bugün

90larda bir dönem, çok marjinal çok extrem yaşadığım bir dönemim oldu.

o kadar ki... düşün arkadaşla içiyoruz koltuk ve sehpada karşılıklı... yan koltukta sevişen bir çift.
sevişerken derken... haldur huldur değil ama bildiğin en son nokta.
normalde insan seyreder, tahrik olur, hatta masturbasyon yapan bile olur...
ben deki tek hareket

- bira?
deyip bira uzatıp teklif etmek.

bu örneği verdim ki o marjinali hayatı tahmin edin diye.
ha önüne gelenin önüne geleni ziktiği zengin piçi çocuklar değildik... hayatı sorgulayışımız bakışımız farklıydı sadece. hatta tuhaf gelecek de temiz çocuklardık. ulan çocuk dediysek de 27-30.
işte o yüzden amsalak bir adam değilim ben.

o siktir sahnesi zaten beni çekmişler deseler yeri.

sahilde içme sahnesi... deniz yerine bir zeytinlik düşünün...
hayatımdan kendimden çok şey görürüm o filmde.
2 şarkı vardır zaten akılda kalan.
birisi (bkz: melancholy man) diğeri (bkz: dilek taşı)...
paraya acımadım ikisinin de plağını aldım içlerindeki bir tek şarkı için.
2.yi bir türlü denk getiremedim.
neyse bir gün denk gelirse bambaşka duygularla seyrederim artık.
görsel
Nereden başvuruyoruz.
ilk izledigimde ergendim ve çok hoşuma gitmişti. Şimdi saçma geliyor bana..