bugün

her iki taraftan da kellik varsa kaçınılmaz sondur. en iyisi alternatif kıl üretme yöntemleri.

--spoiler--

sezgin abi bi ilaç çıkmış hem kıçına hem başına sürüyosun kıçındaki kıllar başına çıkıyor kıvırcık mıvırcık idare edecen artık.

--spoiler--
bir realitedir..

saç folikülleriniz androjen hormonlar olan testosteron ve dht hormonuna karşı sensitive gösteriyorsa, ergenlik çağından sonra ciddi oranda kellik tehlikesi ile karşı karşıya kalırsınız..çünkü saçlarınız büyüme hormonları yerine erkeklik hormonları olan testosteron ve dht hormonlarını bağlamaktadır..testosteron ve dht, androjen reseptöründen hücre sitoplazmasına girerek saç folikülünün protein ve keratin sentezini bloke ederler..

saçlar önce cansızlaşır, sonra kısalır ve zamanla minyatürleşir..bir süre sonra saç folikülü artık hiç saç üretemez hale gelir..önce saçlarda seyrelme ve sonra kelleşme meydana gelir..bazı erkeklerde saçlar önden açılmaya başlarken bazılarında ise tepeden açılmaya başlar..

bazı erkeklerde dökülme hemen ergenlik çağının başında olurken, bazılarında 20'li yaşlarda başlar..bazılarında 35'den sonra, bazılarında ise 50'den sonra başlar..bazılarında tüm saçlar etkilenir..bazılarında bir kısmı etkilenir..

ama öyle yada böyle, erkeklerin yüzde 85'i ömrü boyunca androgenetik alopesi sorunuyla karşılaşır..

bazı erkekler ise ölene kadar saçlarını başında korurlar..brad pitt,tom cruise,cüneyt arkın,oktay sinanoğlu vb gibi..

androgenetik alopesiden koruduğu iddia edilen anti-androjen ilaçların ise cinsellikle ilgili ciddi yanetkileri olduğu için çoğu erkek tarafından uzun süre kullanılamazlar..bu ilaçların iktidarsızlık,libidoda azalma, ejakülat volümde düşüş, sperm sayısında azalma, jinekomasti, kas gücünde düşüş gibi şikayetlere yol açtığı bilinmektedir..

saç ekimi ise ''açık alanı az olan ve saç dökülme süreci tamamen sona ermiş olup dönor bölgedeki saçları iyi durumda olan kişilerde'' iyi sonuç verebilmektedir..

Not:

1-) bir erkeğin babasının kel olması kendisinin de kel olacağı anlamına gelmez..bir insanın dna yapısı anne ve babadan alınan genlerle oluşur..dolayısı ile babası kel olduğu halde birçok erkek kel kalmayabilir..yeterki anne tarafında kel kalmayanlar olsun..

2-) kellik her ne kadar genetik dense de, beslenme ve yaşam şekli ile de alakası vardır..mesela geçen yüzyıl japonlarda hiç görülmeyen kellik sorunu avrupa ve abd'ye göç eden japonlarda da ciddi oranda görülmeye başlanmıştır..bu durum çok manidardır..çünkü japonlar, avrupa ve abd'de batılı adamın diyetine geçmişler..unlu ve şekerli gıdaları, fast food yiyecekleri tüketmeye başlamışlar ve vücutlarında oluşan insülin direnci sonucu androjen hormon reseptörleri artmış ve androjen düzeyleri de artmıştır..daha fazla androjen reseptörü ve serumda yüksek miktardaki androjen hormon düzeyleri ise androgenetik alopesiye yol açmıştır..

3-) bebeklikten itibaren düşük karbonhidratlı gıdalar tüketen kişilerde androgenetik alopesinin görülmediği rapor edilmiştir..
alakasız bir saptamadır. babamın (bkz: carlos valderrama) gibi saçları varken benim saçlarımın 3'te 1 yok.
gerçeklik payı olabilir doğrudur ama maalesef katılamadığım tespit.

babamda saç yok annem de o kadar gür saçlı değil, ben de bi' var süpürge gibi amk.
kesinlikle doğrudur. kendi sülalemden biliyorum. varsayalım bir düğün olduğunda, bizim tarafta kimler var karşı tarafta kimler var hemen ayırt edilebiliyor.
(bkz: saç dökülmesinin gerçek nedeni)
çok erken yaşta jöleyi bol kepçeden allah ne verdiyse kullandım. bizim zamanımızda öyle jöle sürende nadirdi, babam zaten uyuz olurdu herkeste korkuturdu beni saçların dökülcek diye. ortaokulda rüyalarıma girerdi, ya bildiğin aynada veya duşta saçlarım dökülürdü karabasan gibi. lisede de üniversite de jölesiz halimi gören olmamıştır, ben de kabullendim artık 30larda kel olurum suat gibi saç ektiririm modlardaydım. en kötüsü ünide saçlarım jöleli olduğu gibi pisti her günde yıkayamazdım şimdi düşünüyorumda ne salakmışım. üni den beri çok yakın bir kankam var, birinci sınıfta saçları uzun sırma saçlı bir arkadaştı yavaş yavaş jöleyi bırakmaya çalışıyordu ve puşt benimde moralimi bozmaya çalışırdı, oğlum senin saç jöleden dolayı kesin dökülecek demedi deme. neyse özet geçeyim artık, yirmiyedi yaşında hala jöle sürüyorum herkesin kafası parlakken benim kafa zehir. cidden genetik pederin genleri sağolsun.
Y kromozomuyla aktarılan bir gen olduğundan ve Y kromozomunun erkekte olduğu göz önüne alındığında ( XXY süper dişisi hariç sonuçta onlar üreyemez) kelliğin genetik olduğu kanıtlanmış olacaktır.
kıl matah bir şey olsa götte çıkmaz gerçeğini değiştirmeyecek olan gerçektir.
eskiden doğru sanılsa da artık doğru olmadığı anlaşılan gerçektir..

japonların durumundan biliyorlar çünkü..

japonya'nın okinawa adasında yaşayan japonlar doğdukları andan itibaren sebze, az şekerli meyveler, balık, yeşilçay gibi doğal ve sağlıklı gıdalarla beslenirlermiş..ve saçları hiç dökülmezmiş..

ancak okinawa adasından abd'ye göç eden japonlarda ise en yakın akrabalarında hiç görülmeyen bir biçimde kellik(androgenetik alopesi) görülmeye başlamış..

bunun nedeni şudur : unlu, şekerli ve yüksek karbonhidrat içeriği olan besinler zamanla insülini arttırırlar..artan insülin, igf-1 hormonunu arttırır ve büyüme hormonu konsantrasyonunu düşürür..

skalpte yani saç derisinde androjen reseptörleri oluşur..büyüme hormonları da azaldığı için saç folikülleri büyüme hormonu yerine testosteron ve dht gibi androjen hormonları bağlar..

androjen hormonlar ise saç folikülünün hücre sitoplazmasına bağlanarak folikülün protein ve keratin sentezini bloke eder..

saç önce cansızlaşır..sonra cılızlaşır..ondan sonra önce seyrelme ardından da kellik meydana gelir..

bu durumun ortaya çıkmasında genetik eğilimin çok kısıtlı rolü vardır..

yani özetle doğuştan itibaren unsuz ve şekersiz düşük karbonhidratlı gıdalarla beslenen birinin yedi sülalesi kel olsa da saçları dökülmez..
güncel Önemli Başlıklar