bugün

kazanmak için yaşayıp, kolay olanı yani kaybetmeyi seçmek insan denen canlının götünün yemediği yerlerde aksatmadan başvurduğu çıkış yoludur.

bir ömür hep bir şeyleri kazanmak için yaşamıyor muyuz ?

kaybetmeyi tercih etmek bir çıkış yolu mudur ?

ilkel insan binlerce yıl karnını doyurmak, barınmak ve üremek için yaşadı. dördüncü bir yaşama sebebi yoktu. biri de çıkıp "ya sıkıldım amına koyayım, biri oyun konsolunu bulsun da pes atak aga" demedi. basit bir yaşam tarzları, karışık olmayan hayatları vardı.

kazandıkları en büyük şey hayatları, avladıkları geyiğin eti, doğup büyüyen çocuklarının ok kullanmayı becerdikleri gün oldu. konut kredisine girme gereği duymadılar, "hanım bu eskidi, arabayı mı yenilesek" diye hiç muhabbet dönmedi aralarında.

basit bir hayatları vardı ve basit olan mutluluk getirirdi. elektrik faturası yattı mı, kapıcının aidatını verdik mi, temmuz pulunu ödedik mi, kombinin bakımı da geldi, çocuğun okul taksitini nasıl ödeyeceğiz gibi dertleri hiç olmadı.

mağara sıcak, geyik eti taze, beraber uyuyacakları eşleri ve çocukları vardı ve tüm hayatları bundan ibaretti.

basit, basit, basit, an basit, zaman basit.

hayatı kazanmak için zorlaştırıyoruz. farkında olmadan kendi hayatımızı zorlaştırıyoruz. zorlaştırdıkça boka saplanıyor, çıkış yolunu kaybetmekte buluyoruz.

kaybetmek bir çıkış yolu değil, sonuçtur.

farkında olmadan kimleri kaybettiniz bir düşünün, neden kaybettiğinizi de ?

"her seyi cozumledikten sonra analiz etmekten de biktiktan sonra hayatta ve ayakta kalmamizin sebebi nedir sence ersoy? sorumluluk , sevgi, yokluğu yasatmama istegi... hic kendimize ait olmamak. yaradilistan olene kadar tanri dan bize bir hediye sanirim."

bir arkadaşım üstte yazan mesajı gönderdi, o mesajın geldiği gün rüya gördüm. rüyamda biri tarafından vurulmuştum, daha evvel ölmediğim için ölüm anında neler yaşandığını bilmiyorum ama ölüme yakın uçan insanlar olmuştur aramızda ne demek istediğimi daha iyi anlarla, sanki bir sıcaklık, az sonra nefesim kesilecekmiş hissi... rüyamda yaşadığım aynen buydu, ölmemek için rüyadan uyandım.

bir an her şeyi unutup gözlerimizi kapayıp arkamıza yaslandığımızda "neden" diye sorguladığımız olur. bir çıkış yolu bulamayız, hep bir sebep vardır. tüm sebepleri, nedenleri, engelleri ve daha nicelerini kafamızdan attığımızda tek sebebimizin hayatta kalmak olduğunu idrak ederiz.

insan denen canlının tek amacı hayatta kalmaya çalışması gerçeğidir, aynı ilkel insan gibi.

aslında amaçlar farklı değil. ilkel insan da kendi gibi olan bir başka canlıyı bazen hayatta kalmak için öldürüyordu, şimdi de öyle. hayatta kalmak, ölüm kadar basit ve eşit zorlukta.

kazanmak için yaşayıp kaybetmeyi tercih etmek ölüme boyun eğmektir.

para kazanmak için tüm çirkefliklerini ortaya seren insanlar oluyor, etrafınızda da vardır. aynı hırsı bir insanı kazanmak için neden denemiyoruz ?

hayata kazanmak için gelen birey doğduğu günden ölene kadar bir şeyleri kazanmak için savaşıyor, öldürüyor, çalışıyor...

bir ilişkiyi, sevgiliyi, arkadaşı, anneyi, onca hırs yaptığımız nesneyi kazanmak için harcadığımız yıllara değişiyoruz. düşünmüyoruz bile.
aynanın karşısında, kazananın karşısında, hayatın karşısında ve daha ağır ne varsa ezildiğimiz her şeyin karşısında zaten kaybetmişizdir eğer götümüz yemiyorsa.

bahane aramak benim götüm var demekten farksızdır.

unutmayalım;

bahane göt gibidir herkesde bulunur.
güncel Önemli Başlıklar