bugün

en gerekli anda kaybolan nesnelerdir.

(bkz: çakmak)
(bkz: kulaklık)
tv kumandası.
kesinlikle anahtar.
çakmağın yeri her zaman bellidir.
(bkz: ilk fırsatta göte kaçan sapık çakmak)
kaybetmekte israr edilen nesnelerdir aslinda...
ya da kaybolmamakta ısrar eden nesneler. *
(bkz: gözlük) *
(bkz: çorap)
(bkz: ben kaybetmedim o kayboldu)
(bkz: usb)

ben bunun kadar mal bi cihaz görmedim. zaten küçücük bir şey ne halt yemeye sürekli ortadan kayboluyor çözemiyorum. bi efendi ol, bi yerini yurdunu bil, bi sabitlen ya!
hesap makinesi.
(bkz: silgi)**
(bkz: toka)*
(bkz: mızrap)
mızrabı bulunca da bağlama kayboluyor. ne hikmetse artık...
usb başlığı.
ev topluyorsundur, ve eski bir oyuncağını rastgele bulmuşsundur, onunla birlikte başka bir oyuncağını aynı yere koymayı planlarken; oyuncaklardan birinin kaybolduğunu farkedersin. onu bulduğunda ise diğeri kaybolmuştur. sonsuza kadar gider bu nesnelerin durumu, ta ki anneniz gelip ikisini birden gözünüze sokmadıkça.
kimlik..
dolabınıza depoladığınız 'eti browni intense'lerdir. *
kendisine (bkz: neyi) (bkz: kimi) sorularının sorulması için kaybolan varlıklardır.
kol düğmesinin biri sürekli kayıp olduğundan ben de sürekli tekli takıyorum çakmasınlar diye ne yapacağımı şaşırıyorum tabi.
(bkz: beni tanıdılar sen kaç)*
(kesinlikle artık ayaklandığına inadığım silgim)
(Dört kız olan bi evde cımbız)
uç-silgi-kalem *
(bkz: bozuk para)
(bkz: faber castel grip) *
silgi ve rotring. okul hayatım boyunca her hafta yeni kalem alıyordum ama silgi almaktan vagzeçmiştim. ben de milletin kaybettikleri sahipsiz silgiileri bulup onlarla idare ediyodum, işim bitince koyuyodum biyere başkaları da nasiplensin. *