorlarsa yapsınlar.

peki bu nereden çıktı? durun anlatayım şimdi.

biliyorsunuz bugün ermenistan ve türkiye arasında tarihi bir anlaşma imzalandı. bunun en önemli maddesi sınırların tanınması, diğeri ise karşılıklı sınırların açılması.

yani iki komşu ülke arasındaki ilişkilerin iyiye doğru gitmesi için atılmış barışçıl bir adım. tam tamına yurtta sulh cihanda sulh ilkesinde ifade edilği üzere barışı esas alan mantıklı bir proje.

peki kemalist kardeşim ne diyor bu işe?

avrupa ve amerika projesi. yani ona göre tc'nin bir insiyatifi yok burada. tamamen dış güçlerin baskısı sonucu atılmış bir imza!

vallahi insanın nutkunun tutulması dedikleri hadise var ya, tam bu noktada iliklerime kadar hissettim bu duyguyu.

arkadaş bu nasıl bir gözü dönmüş ideolojiperestliktir?

bir parti, atatürk'ün bir idealini gerçekleştiriyor, komşuları ile ilişkilerini düzeltiyor. bunun neresi kötü?

vallahi laf anlatmaktan bıktım.

ne haliniz varsa görün.

o küçük dünyanızda, korkularınızla başbaşa.
yanlış bir harekettir, zira kendi haline bırakılınca ordu göreve, demokrasiye hayır gibi zırvalamalar yapıyorlar.
(bkz: a shakirt production)

fakat aynı saçma başlıkların ekseninde dönüyorsunuz.
kemalist kardeşlerimize ne haliniz varsa görün demek.

neden? türkiye ile ermenistan anlaştı diye karşı çıkıyorlar, yobazlar o yüzden laftan anlamadıkları için laf anlatmaya çalışmanın gereği yok.

iddialarında haksızlar mı peki? hiç haklılık payları yok mu? var, olması lazım. amerika ile dost ve müttefik olan türkiye'nin obama iktidara geldikten sonra aniden "komşularla sıfır sorun" sloganıyla atağa geçmesi yalnız girişilmiş bir alan açma atağı değildir. "kemalist düşünce" bakışıyla ve eldeki çeşitli "silahlarla" alan daraltılmıştır, türkiye kabuğuna çekilmiştir ve hep "ben soykırım falan yapmadım, suçsuzum, günahsızım" gibi içe dönük mesajlar içeren dış politika ile kendisini savunmaya çalışmıştır ama bu alan akp tarafından açılırken de amerika'nın desteği alınmıştır. kemalistler eğer olaya bu açıdan bakıyorlarsa ve hatalarını kabul edip "korku devleti" mantığının yanlışlığını kavrayabiliyorlarsa gelişme var demektir ama yok kendileri dışında kalanları, bu baskıcı, despot ama demokrat (!) devlet yapısının son derece normal ve ideal olduğunu sanıyorlarsa bu yanlış.
kesinlikle yanlıştır. kendi hallerine bırakıldıkları anda darbe yapmaya çalıştıkları, demokrasiyi katlettikleri, üstelik bunu mazur görüp savundukları için maalesef engellenmek zorundadırlar. keşke anlasalar demokrasinin ve farklı fikirlerin değerini de herkes kendi halince yaşayabilse. bazıları özellikle engellenmek zorundalar çünkü kendi hallerine bırakıldıkları anda başkalarının özgürlüklerine el koymaktalar.
bıkkınlıktan doğan bir umursamazlıktır. ancak onları dışlamak, kendi hallerine bırakmak yerine gerek resmi kurumların gerekse de sivil toplum kuruluşlarının çeşitli projeleri ile kendilerini topluma yararlı bireyler haline dönüştürmemiz gerekmektedir.