bugün

(bkz: Kendi düşen ağlamaz)
ilköğretimin son sıfında aile tarafından verilmiş "mesleki liseye gideceksin" kararına ancak lise sona geldiğinde karşı çıkan/çıkabilen, ne yazıkki iş işten geçtiği için ağlayan öğrencilerdir.
bu arkadaşların myo*lara direk geçiş hakları vardır.
öss riskini göze almayıp değil. o yaşta bir adam doğru karar veremez. daha ilköğretimden yeni mezun olmuştur. mutlaka ailenin baskısı ve kararı ile ebleh gibi girmiştir bu liseye. işin işten geçtiğini ise ancak ve ancak karar verecek yaşa geldiğinde anlamıştır bu adam. oysa ben bilirim, düz lise okuyupta kpss de meslek liselerine öncelik var, böhü böhü diye anıran tipleride. bu tip anırmalar karşılıklıdır bunu bilir bunu söylerim. bu tip karşılıklı anırmaların tek muhattabı bu çarpık eğitim sistemi olmalıdır. bu tip arkadaşlara 'bana mı sordun girerken' demek yerine şu çarpık sistemi eleştirmek daha mantıklı ve aklı başında olacaktır. gelin görünki o adam ağlamakta haklıdır. o adam senden iyi bir elektronik mühendisi olabilir. o adam senden iyi lehim yapabilir çünkü, senden iyi tornavida, lehim makinesi tutar, sen daha kabloyu dişinle bile soyamazken o adam kargaburnu ile kabloyu vıjjjt diye soyabilmektedir. yaa böyle işte aslanım. o adam ağlamasında ben mi ağlayayım?
kablo soyarak veya lehim yaparak mühendis olunmayacağını, ancak teknisyen olunacağını birilerinin anlatması gereken kişilerdir. duvar örmeyi bilmek insanı inşaat mühendisi yapmaz, duvarcı ustası yapar. insanı inşaat mühendisi yapan o duvarın gereğini anlamaktır.
üniversiteye girememelerinin nedenini katsayılarda arayan muhteremlerdir. ben hiçbir meslek lisesi mezunu görmedim ki puanları istedikleri katsayıyla çarpıldığı halde mühendisliğe girebilsin. o kadar ara elemana ihtiyaç olan bir ülkede diplomalı işsiz olacağım demek bunlara mahsus olmalı. ha içlerinde robot, elektron mikroskobu falan yapanlar varsa onlar nasıl olsa yollarını bulur.
sanayici, ticaretci, meslek liselerinden kaliteli öğrenci çıkmıyor diye gazatelere boy boy tam sayfa ilan verdiği zamanımızda meslek lisesi mezunu olmayan bazı dallamalar tarafından aşağılanan insanlardır.

27 şubat'ın yarattığı boktur.1997 öncesi mumla aranmaktadır.

Eskiden teknik liseye, anadolu meslek liselerine gidenler düz liseye gidenlerden daha zeki sayılırlardı.

şimdi çalışkan olmayan, suç işlemeye meyilli, parası olmayan ve tembel öğrencilerin okulu olmuş.

kalite yerlerde geziyor.
Bilgisayar teknolojileri ve programlama bölümü okumak için o okula giden ancak kendisine okulda programlama bölümünün kapatılması nedeniyle zorla dış ticaret okutturulan ve ömrü boyunca hiç sevmese de bu işi yapmak zorunda kalacak olan benim de aralarında bulunduğum guruhtur.
(bkz: katsayi diye aglayan imam hatip lisesi mezunlari)
tüm derslerde zayıfı olanların bile sınavsız geçiş hakkını kullanarak iki yıllık okullara kayıt yaptırabilen,mezun olduktan sonra staj yapabilen,dört yıllık fakülte mezunlarına oranla iş bulma ihtimali yüksek olan dolayısıyla da katsayı için sızlanmalarına bir türlü anlam veremediğim öğrenci topluluğudur.
meslek lisesinin ne demek olduğunu, sadece çok nitelik istemeyen iş gücü üretimini sağlayan eğitim kuruluşu demek olduğunu bilerek gitseydin kardeşim denilen insanların haksız yakarışlarıdır.

hem bazıları meslek liseli olmayı hak eder, herkes mühendis olsa idi, mühendis kime şunu şunu yap diyecekti? yine mühendise mi? hadi hepiniz makine mühendisi olun hepiniz 4.00 ortalama yapın hepiniz proje müdürü olun kardeşim.

madem bu kadar ağlıyorsun sen de toriği çalıştırıp anadolu ya da fen lisesine girseydin denilecek insanların yakarışlarıdır ayrıca. denemişsen ve girememişsen sen de bu kadarsın işte ne yapalım?

(bkz: doğal seleksiyon)
ortaokulda(ilköğretim 6-7-8) hiç bir şeyin farkında değilsindir ancak zekisindir. biraz da ders çalıştığın için notların yüksektir. oks denen zımbırtı sınava tek bir gün bile hazırlanmadan girer ve anadolu lisesini kazanırsın. önce hazırlık sınıfında yabancı dille(helede almanca ya da fransızcaysa) ebeni zikerler. sonra 3 yıllık işkence dolu lise eğitiminden(!) geçersin. etrafındaki herkes deli gibi össye hazırlanmaktadır. sende gaza gelir başlarsın bir süre sonra ve üniversiteye kapağı atarsın.

şimdi 2004 yılı ve öncesi lise mezunları için söylüyorum bunları:

1- lisede zaten matematik, fizik gibi dersleri görmeyen bir meslek lisesi öğrencisi öss de ne yapabilir?
2- hadi diyelim sözel bölümden girmek istiyorsun üniversiteye; ulan o zaman ne diye gittin meslek lisesine? düz liseye gideydin.

gitmeseydin kardeşim. biz kıçımızı yırtarken anadolu, fen liselerinde, süper liselerde sen paşalar gibi yatıyordun. 2 yıllık geçiş hakkı da vermişler sana git oku. tornacılık okuyup doktor mu olacaksın? tornavidayla mı giricen ameliyata? ticaret lisesinde ne öğrendin ki kendini gittiğin iktisadi bilimler fakültesinde geliştiriceksin.

elbetteki meslek lisesine gönderilmiş ve kapasitesi görülememiş bir çok öğrenci vardır. yazıktır onlara. ama bu kadar.
gideceği liseyi tercih ettiği yaşa bakılırsa, boş yere suçlanmaması gereken mezunlardır. henüz on beş yaşında geleceğini bu denli etkileyecek bir karar aldığı unutulmamalı ve bu mevzuda ailenin etkiside es geçilmemelidir. kimbilir belki o da gelecekte bu tarz problemlerle karşılaşacağını bilseydi meslek liseli olmayı seçmezdi. kısacası ortada bilinçli bir tercih yoktur, dolayısıyla tek suçlu olarak ilan edilmemesi gerektiğini düşünüğüm mezunlardır.
sanki katsayı uygulaması değişince öss'ye kuş konduracak insanlardır.
bazıları düz liseye kayıt sırasında not ortalamasına göre yetersiz bulunup meslek lisesine yönlendirilen, ilk sınıfta diğer liselerle aynı dersleri görüp ancak ikinci sene sonunda okuyacağı bölümü seçen, meslek lisesinde okuma kararını değiştirebilecekken yata yata diploma alma kolaylığına sığınıp da öss zamanı ağlayan mezunlardır. sanki her şeyi tamamdır da sadece katsayıya ihtiyacı vardır.
şu an almanya'da, italya'da mühendislerin en az bir teknisyen kadar iyi teknik işleri bildiğini bilmeyen ülkem mühendisimsilerinin salya sümük saldırdığı kişilerdir. akıllı olan devlet mühendisini yeri geldiğinde torna başına geçip parça kesebilecek şekilde yetiştirir ancak türkiye'de mühendis olmak kolaydır zira pratik denen şeyin p'si yoktur. almanya'da mühendislerin çoğu da meslek lisesinden bu işlere başlar, işçi-mühendis diyaloğunun yüksek olduğu ve ar-ge'nin cenneti almanya'da işte olay budur, birileri imam hatiplerin önünü kesmek için bütün sanayiyi baltalayıp mastürbasyon yaparken karşı çıkmayanlar da ara eleman bulamamaya başlayınca meslek lisesine destek kampanyası falan başlatmışlardır.
üniversite okuyup da %24 lük işsiz ünililer içine dahil olabileceklerini unutmamamlılar.
imam hatipli'lerin yüzünden katsayı zülmüne mağruz kalmış kişilerdir.
olmayan güruhtur. katsayı diye ağlanmaz, katsayı diye hapşurulur. (deneyin)
- katsayııııı
+ çok yaşa bebeğim...
katsayı kısıtlaması getirildiğinden bu yana salakça o liseleri * tercih edenlerin sonuna kadar haksız oldukları konudur. daha önce (bu yasaktan önce) giripte mağdur olanlara da çok güzel girmiştir bu katsayı o ayrı mesele.
kendi iradesiyle karar verildiginde evet kendi dusen aglamaz ama ebleh gibi (yukarda birinde okudum bunu) ailesi gondermisse ve eleman hayir diyebilme ozguvenine sahip degilse (14 15 yasinda kac tana babayigit var oyle hayir diyebilecek merak ediyorum) konusulanlarin hepsi arkadaslara haksizlik etmekten oteye gidemeyecek topluluktur. bizden biridir tanidigimizdir sevdigimizdir...
efenim aralarında benim de bulunduğum, haklı güruhtur. yds'den 95 net yapmama rağmen, okulun verdiği 25 civarı puanla, yök'ün "hadi canım, yine evdesin!" demesiyle, kendimi korkunç bir kıbrıs deneyimine kurban vermiş bulunmaktayım.
yıllar önce benim de yapmış olduğum bir hata. fakat zaman zaman bunun bir hata değil de doğru bir karar olduğunu da düşündüğüm bir durum. başkalarının dediği gibi üniversiteyi götü yememek değil aile zoruyla olan şeyler genelde. zira üniversite okuyanımız da çoktur.
lise tercihlerinde 'ne de olsa önümüz açılır, düz lise okumaktan iyidir' diyip meslek lisesine ağırlık veren, kazandığında da sazanlama dalan bünyenin zamanla anlayıp, 'ah düz lise' diye ağlayışlarının ardından gelir.
daha 13-14 yaşlarındayken ne kadar sağlıklı bir seçim yapabilir ki.. tüm hayatı boyunca sürdürmek istediği mesleği daha kişilik oturmadan seçmek kolay değildir.. bölümününde yapabilceklerini gördükçe, kafasında oluştukça, olgunlaştıkça, kendini tanıdıkça başka alanlara da kayabilir. bölümden soğumasını * sağlayabilecek bir çok etken olabilir. yine de bu demek değildir bu çocuk bu meslekle hayatına devam etmek istiyor. işte o zaman başlar kat sayımız düşük, ne 4yıllık hakkımız var ne de başka bir bölüme geçişimiz diye ağlamalar.. yakarışlar.. çare aranıp yine de 2yıllığa mahkum hayat..
belki de tek avantajları öss dertleri olmamasıdır. ne kadar kasarlarsa kassınlar * katsayı nedeniyle kendi 2yıllık bölümleri dışında bölüme girme şansları yoktur. tamam öss derdi yok ama geçiş için lise mezuniyet puanlarının yüksek olmasına ihtiyaçları vardır. herkesin dediğinin aksine bazıları ne lisede ne yüksekokulda yeterli eğitimi alamazlar. 6yıl boyunca boş bilgilerle, bazı bazı boş hocalarla, boş sıavlarıyla.. boğuşur dururlar.
tek çare 2yıl sonrasında öss'de bile kasmayan o öğrencileri bekleyen dgs * dir. en son ciddi hazırlandıkları sınav lise tercihleri için olanla kalmıştır.. her üniversitenin dgs'yle aldığı öğrenci sayısı kısıtlıdır. * o kısıtlı kontenjanda yerini alabilmek için yüksek bir puan alması ve öss gibi ciddi bir hazırlık gerekmektedir.
e şimdi bu öğrencinin okulda da kastıran dersleri varsa, başka bir bölüm okumak için her gün dualar ediyorsa, çaresi yoksa ve kabullenmesi gerekiyorsa, bir de ilerdeki dgs derdini düşünüyorsa, çaresizse.. gel de lisedeki katsayı için ağlama.. gel de imam hatiplerle meslek liselerinin bir tutulmasına, tayyipin inadına onların önünü açmak istemeyip meslek liselerinin de önünü açmayan yöke sövme..!
meslek lisesi mezunlarının üniversite hayallerinin büyük ölçüde yıkıldığı göz önünde bulundurulduğunda aglamalarını da yadırgamamak gerekir.kimse üniversiteye giremeyecegni bile bile meslek lisesinde okumak istemiyor ayrıca.bazı meslek liseleri kapandı çogu da ögrenci bulamamaktan şikayetçi.üniversite imkanlarının sınavsız önlisansa gecişlerle sınırlı olması bence ögrenciyi tembellige,bu bölümleri de kalitesiz yüksek lise olmaya itiyor.