bugün

Kazanıncaya kadar oynarım.
Telkin olmam imkansız gibi bir şey.
Gerçekten sırf bu yüzden en ufak şeyden bile zevk alamıyorum, sürekli bir competitive havaları.
(bkz: c1 seviye ingilizce).
edit. başlık niye bana kaldı, neyse devam.
Böyle:

görsel
Doğru zaman gelince kazanacağım der yine denerim. Ya da başka bir şey kazanırım ben de.
Üzülmeyin mutlaka kazanacağınız bir şey olur.
Her kaybettiğinde daha kazanma hırsıyla dönersin hayata aslında.
görsel
görsel
demek ki daha iyi şeyleri kazanmaya layığım derim.
kazansan da çok şey değişmezdi diye.
Afedersiniz ama önce aptallığıma ve yetersizliğime (öyle ya... Rakibim iyi olduğu için değil, ben kötü olduğum için kaybettim. Nietzsche reis mantığı) kızar "kader de varsa dikilmek, neye yarar üzülmek?" Der geçerim.
ben teskin ederim.
"napak ölek mi?"diyerek.
Kazanmaya pek alışık olmadığımdan pek önem arzetmez. Geçer giderim, üzerine düşünmem bile.
You only lose when you give up.
iki seçenek var

A) onlar beni kazanamadı. (Aslında istemiyorumdur)
B) ne demek kazanamamak (inat mode on)
o an değilde daha sonrası, bunu kaybettim ama karşılığında ne kazandım acaba diye düşünürüm.
şu bir gerçekki her kayıp bazı kazançlar da getirir.
lakin kazandıklarınızı farketmeniz zaman alır.

bi işi pislik bi herif yüzünden bırakmak zorunda kalmıştım. stresli ve riskli bi işti. ben alamadım kulis faaliyetleri ve yalancılıkla o herif aldı.
üzüldüm tabi.

yıllar sonra duydum ki o herif o işi tamamlayamadan kalp krizi geçirmiş.
her kazancın içinde bir kayıp vardır.
istesem kazanırdım.
eskiden zaten bunu kazanamayacak kadar değersizdin derdim.
şimdi olması gereken buymuş diyorum.
gelecekte ne olur bilemem. belki her şey önüme serilir.
çünkü bence değerliyim.
güncel Önemli Başlıklar