kemal kılıçdaroğlu nu amerika nın seçmiş olması

kısmen doğru iddiadır ancak yetersizdir.

türkiye'yi abd'deki gibi aslında birbirinden hiç farkı olmayan iki parti arasına sıkıştırmak için kurulmuş bir cia tezgâhıydı 2001 krizi. doğrudan doğruya sorospu çocukları tarafından çıkartılmıştır. aynı sorospu çocukları zaten recep tayyip erdoğan'ı hazırlıyorlardı. o dönemde bülent ecevit'i sırtından bıçaklayanlar da cia tarafından desteklenerek yeni türkiye hareketi'ni kurmuşlardı.

ancak deniz baykal'ın siyasi manevrasını hesaba katmamışlardı. nitekim deniz baykal zıplayınca cia de yeni türkiye hareketi'nin arkasından anında çekilip chp'ye oynamaya başladı. kemal derviş'in chp'ye katılımı da bu yüzden oldu.

ancak ortada hâlâ bir sorun vardı: deniz baykal önderliğinde chp safları sıklaştırmış, türkiye'yi korumaya çabasına girmişti. ancak bu kez de kemal kılıçdaroğlu pompalanmaya başladı basın tarafından. akp'lilere atar yapıyor, düellolara çağırıyordu. ama o dönemde kimse "bu dosyaları bu adam nereden buluyor?" demiyordu. kemal kılıçdaroğlu dosyalarıyla herkesi paçavra ediyordu ama yerinden olan yalnızca dengir mir mehmet fırat'tı ki o da yalnızca pasif göreve getiriliyordu. oysa asıl yolsuz melih gökçek hâlâ pişkin pişkin ortalıkta dolaşıyordu.

akp açık açık kemal kılıçdaroğlu balonuna hava pompalıyordu. fazla ileri gidince ise basın eliyle haksız çıkartılmaya çalışılıyordu. bu da muhalefetin kılıçdaroğlu'nu daha çok sahiplenmesini, akp seçmeninin ise o'nu ciddiye almamasına neden oluyordu.

sonunda recep tayyip erdoğan'ın emriyle, cia'in servis ettiği kaset akp'ye götünü dayamış muhafazakarlık iddiasındaki yeni akit'ten hiçbir sansüre uğramadan verildi. yandaş medya deniz baykal'ı istifaya zorlamak için kırk takla attı. sonunda başardılar da.

sonuçta kemal kılıçdaroğlu gürsel tekin'in de desteğiyle tek başına girdiği kurultaydan gâlip ayrıldı. işte o günden bu yana da chp hep akp'nin kuyruğu oldu. akp'nin iki-üç yıl önce kullandığı söylemleri kullandı; açılımları yaptı.

yani muhalefet falan değil, düpedüz akp'nin değirmenine su taşıdı.

mevzuu bundan ibarettir.

amerikan büyük elçisine hesap veren birisi için şaşırılmayacak bir olaydır.

basit bir kaset oyunundan sonra partinin genel başkanı olması bile bunu kanıtlar. ayrıca siyasi politikaları chpnin görüşüne çok terstir. partiyi atatürkçülere düşman isimlerle doldurmuştur. chpli halkın büyük çoğunluğu artık partisine sahip çıkmamaktadır. partiyi akpnin kopya bir partisi haline getirmiştir.

Erdoğanı da amerika seçti ama amerikanın verdiği güçle aliyev olmaya çalışınca biletini kesti anlaşılan.