bugün

orhan oğuz filmidir. gerçekten psikoloji filmi dalında ödül olsa tamamını toparlayacak özellikte ki film. insanın nasıl delirdiğini çok iyi anlaşıldığı filmdir.
bir belge olarak akıl hastanelerının de verdiği 46 raporudur.adam öldürün , hırsızlık yapın elinizde belgeniz varsa degmeyin keyfinize. *
en az 6 ay sözlük yazarlığı yapmış kişilere verilmelidir.
1998 yapımı tunç başaran filmi. başrollerinde selçuk yöntem, ayda aksel ve ismet ay gibi oyuncular vardır.
ayse nil isimli bir kadının manik depresif hayatını anlatıyor.

kitabın arkasında ^^ okuyacağınız her şey gerçektir.. anlatacağım olayların pek çoğunun tanıkları vardır..ne kişi adları değiştirilmiştir ne de yer adları.. bence insanlar yaptıklarından utanmamalıdırlar.. utanılacak şeyleri ise yapmamalıdırlar..^^ yazarak okuyacaklarımızın gerçek olduğunun garantisini vermiş ve eklemiştir ayse nil ; kocaya yapilan yatirim timarhaneye kadar goturur..

kitap hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi ve içinde beni benden alan pek çok cümle vardı..

-ben koluna girdim,o da sıkıca tuttu elimi. seçimimi kendim yapmıştım..

-bir karar vermişim..bu o kadar da kolay alınmış bir karar değil.. gözyaşından ıslanmış, çaresizlikle bezenmiş..

-bir zamanlar onca tutkun olduğu ben bile, duvarlarının gerisinde kalmışım..

-her şeyden önce biz dosttuk, saatlerce konuşurduk. konularımız genelde o ve onun işleriydi. varsın olsun. beni dinler, söylediklerime değer
verirdi.her şeyden,her şeyden konuşurduk.. zaman zaman o günleri aramadığımı, anmadığımı söylersem yalan olur..

-sen günü yaşamıyor, yaşanmış şeylerle vakit geçiriyorsun..

-onun güçlü duvarları vardı. bunun yeni farkına varıyorum..o duvarlardan bana yalnızca küçücük bir delik açmıştı.ben yalnızca o alandaydım.. sanki ben evclik oynayan bir çocuktum.her şeyi kendi yönettiğini sanan ama tümüyle yönetilen bir gariban. yalnızca gönüllü bir kapatmaydım. yüksek duvarların ardından mutluluğu yakalamak imkansızdır.çok mutlu olamazsın..ama çok mutsuz da olamazsın..çok mutlu olmak,çok mutsuz olma riskini almaya değmez mi acaba?

-elhamdülillah hepimiz demokratız.

-birbirimizden giderek uzaklaştık. sürekli kavga eder hale düştük. artık pek bir şey paylaşmıyorduk. bunlar günlerin değil, ayların etkisiydi tabii..

-düşlerde kurduğum dünya çok genişti.. oysa çevrem çok dar.. hayallerimdeki ben çook güçlü ,oysa gerçek ben... çok zayıf..

-çevremin bana karşı davranışlarını akıl almaz biçimde algılıyordum. yalnız tepki veremiyordum. insanlra karşı hemen her zaman olumlu duygular besleyen ben, insanlara olan inancımı yitiriyordum yavaş yavaş..

-aklının derecesine göre hesap yapmak mı mutluluk? tanrım, ben hiç sevemeyecek miyim? sevgilerimi başı boş bırakamayacak mıyım? hep denetleyecek , kazık yememek için tetikte mi duracağım?
ayda aksel'in mükemmel bir oyunculuk sergilediği, binnur kaya, laçin ceylan gibi başarılı oyuncularında küçük rollerinin olduğu tunç başaran filmi.
1998'de Antalya Jüri Özel Ödülü (En iyi Görüntü), Ankara En iyi Kadın Oyuncu (Ayda Aksel), En iyi Kurgu ve En iyi Müzik ödüllerine layık görülmüştür.
gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkan güzel film ama senaryosu zayıf kalmış. örneğin kocanın kimliği belirsiz. murat sağcı mı solcu mu?iyi mi kötü mü, seks manyağı mı nedir? asıl olarak karakterlere dayalı bir film ama kişilikler yeterince işlenmemiş.bu boşluklarda abartıya kaçılarak giderilmeye çalışılmış.(nur'un hamlet gibi deli olması gibi.) haliyle, karikatürleştirme biçiminde kalmış. selçuk yöntem de pek bir şey yapamamış, arada kalmış garibim.

moğolların davulcusu engin yörükoğlu yan tip olarak girip filmin sevgi temasını aşırı didaktik bir şekilde kafamıza kakılmasaydı( ne diyordu;'.. sevgi tavugun gögus kısmı gibidir, biberin tatlısını yemektir, emeğinin karşılığını almaktır...'), nur’un çocuğunun ölümü gibi konular geçiştirilmeseydi daha iyi olurmuş.
üzerinde yeterince çalışılmış bir film değil.
şu an kanald de yayımlanan türk sinemasının en farklı filmlerinden biri. müthiş oyunculuklar. bir de küçük de olsa binnur kaya...

edit: bir de yine küçük de olsa ali sürmeli...

Allah ım allah senden razı olsun
tunç başaran'ın 1998 yapımı, 98 dakikalık filmidir.
1998 ankara film festivali'nde en iyi kadın oyuncu, en iyi kurgu ve en iyi müzik ödülünü;
1998 antalya altın portakal film festivali'nde ise jüri özel ödülü ve en iyi görüntü ödülünü almıştır.

eser ayşe nil'e, senaryo tunç başaran'a aittir.
başrollerde; ayda aksel ve selçuk yöntem vardır.

sırf, az bilinen bir film olmasına ve yönetmenine bakarak diyebiliriz ki; sağlam bir filmdir.
bir kadının nasıl delirdiğini anlatan ibretlik filmdir. kocasının sorumsuzluğu yüzünden çok sorunlar yaşamaktadır. fakat filmde anlaşılmayan şey, öyle bi durumda normal zamanda aklı hastanesine yatırılmak yerine hastaya ilaç verirler. bu kadın hiç ilaç kullanmıyor o kadar saçmalamasına rağmen. hala elektrik şokuyla tedavi yapıliyor mu, kaldı mı öyle bi şey? ..
kanal d'nin düzenli aralıklarla sabah 4 civarı yayınlamayı alışkanlık haline getirdiği tunç başaran filmi.
atatürk vurgusu yapan sorumsuz kocası olan cıdırmıs acılar içndeki bir kanın ibretlik hikayesi ele alınmaktadır..
kadının başta, evlenmeden önce ailesiyle evleneceği adamı tanıştırdığında çıkan tartışmada, nasıl biriyle evleneceğinin sinyallerini alması gerektiği ve sevdiği bu adam için, sirkeli salata sevdiği halde yıllarca limonlu salata yapıp yemek gibi çok fazla feragat etme gibi davranışlar sergilediği filmdir.. sevdiğin kişi için devam etmek iyi de en başında ailenle tartışınca, duygunun yanında mantığını da kullanmalıydı..
izleyerek kendimi şanslı hissettiren muhteşem filmdir. şimdi uğraşsanız asla biraraya getiremeyeceğiniz oyuncu kadrosu ve ayda aksel in muhteşem performansı kelimelerin bile ötesinde...
ayda aksel'i en iyiler arasına taşıyan bir performanstır. asil bir duruşu var.
Beni derinden etkileyen, etkilemekle bırakmayıp tokat gibi çarpan, az bilinen türk filmlerinden.

--spoiler--

"çok kötüyüm suna. hep ağlamak istiyorum. bütün gün ağlamak istiyorum. sanki ömrümün sonuna kadar böyle gidecek. günler geçmek bilmiyor. günlerce yerimden kalkamıyorum. çok bitkinim. canım hiçbir şey yapmak istemiyor. kaç gündür yıkanmadım bile..
biliyor musun, ölmek istiyorum; neden ölmüyorum bilmem.."

--spoiler--