kağıttan kürekten insan sendromları

duygusal teddy bear sendromu

tamamen bitmiş bir ilişkinin bitirilmek yerine sürüklenmesini tanımlayabiliriz bunla. ilişkinin bireyleri sarılıp yattıkları, tanıdık,bildik ve varlığı risk içermeyen teddy bearlarından kopmak istemezler. şimdi kalkçan "aşk bitti" ya da "aslında ne sen , ne ben birbirimizi hiç sevmedik" diycen, itiş kakış olcak, yenisini arayacan , bulucan , bulamıycan .... kaygısız başım azıcık aşım yürür gider bu insancıklar. aşkın adını kirletmeseler laf da etmezdim aslında...

külkedisi sendromu

erkeksiz yapamayan kadınlar ... nemfomani ile uzaktan yakından ilgisi yok ... erim olsun çamurdan olsun ama başımda dursun. feminizim falan kesen bir sürü dallama bacı bu hastalıkla maluldür ve komiktir. türk kadını hastalığı bile diyebiliriz rahatlıkla

prenses sendromu

kadınlar arasında çatışmanın en büyük sebebi. etrafında gündelikçi , hizmetkar ya da eziklerden başkasına tahammül edemez ...özbenliği tek başına varlığı anlamlandıramaz ve erkeklerin (toplam) ilgi ve talebi doğrultusunda diğer kadınlarla güzellik konusunda ve elde etme / tutma için savaşır hayatı boyunca bu tür kadın ...

susam sokağı sendromu

uçmayan kuşu hatırlıyo musun ? aa bi kurabiye canavarı vardı ... hayatta hatırlamaya değer bir entellektüel derinlik olmaması ve buna acınacak ikameler yaratma sendromu. yerine göre selvi boylum al yazmalım , yerine göre 90larda çocuk olma sendromuna da dönüşebilir....

hansel gretel sendromu

bitti nedir bilmemek... döne döne ayrıldığı kadına ya da herife yazılmak. biriyle beraber olup kötü giden en ufak bir şeyde eski sevgilinin , karının, kocanın yatağına girmek ... hayat yolunu sikindirik nirengi noktaları ile döşemekl ...

süperman sendromu

büyük adam, kahraman olma niyetiyle çıkıp büyük arıza olmak ...kontrol manyağı paranoyağın tekine dönüşmekle neticelenir genelde ...

çirkin ördek yavrusu sendromu

sadece fiziksel çirkinlikten değil, kenar mahalleden varoşdan çıkma gibi patlamalarla suratına bakılmayan bireyin belli beğeni kriterleri yakaladıktan sonra megalomaniden muzdarip olup ruhunun menteşelerinin yerinden sökülmesidir. ne kalp , ne beyin düzgün çalışmaz bir noktadan sonra ... şekerli suya karışmış pis bir zehirdir.

peter pan sendromu

tv de haber seyretmez , sakatlığı belirgin birine bakamaz, trajik hikayelere katlanamaz. hayatın acı tadından hayatı boyunca kaçar. genelde tosuncuklardır. kadın, erkek küfürbaz ve bencil yaratıklardır . söylemeye gerek yok orta ve altı zeka grubudurlar..

son derece ilginç tespitler olup, dikkatli yapıldığı da ortadadır. ama sonuç da yapan erkektir. o yüzden inememiştir fazla derine.
bana göre bizim toplumda kadın, bir kaç belli davranış kalıbına uyar, erkek ve evlilik söz konusu olduğunda.

geleneksel kadın modeli: bunlar genelde az ya da orta düzeyde eğitilmiş, eşin sever de döver de modeli, beyim bilir lafını düstur edinmiş kadınlardır.
erkeğe aldırdıkları malı mülkü büyük başarı kabul edip, aldatılmaya göz yumabilir çoğunlukla.
bilinç altında gelinlikle girilen evden ancak kefenle çıkabileceği ve dışarının tehlikeli olduğu öğretisi yatar.
eşine ev aldırmak, altın aldırmak şeklinde kendini garantiye almaya çalışır yaşam boyu, bırakılabileceği ihtimalini hiç aklından çıkarmaz.

yarı gekleneksel kadın modeli: bunlar diğer gruba göre daha eğitimli olup içlerinde, çok iyi meslek sahibi, ve hatta kariyer yapanlar vardır.
kendine bakmayı bilen, görselde modern, ruhen muhafazakardır. evlilik öncesi her türlü ilişkiye kapalı, geleneksel rol modele yakındır. ayrılmayı pek düşünmezler, erkeği çok sevdiklerinden değil, bunu bir üstünlük yarışına çevririler çoğunlukla.

modern kadın modeli; eğitimli, evlliği bir ön koşul olarak görmeden erkek arkadaş edinebilen, evlilik öncesi ilişki yaşayabilen kadınlardır.
iş yaşamında daha çok reklam, tasarım, ya da moda gibi daha sözel alanlarda bulunurlar. genelde bir kaç ilişki yaşayıp bekar kalırlar.
ekonomik olarak gayet iyi bir yaşam standartları vardır.

boşanmalara gelince, kadın ilişkinin kötü gittiğini bilse bile, ayrılsın ayrılmasın, şu konu da erkekten ayrılır.
yapısı gereği, çok sayıda kişinin, hatta ikinci bir erkeğin bile ona dokunması düşüncesi bir kirlenme duygusu yaratabilir.
kendini kullanılmış hissedeceğini düşünür. bunda inançlarının ve mahalle baskısının da etkisi tartışılmazdır.
bu onun psikolojisine hiç iyi gelmeyecektir, böyle düşündüğü için evli kalmayı tercih edecektir çoğunlukla.
ve uzak duracaktır, kısa süreli ilişkilerden.

(bkz: eski sevgiliyle kafayı bozmuş yazarlar)