bugün

HiKMET ÇETiNKAYA

Yaygara yeniden başladı...

AKP'ye arka çıkan ABD ve AB'li "akıl hocaları" yla onların Türkiye'deki uzantıları "Soros çocukları" son günlerde yine aynı tekerlemeyi söylüyorlar:

"Kemalist devlet yapısı çökmedikçe Türkiye demokratikleşemez, yeni dünya düzenine ayak uyduramaz..."

Kaynak Yayınları'ndan çıkan iskender Gökalp-François Georgeon' un derlediği "Kemalizm ve islam Dünyası" adlı kitabı okurken, Türkiye'nin dününü ve bugününü anımsadım...

Arkadaşım Cüneyt Akalın'ın güzel Türkçesiyle okura sunulan kitap, gerçekten yakın tarihimize ışık tutuyor...

1984 yılında uluslararası üne sahip uzmanların katılımıyla yapılan "Kemalizmin Magrip ve Doğu'daki Etkileri" konulu toplantı sonuçlarının bir bölümü yer alıyor kitapta.

Kemalizm "islam Toplumu" üzerinde nasıl etki yapmıştır? Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kanları ve canlarıyla kurdukları Cumhuriyetimizden hangi islam ülkeleri etkilenmiştir?

Bugün Türkiye'yi, tarikatların şemsiyesi altında, ABD ve AB ülkelerinin desteğiyle yöneten Nakşi iskenderpaşa Dergâhı'ndan yetişenler yönetiyor...

Karadeniz'de Türk-islam sentezi, Güneydoğu'da Kürt-islam sentezi " AKP şemsiyesi " altında yaşam buluyor...

Bir islam ülkesi olan Türkiye , laik demokratik sistemi Kemalizme borçludur...

Bu aynı zamanda bir aydınlanma devrimidir ve aklın özgürleşmesidir...

***

Mustafa Kemal'in "Aydınlanma Devrimi" ni baskıcı, faşist olarak gören ikinci Cumhuriyetçiler, dinciler, Soros çocukları, Kürtçüler bugün ABD'nin Irak'ı işgalini, Büyük Ortadoğu Projesi'ni " demokrasi ve özgürlükler " adına ayakta alkışlıyorlar...

12 Mart' ları, 12 Eylül' leri yapan faşistleri "Atatürkçü" olarak görmeyi görev edinen aynı kesimin neler yazdığını anlatmaya gerek yok!..

Bunlar arkalarına dönüp bakmıyorlar, bir kez olsun!..

Suudi Arabistan Kralı Abdullah , 10 Kasım gününün Atatürk'ün ölüm yıldönümü olduğunu bilmiyor mu?

Bilerek geliyor Ankara'ya ve Anıtkabir 'i ziyaret etmiyor, "Vahhabi" geleneklerini öne sürerek...

10 Kasım günü Türkiye'den ayrılırken Esenboğa'da VIP Salonu önündeki direklerde "Suudi bayrağı" yoktu...

Türk bayrağı ise yarıya indirilmişti...

Suudi heyeti bunu kabul etmedi...

Nedeni de şuydu:

"Bizde Kelime-i Tevhid'in bulunduğu yeşil bayraklar hiçbir zaman yarıya inmez!"

Suudi Kralı laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'da her istediğini uygulatıyor; Abdullah Bey'i, Tayyip Bey'i kaldığı otele çağırıyor...

Otelde şifreli yayınlar kaldırılıyor , bar bölümüne duvar örülüyor, minibarlardan içkiler toplatılıyor.

Alın size Türkiye'nin 2007 fotoğrafı...

Atatürk, laik demokratik Cumhuriyeti, "Türkiye'yi imamlar yönetsin" , Öğretmenler Günü'nde "mevlit okunsun" , "tarikat yurtları açılsın", "Kürtçüler silahlanıp dağa çıksın" diye kurmadı...

Ne demişti Mustafa Kemal:

"Yurtta sulh, cihanda sulh!"

***

Kaynak Yayınları' ndan çıkan "Kemalizm ve islam Dünyası'' beni tarihin derinliklerine indirdi...

Bugün Güneydoğu'yu kuşatan "Kürt-islam Sentezi" ne dayalı "Kürt milliyetçiliği" AKP'yle yaşam buluyor, DTP'nin "Kürtçülüğü" ne karşı ivme kazanıyor...

Hizbullah 1990'lı yılların başında, PKK'ye karşı "devletin desteğiyle" örgütlenmedi mi?

Bizim "Soros çocukları" nedense bu konulara hiç girmezler...

Örneğin 12 Eylül'de salt "Kürt aydınları" nın işkenceden geçtiğini anlatıp "Türk aydınları" na dokunulmadığı mesajı verirler...

Oysa 12 Eylül faşizmi Türk 'ü de, Kürt 'ü de, Lazı da, Çerkezi de, Aleviyi de, Sünniyi de işkenceden geçirip zindanlarda çürütmedi mi?