bugün

Onu gördüğümde istemsizce “Mercan” gel kızım dedim bir anlığına uyuyor sandım. O soğuk bedeni öylece yatıyordu sonra aniden şimşek gibi gelen o duygu tarif edilemez. içini bir boşluk kaplar sonrada gözyaşları... Artık evde seni bekleyen kedin yoktur.
3 ay önce yaşadım 3 yıl beraber uyuduğum evladımı kaybetmiş gibi hissettim gözümün önünde acı çekerek öldü ve ben hiç birşey yapamadım . bunu yazarken gözlerim doldu anlayın yani çok acı bir durum olduğunu.
kabullenmeye çalıştığım bir yandan da hayır daha çok küçük daha çok var diye aklımdan savuşturmaya çalıştığım düşüncedir. ilk tavşanım kucağımda kalp krizi geçirerek ölmüştü. o günden beri hep hissederim o acıyı. keşke ölüm hayvanlar için geçerli olmasa. en çok o meleklere yakışmıyor...
tıbbın hayvanlar konu olunca baya baya ayakta uyuyor olduğu gerçeğini yüzünüze çarpar.

bi de veterinerlerin sahiden de besi ineği uzmanı olduğunu.
Onu gördüğümde istemsizce “Mercan” gel kızım dedim bir anlığına uyuyor sandım. O soğuk bedeni öylece yatıyordu sonra aniden şimşek gibi gelen o duygu tarif edilemez. içini bir boşluk kaplar sonrada gözyaşları... Artık evde seni bekleyen kedin yoktur.
görsel
Son fotoğrafı
1 aydan fazla oldu sanırım. Ben onu arabamın altında soğuktan titrerken bulmuştum. Ön sağ patisi şişikti yürüyemiyordu. Evime aldım iyileştirdim. Birlikte gezmeyi hele arabada olmayı çok seviyordu. 1 aydan çok oldu evet. Benim aslan oğlumu tam ilk bulduğum yerde öldürmüşler. Üstünden araba geçmiş çöp tenekesine atmışlar. Komşu kadın söyledi en az 20 dakika can çekişti dedi. Sen yokken arabanı park ettiğin yere gelir uzun uzun miyavlardı dedi. Özlüyorum ama ne yapayım elden bir şey gelmiyor.
2 buçuk yıl kadar önce yeni ergenliğe girmiş erkek kedim saldıray, yılbaşından bir sonraki gün, soğuk bir ankara gecesinde sokaktaki başı boş, aç köpeklerin saldırısına uğramıştı. Sesleri duyup dışarı fırladığımda kapıda telaşlı iki kız vardı. "Kedi senin miydi?" diye sordular "evet" dedim ardından şok olmuş ve soğuk kanlı bir biçimde "nerde? Diye sordum. "Köpekler kovaladı"dediler endişeyle ve bana yerdeki kanları gösterdiler. Vakit gece yarısıydı. Karlar üzerinde saldırayın kanlarını ve tüy öbeklerini görüyordum. Kızların gösterdiği yerden daha vahimdi. Kan izlerini takip ederek onu hiç olmazsa yaralı bulmaya çalıştım. O gece sabah 3 buçuk 4 e kadar ağlaya ağlaya onu aradım. Cesedini bulamadım. O günden sonra 3 ay yataktan çıkmadım. Rüyalarımda balkondan geliyordu kucaklayıp kokluyordum gülerek. sonra uyanıp aniden ağlamaya başlıyordum. Güzel kokardı saldıray. Havaya kaldırıp karnından koklardım onu. Başta biraz aksiydi tam da sevgisini göstermeye başladığı zamanlarda oldu bu olay. Seni unutmadım saldıray bu suçluluk duygusunu her zaman taşıyacağım. Özür dilerim.
hiç kedi sahibi olmamakla üstesinden geldiğim durum.
bir günde sözlüğü çöplüğe çevirmeyiverin..

(bkz: kedinin ölmesi) (#34953993)
Bizim şehlâ ne oldu akıbetini bilmiyorum, bazı kedileri o zannedip şehlâ şehlâ dediğim olmuştur, kedi diye indirgemek istemem ama kediler daha çok insana yakın canlılardır o yüzden kedi çocuğun gibi bir şey.

Dil çıkarınca kaç hayvanın dilini ısırasın gelir ki, kedinin dilinden totosuna her yer müsait dişlenmeye, hele birazda göbüşü büyükse.

Evde beslediğim kedim ölse aşırı kötü hissederim, ben sokakta yemek verdiğim kediyi bile bulamadım diye paranoyak şizoid oldum.

Bir nevi can sonuçta kedi köpek kuş.
kendim hariç başka bir canlının ölmüş veya ölecek olma gerçeğini kabullenemiyorum. hiç kedim olmadı, olmasını da istemiyorum artık, yolda gördüğüm ölü kediyi bile 1 hafta aklımdan çıkaramıyorum. çok zor.
adamı psikopat yapar. (bkz: )şahsiyet
Tahmin edilenden çok daha fazla acı veren. Hayvanlar insanlardan daha cana yakın. Kedi gerçi biraz snob bir hayvan ama yakınlaştı mı da tam yakınlaşır. 3 sene önce kedim öldü. Hala rüyalarıma giriyor. Çok kötü birşey. Artık hayvan almaya korkuyorum.
Kediye "Mercan" ismini verirsen tabi ölür.
Bir daha asla kedi besleyememekle sonuçlanır.(kendimden biliyorum)
O kadar ağır, o kadar acı ki. Aman kedinize sahip çıkın ciddiyetini siz anlayın, veterinerler güvenmeyin. Sürekli kusan bir kediyi sakın ihmal etmeyin, sabaha dayanır demeyin. Durumunu ciddi görürseniz ne olursa olsun kaldırın veterineri gecenin bir yarısı. Yeri bir daha asla dolmayacak kızımın, beni bile günlerce ağlattı. Başka ne ağlatabilirdi ki beni, ömrümde ağlamadım. Bir parçam koptu gitti sanki asla dönmeyecek. Ev sanki hapishane. Alışıyor olmak bile canımı yakıyor.
Tek tesellim ve büyük huzur kaynağım mutlu bir yaşamı olması. Buna çok çok dikkat edin.
okumadım.
henüz çok erken.
beni ağlatacak tek şey diyebilirim.

kapat kapat.

düşünsenize o yumuşacık tertemiz parlayan tüylerine ölüm oturacak.
olacak iş değil söküp alırım.
bir kedim bile yok amk.
Kuşkusuz ki ağlatır.
1 hafta tüm ev halkı ağlamıştık. Kediler gerçekten evden biri gibi...
Düşünmek bile istemiyorum. Aileden birisi o. Hele ki çocuklar kahrolur.
https://youtu.be/_ESYbNmXHAU
benim eşek sıpalarında birinin ölmesini düşünemiyorum bile. açmayın lan şöyle başlıklar.
dışarıya bıraktık akşam gelmeyince kuyuya mı düştü ne oldu acaba diye akşam konuştuk sonra evde kimse arkasını sormadı.
Benim annem ağır astım ve alerji hastası. Bunun yanısıra ağır hayvansever’) Bu nedenle ben çocukluğumdan beri hep hasta ya da çok ufak kedi, köpek vs baktım ancak daha sonrasında sahiplendirdik. Çünkü uzun süre ayni evde yaşadığımız zaman annem tıkanıyordu, yani nefes alamıyordu. Sanırım 6 yil kadar önce xolair diye bie iğne ile yollarımız kesişti. Bu iğne annemin yaşam kalitesini oldukça arttırdı. Ayrıca annemin alerjisinin hayvanlara değil onlar üzerinde bulunan proteinlere olduğunu öğrendik. Hem bu iğne sayesinde hem de hayvanlar üzerinde ki proteinlere alışınca alerji/astım tetiklemedigini öğrendik. Ardından şansa bakin 1 kediyi sahiplendiremedik(pakize adi gicik kedi) ve pakize bizimle yaşamaya başladı. 2 yil kadar sonra çöp poşetine konulup atılmış 5 kedi bulduk(göbek bağları bile düşmemişti henüz) 1 tanesini yaşatamadik ve 4 tanesi ile yola devam ettik. Pakize olmayan sutuyle onlari emzirdi bu arada… (Düzgün yazmaya çalışıyorum ancak arada ing klavye azizligine uğuruyorum kb) 2 bebek sahiplendirildi ancak 2sine yuva bulamadik. Ve pakize + iki kedi daha yola devam ettik… bu arada konuyu nereye baglayacagimi tam hatırlamıyorum ama o kadarda yazdim. Neyse… suan annemin 3 kedisi (pakize, efecan, karam) var . Benimde (şila ve marie onlar baska bi hikayenin konusu)..
Biz tabi yine hasta kedi bakmaya devam ediyoruz. 1 gece kapimiza yaklasik 4 aylik bi kedi geldi ve kendini yirtarcasina çığırdı. Mecburen buyur ettik eve. Sağlığı gayet iyi gözüküyordu ancak hava cok soguktu ve kendisi çığırmasını saymazsak tam bir leydi gibiydi. Bu nedenle sahiplendirebiliriz diye düşündük ve bizimle kalmaya başladı. Arada suratimiza hapsuruyordu ama dedigim gibi gayet iyi gözüktüğü icin bebeğin zatürre olduğunu anlamadik. Yaklaşık 1 ay bizimle yaşadı ve 100 kere falan suratima hapsurmak suretiyle sümüğünü yedirdi bana. Ardindan bebegi öz teyzem sahiplenmek istedi, buradan sonrasi aşırı ayrintili çünkü teyzem aşılarini yaptirmaya veterinere götürdüğü bebegin ölmek üzere olduğunu öğrendim. Bebek tam 1 ay veterinerde yatti ama kurtarilamadi. Bu benim kalbimde büyük bi yaradir çünkü belki en basından anlasak şuan bizimle olurdu. Sağlıklı gözükse bile hayvan sürekli sümüklü şekilde hapşırıyordu. Daha ne bekliyoruz ki hayvan hastayim ben falan mi desin? Cok üzdünüm bebek.. Bir çok kedi kaybettik ama sen farklıydın; seni anlayamadik…